IŞİD saldırıları sebebiyle Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kobani kasabasından Şanlıurfa’nın Suruç İlçesine sığınan binlerce Suriyelinin mağduriyeti, savaşın çirkin yüzünü gözler önüne seriyor. Barınma sorunu yaşayan göçmenlerin kimisi kaldırım üzerinde, kimisi parklarda, kimisi benzin istasyonlarında, kimisi de Suruç Belediyesi tarafından kurulan Kobani çadır kente yaşamaya çalışıyor.
Binlerce sığınmacının hayat hikayeleri yürekleri sızlatıyor. Onlardan biri de Ahmet Mahmud, 35 yaşında. Avşin ve Alikar’ın babası. IŞİD, Şirane köyüne saldırınca ayrılmak zorunda kalmış yurdundan. Acılı baba, çocuklarını IŞİD teröründen kurtarmak için Kobani’ye bağlı Şirane köyünden Türkiye sınırına gelmiş. Sınırda günlerce bekledikten sonra Suruç’a gelmiş. Suruç Belediyesi tarafından kurulan çadır kentte yerleşmiş. Ahmet Mohmud’un tek isteği savaş bittikten sonra topraklarına geri dönmek.
Çocuklarının durumunun iyi olmadığını belirten acılı baba, ”Eskiden her şeyim vardı. Her şeyim Kobani’de kaldı. Elimde hiçbir şey kalmadı.“ diyor. Çadır imkanı sağlayan herkese teşekkür eden Ahmet Mahmud mağduriyetini anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: “Köyümüz 10 km uzak Kobani’den. Bugün kardeşlerimizin yanına geldik. Çok zulüm gördük, Kürtler çok acı çekti. Gençlerimiz IŞİD’in eline geçti. IŞİD’in yaptığı zülüm hiçbir yerde yapılmadı. Çocuklarımız eğitimden uzak kaldılar. Biz de Kürtüz ve Müslümanız. Cami bizim orada da var. Biz de Allah’a inanıyoruz. Hiç kimse Kobani’de kalmadı. Malımız ve mülkümüz orada kaldı. Korktuk, namusumuzu alıp geldik.” CİHAN