Allah, sizden (yükümlülükleri) hafifletmek istiyor. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. (Nisâ Suresi 28) Dinimiz İslam kolaylık dinidir. Hiçbir ibadeti bizler için zor kılmamıştır. Zorlanacağımız bir ibadet bizler için emredilmemiştir. Peki, öyleyse ebedi saadet yurdunu kazanmak için yapacağımız ibadetimizden kendimizi neden alıkoyuyoruz?İnsanoğlunun zayıf yaratıldığı Ayet-i Kerime de belirtilmiştir. Zayıf tabiatlı yaratılan insanoğlu olarak bizler kendimize hiçbir işi zor kılmadan orta bir halde hayatımıza şekil vermeliyiz. Uç bir hayat nizamı yaşamak hem fıtratımıza hem de yaşamımızın kalitesine zarar verecektir. Bunu her örnekte görmek mümkündür. Çok eli açık olmak da eli sıkı olmak da uygun olmadığı gibi, gece gündüz ibadet etmek yani ruhbanlık da hiç ibadet etmemek de yanlıştır. Bu konu hakkında Ashaptan bazıları kendilerine helal ve temiz olan şeyleri haram kılmaya başlamıştı. Konu Peygamber Efendimiz (s.a.v) e ulaşınca hemen şu şekilde uyarmıştır : “Ashaptan bazıları Hz. Peygamber’in eşlerine, onun yalnız iken nasıl ibadet ettiğini sordular. Birisi, “Kadınlarla evlenmeyeceğim.”; birisi “Et yemeyeceğim.”; birisi de “Yatakta uyumayacağım.” dedi. (Bu sözler üzerine Resûlullah) şöyle buyurdu: “Bazılarına ne oluyor da bu sözleri söylüyorlar? Hâlbuki ben namaz da kılarım, uyurum da, oruç da tutarım, tutmadığım da olur; kadınlarla da evlenirim. Her kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir.” (Müslim, nikâh, 5). Hadisin farklı bir varyantı da “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin, çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.” (İbn Mâce, nikâh, 1)
Buradan anladığımız şudur ki, Allah’ın emir ve yasakları insana zorluk vermek değil tam aksine insanın yaşam tarzına bir usul getirmek, temiz ve güzel bir yaşam sağlamak için örneklik etmektir. Bunu ise en güzel şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.v) ‘in hayat nizamında görebilmekteyiz. Maide Suresi 6.Ayet-i Kerime de bunu tasdikler şekilde şöyle buyrulmaktadır: “Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez.” Bizler de öyleyse kendimize her zaman kolay olanı tercih etmeli, ibadet ve kulluğumuzu bize belirtildiği şekilde aşırıya kaçmadan ama huşu içinde yerine getirmeye özen göstermeliyiz. Hiçbir şeyin aşırısına kaçmadan İslam’ın güzelliğini, bu nezih ortamı sonuna kadar doya doya yaşamalıyız. Ruhbanlıktan kaçınarak ama secdeye alnı değmeyenlerden de olmadan ibadetimize devam etmeliyiz. Dinimizin kolaylık olduğunu bilerek ibadetlerimize devam etmeliyiz. Bu konu hakkındaki Hadis-i Şerifle yazımıza son verelim isterseniz. “Bu din kolaylık dinidir. Kimse dini geçmeye çalışmasın, (başaramaz, yine de yapamadığı eksiklikleri kalır ve) üstünlük dinde kalır.” (Buhari, “iman”,29)
Selam, dua ve muhabbetlerimle…