İrtica ile mücadele yeni değil, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin iktidara geldiği günden beri yapılmaktadır. O günden beri zamanın şatlarına göre “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” hazırlanmaktadır. 27 Mayıs 1960 Darbesi, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 İhtilali, 28 Şubat 1997 Post- Modern Darbesi, 27 Nisan gecesi Genelkurmay’ın bildirisi, (Yani halk arasında bilinen e- Muhtırası) bunların hepsi “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nın bir parçasıdır.
Yeni “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nda tezgâh şu şekilde kurulmuş: AKP ve Gülen cemaati şeriat istiyor. AKP, dini esasları temel alan bir rejim hedeflediği vurgulanacak.
AKP’nin bölünmesi için AKP mensubu kilit haberleşmecilere kamuoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılarak, parti-hükümet içerisinde ciddi anlık ve bölünmeler yaşanıyormuş şeklinde algılanması sağlanacak. Tutuklanan askerlerin "masum" olduğu savunulacak. Gülen cemaati PKK ile ilintili gösterilecek. “Kurtlar Vadisi” başta olmak üzere bazı diziler medyada kötü gösterilecek. İnternete düşen ses kayıtları irticacıların işiymiş gibi gösterilecek…”
27 Mayıs İhtilalının sebebi, ezanın aslı hüviyetine yani tekrar Arapça aslına kavuşturulmasıdır. General Cemal Madanoğlu, bir TV kanalında 27 Mayıs İhtilalı’nın sebebini şu şekilde açıklamıştı: “Demokrat Parti, 1950’de iktidara gelince ilk iş olarak ezanı minarelerden Arapça olarak okutmuştu. Biz de o gün ihtilal kararı almıştık.
Malumunuz ezanı Muhammedi’ye 1932 yılından 1950 yılına kadar tam ons ekiz yıl “ Tanrı Uludur, Tanrı Uludur” diye Türkçe olarak minarelerden okunmuştur. “Hayye alel felah” (haydin kurtuluşa) ibaresi Türkçeye çevrilmemiştir. Bunun sebebini düşünün bakalım.
12 Mart 1971 Muhtırası’nın sebebi, anarşi ve yolsuzluk gösterilmiştir. 12 Eylül 1980 İhtilalı’nın sebebi de siyasi cinayetler gösterilmiştir. 12 Eylül’den önce sağ- sol çatışması vardı. Milli Selamet Partisi tarafından, 6 Eylül 1980 günü “Kudüs’ü Kurtarma ve Milli Gençlik Yürüyüşü ve Mitingi” yapıldı. 5 gün sonra 12 Eylül Darbesi gerçekleşti. 28 Şubat 1997 Post- Modern Darbesi’nin sebebi de irticaî faaliyetler gösterilmiştir.
Bir televizyon kanalından dinlemiştim: Vefat eden eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in Müsteşarı, 28 Şubat’ın sebebini şu şekilde anlatmıştı: “D-8’lerin kurulması ve ekonomide havuz sisteminin getirilmesi, bu iki konu ABD’nin işine gelmedi. Dolaysıyla 28 Şubat gerçekleşti.”
28 Şubat’ta Şeyh kılığında Müslüm Gündüz, alkolik ve işsiz Ali Kalkancı ve telekız Fadime Şahin tarikat mensubu. Bu üçlü ve diğer figüranlar hazırlanan irticai faaliyetler senaryosunu başarılı bir şekilde oynadılar. Olup- bitenlere o günlerde halkın ekseriyeti inanmıştı.
e- Muhtırası’nın sebebi, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının gerçekleşmesidir. Bahane Hz. Peygamber Efendimizin doğum yıl dönümü dolayısıyla 21 veya 22 Nisan günü hazırlanan bir programda Kur’an Kursu öğrencilerinin başörtülü olarak ilahi okuması ve bu programın 23 Nisan’a alternatif olarak algılanmasıdır. .
Yeni kirli tezgâhın sebebi ise, AKP hükümetinin iktidardan yasal yollardan düşürülememesi ve Fethullah Gülen cemaatinin yurt içinde ve yurt dışında eğitim ile güç kazanması İttihat ve Terakki zihniyetini / Ergonokonu korkutmasıdır. Bunlar gitmezse biz iktidardan düşeriz. Dolayısıyla iktidar nimetinden mahrum kalırız.
Prof. Dr. Toktamış Ateş yakında bir TV kanalında mealen şöyle demişti: İhtilal yapmak isteyen imtiyazlı kesimin gayesi, bürokrat iken iktidar nimetlerinden faydalandığı gibi, emekli olduktan sonra da ihtilal yapıp iktidar nimetinden faydalanmaktır.
Bahane gene irtica, AKP ve Gülen cemaati şeriat istiyormuş. AKP, dini esasları temel alan bir rejim hedefliyormuş.
Şeriat, eşittir İslam hukukudur. İslam hukukunun kaynağı Kitap, Sünnet, İcma-i Ümmet ve Kıyas-ı Fukahadır. İslam, barış, saadet ve adalet demektir. İslam’a göre irtica, cahiliye devrine geri dönüş demektir.
Kur’an-ı Kerim’in gönderiliş sebebi, insanlara hidayet yolunu göstermektir. Kur’an-ı Kerim şöyle der: “Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler” (2).
Genel Kurmay’ın görevi partileri parçalamak değil, sınırları korumaktır. Tutuklanan askerler “masum” ise mahkemede aklanır. Gülen cemaatinin PKK ile ilişkisi olamaz
Kurtlar Vadisi” başta olmak üzere bazı diziler medyada kötü gösterilmekle gelecek kuşaklara kötü örnek olmak marifet değildir. İnternete düşen ses kayıtları irticacıların işiymiş gibi gösterilmesi İttihat ve Terakki zihniyetinin yapısın gereğidir. Bu zihniyete göre iktidarı elde etmek için her yol mubahtır.
Kirli tezgâh, başkasını değil, kurucularını yutar. Tarih boyunca hep böyle olmuştur.
Kaynaklar
Taraf Gazetesi, 12 Haziran 20009
İsra: 9