Fahiş fiyat artışları ve enflasyonun başta ev sahibi kiracı ilişkileri olmak üzere pek çok ticari ilişkide taraflar arasında anlaşmazlığa sebep olduğuna dikkat çeken Mehmet Uslu, bu anlaşmazlıklardan bir tanesinin de mal ve hizmet sağlayıcıları ile potansiyel alıcılar arasında yaşanan keşif bedeli konusu olduğunu belirtti.
Uslu, “Keşif kısaca: Bir mal ya da hizmetin maliyet ve satış bedelini tespit etmek için, işin uygulanacağı yerde yapılması gereken tespit çalışması olarak özetlenebilir. Ülkemizde yıllardır süregelen ve genel kabul görmüş ticaret kuralları gereği, mal ya da hizmet sağlayıcılar keşif için herhangi bir ücret talep etmezlerdi. Özellikle son iki yılda ülkemizde; akaryakıt fiyatları ve ücretler yaklaşık yedi kat artmıştır. Buna rağmen üreticiler bu maliyet artışlarının büyük bir kısmını satış fiyatlarına yansıtamamışlardır. Enflasyon açıklamalarında, üretici fiyat endeksi ile tüketici fiyat endeksi arasında uçurum denilebilecek bir farkın ortaya çıkması da bu sebeptendir” diye konuştu.
ZARURİ BİR UYGULAMA
Artan maliyetlerini satış fiyatlarına yansıtamayan mal ve hizmet sağlayıcılarının, masraflarını minimize etmeye çalışarak ayakta kalmaya çalıştıklarını vurgulayan Mehmet Uslu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Dolayısıyla eskiden ücret alınmadan yapılan keşif hizmeti günümüz şartlarında artık ücret alınmak suretiyle gerçekleştirilmektedir. İşletme sahipleri keşiften doğacak yakıt giderini ve harcanacak zamanın bedelini ‘keşif bedeli’ olarak potansiyel alıcılardan talep etmektedir. Bu değişimi kabul etmek ve ayak uydurmak bazen zor olabilir. Ancak mal ve hizmet sağlayıcıları için zaruri olan bu uygulamanın ticaret hayatına girdiği ve bundan sonra da kolay kolay çıkmayacağı herkesçe kabul edilmesi gereken bir gerçek olarak görünmektedir.”
HABER MERKEZİ