Bosna-Hersekli Müslümanların efsane lideri Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in vefatının üzerinden 12 yıl geçti. Avrupa'nın göbeğinde ikinci bir Endülüs vakasının yaşanmasına izin vermeyen Aliya İzzetbegoviç, bugün sadece Bosna halkının değil tüm İslam aleminin aradığı, özlediği bir lider olarak tarihe not düştü...
**
Bosnalı Müslümanlar için Aliya'nın yeri tabii ki bambaşka. Bir çok Boşnak'ın evinde resimleri asılı. Bosnalılar için Aliya bir "baba", bir "dede". Yeni nesil Boşnaklar, Aliya'yı çok iyi tanımasa da karanlık günlere şahitlik edenler, onun ne denli büyük bir lider olduğunu biliyor. Aliya hayatını İslam'a ve Bosna halkına adadı...
**
Aliya entellektüelliği ve bilgeliği ile diğer Balkan ülkelerinin liderlerinden çok farklıydı. Ne Sırbistan Devlet Başkanı Slobadan Miloseviç gibi ırkçı ve şovenistti, ne Hırvatistan Devlet Başkanı Franko Tujdman gibi ikiyüzlü ve kaypaktı. Bilgeliği en zor günlerde bile barıştan söz etmesi, halkına nefret ettirmemeyi öğretmesiydi...
**
Aliya vasiyeti üzerine vefatının ardından Kovaçi Şehitliği'ne defnedildi. Oldukça mütevazi bir mezarı var. Bosnalı diğer şehitlerle birlikte aynı yerde. Bu bile Aliya'nın örnek devlet adamlığını gösteriyor. Bir zamanlar Sırp halkının kutsadığı Miloseviç ise evinin bahçesine gömdüler. Devlet töreni bile yapılmadı. En radikal Sırplar bile mezarını ziyaret etmiyor. Mazlum ile zalimin farkı mezarlıklarda ortaya çıkıyor...
**
Aliya son ziyaretini Konya'ya yapmıştı. Konya'nın savaş zamanında yaptığı yardımları ne Bosna halkı ne de Aliya unutmuştu. Bu yüzden vefatından önce Konya'yı ziyaret etti. Konyalılarla helalleşti. Bugün kendisinin ve ülkesinin ismi Konya'nın dört bir yanında yaşatılıyor. Aliya İzzetbegoviç Camii, Aliya İzzetbegoviç Caddesi, Bosna-Hersek Mahallesi, Mostar Köprüsü Konya'yı adeta küçük Bosna'ya çevirdi..
**
Bugün büyük bir kaos ve kargaşanın yaşandığı oluk oluk kanın aktığı İslam dünyasında Aliya gibi liderlere ihtiyaç var. Suriye'de, Irak'ta insanlar birbirini mezhep farklılığından dolayı katlederken, Bosna'da daha 20 yıl önce birbirleriyle savaşan halklar bir arada yaşayabiliyor. Bosnalı Müslümanlar için zor ama düşmanları ile bir ada yaşamak zorundalar. Onlar herşeyin farkında...
**
Bütün bu yaşadıklarını unutmadılar ama nefret etmiyorlar. Ne Sırplar ne Hırvatlar gibi çocuklarını intikam duygularıyla büyütmüyorlar.. Çocuklarına sevmeyi, gülmeyi öğretiyorlar. Onca sorunun ve maddi sıkıntıların arasında gülmeyi beceriyorlar. Savaşta bile espri ve mizahı bırakmayan bir halktır Boşnaklar. O zor günleri Aliya'nın önderliğinde kenetlenerek aştılar...
**
Aliya köleliği değil özgürlüğü seçti. Köleliği kabul etseydi bugün Bosna, "Büyük Sırbistan"ın bir parçası olacaktı. O yüzden mezar taşında bile "Büyük Allah'a yemin olsun ki; asla köle olmayacağız" diye yazıyor. Bosna'nın ünlü sanatçısı Dino Merlin'in Aliya'nın ardından bestelediği "Sen olmasaydın Aliya" adlı kasidenin sözlerini paylaşmak istiyorum. Bu kasidenin sözleri Aliya'nın Bosna halkı için ne kadar önemli bir kişi olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
SEN OLMASAYDIN ALİYA
Orada,güneşin doğduğu,yıldızların beklediği o yerde,
Orada,gökyüzünün berrak,bulutsuz olduğu o yerde
Temiz ruhların sığınağı olan o yerde
Gözlerin ışıldadığı.karanlıktan uzak olduğu o yerde
**
O tarafa çeviriyorum başımı
O meydanda,bir ses çağırmakta herkesi
Ben gözlerimi kapayıp kollarımı açıyorum
Ve rüyalarımı,yüzsünler diye bırakıyorum
**
Bu kadar aydınlık olamazdı
Bu benim güzel avlum
Ve ben karanlığı ışık bilirdim
Aliya sen olmasaydın
**
Kelimelerde.şarkılarda hep seni,geleceği gördüm
Sonra bunun günah olduğunu düşündüm
Ve beni dinleyecek kimsenin olmadığını düşündüm
Ama var, nasıl olmaz, ruhum beni duyuyor..
**
Bu kadar aydınlık olamazdı
Bu benim güzel avlum
Ve ben karanlığı ışık bilirdim
Aliya sen olmasaydın