“Komutanın kalbinde Allah korkusu olmalı”

Sarıkamış Faciasının, Enver Paşanın askerî hatasından dolayı yaşandığını ifade eden Bahri Kılınçel, Bir komutanın kalbinde önce Allah korkusu, sonra yasa korkusu olmalı dedi.
Konya Aydınlar Ocağı’nın Sille Konağı'nda gerçekleştirilen Salı Sohbeti’nde,“Sarıkamış Faciası” anlatıldı.
Konuşmacı Bahri Kılınçel, faciaya, Enver Paşa’nın askerî hatalarının yol açtığını dile getirdi. Rus ordusuyla savaşmak için Enver Paşa tarafından Sarıkamış’a sevk edilen 100 bine yakın Türk askerinden 90 bininin, Allahuekber Dağlarında açlıktan ve soğuktan donarak şehit olduğunu ifade eden Bahri Kılınçel, Sarıkamış’a ulaşanların da destansı bir şekilde elinden geleni yaptıklarını kaydetti.
Enver Paşa’nın “dindar ve muhafazakâr” birisi olduğunu belirten Kılınçel, Sarıkamış Harekâtı hazırlıklarını yapmak için Balkan Savaşı’ndan deneyimli 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’yı görevlendirdiğini ve bununla ilgili Hasan İzzet Paşa’nın, “Bu savaşın 1915’in Mayıs ayında yapılmasının daha uygun olacağı” şeklinde bir rapor hazırlayarak görevi kabul etmediğini ifade etti. Seferberlik sonucu Anadolu’dan gelenlerin yoksul insanlardan oluştuğunu kaydeden Kılınçel, “Askerlerin ayaklarında çarıklar, üzerlerinde yazlık elbiseler vardı. Yeterli erzak ve silah mühimmatı da yoktu. 1914’ün Ocak ayında başlayan ve 45 gün sürecek olan bu savaşta Türk askerlerinin büyük bir bölümü (90 bin) Allahuekber Dağlarında donarak öldü. Geride kalan askerlerin günlük yiyecekleri ise zor dişlenen peksimet ile un çorbası idi” dedi.
İlk taarruzda, Rus Birliklerinin coğrafi şartlardan dolayı bilerek geri çekildiklerini ve Türk birliklerinin önce soğukla, sonra açlıkla ve tifo hastalığıyla mücadele etmek zorunda kaldıklarına dikkat çeken Kılınçel, hekim Yarbay Semi İrter’in raporunda ise 7 bin askerin açlık, uykusuzluk, donmadan dolayı sonradan anlaşılacak “hızlı yaşlanma” hastalığın dolayı öldüğünü dile getirdiğini öğreniyoruz” diye konuştu.
Harekâta komutanlık yapan Enver Paşa’nın, askerî açıdan pek çok yanlış kararın altına imza attığına işaret eden Kılınçel, “Bir komutanın kalbinde önce Allah korkusu, sonra yasa korkusu olmalıdır” dedi. Rus Çarı’nın elden kaçırılmasıyla ilgili olarak ordunun istihbarat zaafiyetine de işaret eden Kılınçel, yanlış haritayla hareket edildiğinin sonradan ortaya çıkacağını ve  kayıplarla ilgili sarayın yanlış bilgilendirildiği konusunu da değindi.
Sarıkamış Faciası’nın, İstanbul gazetelerinde zafer olarak yansıtıldığını ve bu olay bir an önce unutulsun diye topyekün basına yasak (sansür) konulduğuna da işaret eden Kılınçel, olayın Yarbay mehmet Şerif Köprülü’nün kitap olarak yayınlanan hatıratıyla ancak anlaşıldığını belirtti. Kılınçel ayrıca, 90 bin şehit anısına 1963’de Sarıkamış Anıtı yapıldığını kaydetti.
120 FİLMİ
Bahri Kılınçel’in konuşmasından sonra Sarıkamış Faciası’nı anlatan “120” adlı film gösterildi. 1914’ün Van’ında yaşanan ve Taşnak Komitacıları’nın saldırılarının da konu edildiği filmde, Erzurum’u işgal eden Rus Birlikleri’ne karşı şehri koruyan Türk Tümenine cephane götüren 120 çocuğun yaptığı fedakârlıkları anlatılıyor. 120 çocuktan 80’i, yakalandıkları kar fırtınasında donarak ölürken, ulaşabilenlerin çoğu ise iyileşemeden vefat ediyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri