Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC) Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, Doğu Akdeniz de olduğu iddia edilen doğal kaynaklara yönelik arama çalışmaları için, "Kıbrıs’ın etrafında olan doğal kaynaklarda her KKTC vatandaşı hak sahibidir. Bu bizim vazgeçilmez kırmızı çizgimizdir." dedi.
Bakan İdris Güllüce, KKTC Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek ile Bakanlıkta görüştü. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC)Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek’i atanmış olduğu yeni görevinden ve ziyaretinden dolayı tebrik ve teşekkür eden Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, KKTC ile ilişkilerinin her alanda geliştirilmesini arzuladıklarını söyledi. Güllüce, "KKTC’nin güvenlik ve istikrarını kendi güvenlik ve istikrarımız olarak görürüz. KKTC ile ilişkilerimizi hem stratejik hem de istişare açısından bakarız." ifadelerini kullandı.
Görüşmenin ardından basın mensuplarının soruları cevaplandı. Bir basın mensubu, KKTC Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek’e 'Doğu Akdeniz'de olduğu iddia edilen bazı kaynaklar olduğu, bu anlamda bazı arama çalışmalarının olduğu ve son dönemde de Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde yapılan arama çalışmalarına tacizde bulunduğu' iddiaları soruldu.
Kesinlikle herhangi bir tacizin söz konusu olmadığını dile getiren Dinçyürek, "Yıllardır o bölgede KKTC adına Türkiye Cumhuriyeti’nden yapılan ikili anlaşmalar uyarınca sismik araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalar esnasında söz konusu gemiler keşif çalışmaları yapmaktaydılar. Ama bugüne kadar bunlar görüşme masasını Rumların terk etmesine gerekçe oluşturmamıştır. Bence Kıbrıs konusunda çözüm yönünde gerek KKTC’nin gerekse Türkiye’nin uluslararası alanda attığı ciddi, tutarlı, yapıcı adımların meyve verme aşamasına geldiği noktada yıllardır uzlaşmaz olan ama uzlaşmaz tarafın Türk tarafı olduğunu dillendiren Rum yönetiminin masadan kaçması için bir bahane teşkil etti, bir bahane olarak masaya sürdü, bizler bunun bilinci içerisindeyiz. Her masadan kalktığında geri dönmesi için ayrı bir taviz alma-verme anlayışına sıcak bakmıyoruz. Kıbrıs çevresindeki doğal kaynaklardan KKTC’nin hakları vardır. Bunlarda birçok uluslararası zeminde atıfta bulunulmuş ve kayıt altına alınmıştır. Biz haklarımız korumaya ve takip etmeye kararlıyız." cevabını verdi.
Geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve Mısır’ın bölgedeki arama çalışmaları ile ilgili ortak bir zirve yapıldığını ve kaynakların paylaşımı açısından Türkiye’ye bunun yansımalarının ne olacağı sorulması üzerine ise Dinçyürek, doğal kaynakların uluslararası bütün anlaşmalarda da referans kurulduğu gibi Kıbrıs’ta yaşayan tüm insanların ortak kaynağı olduğunu belirterek, bu kaynakların herhangi bir kişinin veya devletin tekelinde olmadığını ifade etti.
Dinçyürek, şöyle devam etti: "Doğal kaynaklar uluslararası bütün anlaşmalarda da referans kurulduğu gibi Kıbrıs’ta yaşayan tüm insanların ortak kaynağıdır. Herhangi bir kişinin veya devletin tekelinde değildir. Bugün Güney Kıbrıs’taki devletin sahip olduğu en az onlar kadar sahip olduğu haklar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), orada yaşayan insanların da bu doğal kaynaklar üzerinde hakları vardır. Nasıl Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kendi haklarını uluslararası anlaşmalar ile devrederek arama çalışmaları yapabiliyorsa KKTC de kendi bölgesindeki doğal kaynaklardan mevcut var olan haklarının korunması, araştırılıp kullanım ortamına taşınabilmesi adına hakları vardır. Bu haklarımız konusunda son derece katı ve tutarlı bir yapı içerisindeyiz. Mevcut haklarımızdan vazgeçme gibi bunu sulandırma gibi herhangi bir düşüncemiz yoktur. Bizim bölgedeki tutumumuz ve yaptığımız eylemler ve çalışmalar bunun bir göstergesidir. Kıbrıs’ın etrafında olan doğal kaynaklardan her KKTC vatandaşı hak sahibidir. Bu bizim vazgeçilmez kırmızı çizgimizdir."
Daha sonra iki bakan birbirleri ile hediyeleşerek objektiflere poz verdi. CİHAN