Tarihi Kırkpınar yağlı güreşlerinin yapıldığı er meydanı, Osmanlı mimarisi tarzıyla yenilenecek.
Olimpiyatlardan sonra dünyanın en eski spor organizasyonlarından birisi olan yağlı güreşler, yaklaşık 90 yıldan bu yana Edirne Sarayiçi Er Meydanı’nda yapılıyor.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren yağlı güreşler için her yıl binlerce kişi Edirne’ye akın ediyor. Seyircilerin güreşleri rahatça izleyebilmeleri için yapılan tribünler farklı hükümetler döneminde yapılan ilavelerle genişletildi. Yaklaşık 15 bin civarında seyirci kapasitesi bulunan Kırkpınar Er Meydanı stadının yenilenmesi girişimleri başladı.
Şehrin sorunlarını, ihtiyaçlarını ve projelerini paylaşmak üzere Ankara’ya giden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan başkanlığındaki heyet, Sağlık Bakanı Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ile görüştü. Görüşmede ele alınan konulardan biri de Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yapıldığı er meydanındaki stat ve etrafındaki fuar alanı oldu. Ankara ziyaretinden dönüşte açıklama yapan Belediye Başkanı Recep Gürkan, Sarayiçi Er Meydanı'nı yenilemek isteyen iki kurum bulunduğunu belirterek, bunlardan birisinin Gençlik ve Spor Bakanlığı diğerinin ise Türk Hava Yolları olduğunu söyledi.
Sarayiçi Er Meydanı'nın doğal sit alanı içerisinde olması nedeniyle Anıtlar Kurulu ile ortak bir çalışma içerisinde olduğunu vurgulayan Gürkan, bununla ilgili olarak altyapı ve proje çalışmalarının yapıldığını anlattı.
Gürkan, şu bilgileri verdi: "Kırkpınar Er Meydanı, Sariyiçi bölgesinden taşınsın mı taşınmasın mı diye fikir tartışması yaptık. Sonuç olarak 1923 yılına kadar Kırkpınar Yağlı Güreşleri Yunanistan’ın Samona bölgesinde yapılıyordu. 1923 tarihinden bu yana da güreşler Sarayiçi’nde yapılıyor. Sayın Bakanın da düşüncesi aynı. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 653 yıllık geleneğinin 90 yılı Sarayiçi’nde yapılıyor. Dolasıyla Sarayiçi gelenekselleşmiş. Aynı mevcut yerinde devam etmesine karar verdik."
Doğrusunun da bu olduğunu dile getiren Gürkan, kamuoyunda oluşan bir algıyı düzeltti.
Gürkan, "Balkan Savaşları sırasında askerlerimizin Tunca Nehri’nin iki kolu arasındaki adada esir tutulduğundan hareketle bazı olumsuz sözler duyuyorum. Bunlar kendilerine göre haklı olabilirler. Eleştiri yapmalarını saygıyla karşılıyorum. Ama şunun altını çizerek vurgulamak isterim ki evet askerlerimiz orada esir olarak tutuldu. Ama orada gömü, şehitlik yok. Vefat eden askerlerimiz orada gömülmemiştir. Dolayısıyla orası bir şehitlik olmadığı için onun üzerinde bu tür faaliyetlerin orada yapılmasında bence bir sakınca yoktur. Zaten orada bir gömü veya şehitlik olsa orada bu tür faaliyetleri yapacak kadar densiz değiliz. Bunu yapmayız." açıklamasını yaptı.
Kırkpınar güreş sahasının bir Osmanlı mimarisini yansıtacak bir forma kavuşması olduğunu açıklayan Gürkan, açıklamasını söyle sürdürdü: "Bununla ilgili çalışma yapılıyor. O bölgenin ve stadın yılda sadece 3 gün değil, 365 günü kullanılabilecek ve yaşatılabilecek bir düzenlemeye kavuşmasıdır. Zaten Tunca Nehri rekrasyon projesinin bu bölgede olması, stadın yenileme çalışması, Kırkpınar fuar alanı insanların sadece otobüslerle geçip göreceği yer değildir. Bizim oradaki etkinlikleri yılın tamamına yaymamız lazım. Çalışmalar tamamlandığında hafta sonları turistler için tur operatörleriyle bir program yaparak güreşler düzenlememiz lazım. Stadın altındaki dükkânların 365 gün açık kalacak şekilde yiyecek, içecek, hediyelik eşya hizmetlerini verdikleri bir alan olması lazım. Bu fuar alanında sadece Kırkpınar haftasında değil Edirnelilerin her zaman gideceği, çocuklarını götürebileceği, eğleneceği ve vakit geçireceği bir düzene girmesi gerekiyor. Biz bunun peşindeyiz." CİHAN