Madde bağımlılığı, ülkenin ve Konya'nın en önemli sorunlarının başında geliyor. Çocuklarımız bataklığa sürükleniyor, aileler ise perişan oluyor. Konya İl Emniyet Müdürlüğü'nün başarılı operasyonlarına rağmen, satıcıların kökü kazınamıyor. Gençler, çeşitli gerekçelerden ötürü uyuşturucu bataklığına saplanıyor. Bu konuda toplumsal duyarlılık artsa da yeterli olmuyor.
İL EMNİYET'TEN SATICILARA DARBE ÜSTÜNE DARBE!
Gerek Türkiye genelinde gerekse de Konya'da içicilerin olduğunu söyleyen Gül Gençlik ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele Derneği Başkanı Yakup Özkurt, “Madde bağımlılığından kurtulan var. Devam eden de var. Bu pisliğe yeni bulaşanlar da var” dedi. “Bize gelen bilgilere göre Konya'da satıcı sayısı azaldı” diyen Özkurt, “Şu an Konya İl Emniyet Müdürlüğü başarılı işlere imza atıyor. Sahadayız bizler de. Özellikle bazı mahallelerde çalışma daha yoğun. Konya'da bizim gördüğümüz şu, en çok eroin kullanılıyor. İl Emniyet Müdürlüğü de satıcılara darbe üstüne darbe yapıyor” şeklinde konuştu.
KONYA'DA 10 YAŞINDA UYUŞTURUCU KULLANAN ÇOCUĞUMUZ YOK
“Uyuşturucu kullanım yaşı çok düştü mü” sorusunu da yanıtlayan Başkan Özkurt, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hep deniliyor, uyuşturucu kullanım yaşı 10'a düştü diye. Konya'da 11-13 yaşta uyuşturucu kullanan hiçbir çocuk görmedik, duymadık. Derneğimize bu yaş aralığında bugüne kadar kimse gelmedi. Ancak, 15-16-17 yaş arası gelenler var. Çocuğunun uyuşturucu kullandığını öğrenen aileler oluyor. Ne yapacaklarını bilmiyorlar, çaresizler. Anne ve babaların o dakikadan itibaren ne yapması gerektiğini bilmesi, eğitim alması gerekir.”
HAL VE HAREKETLERİ DEĞİŞEN ÇOCUĞUNUZU TAKİP EDİN
Bir ailenin çocuğunu takip etmesi gerektiğine vurgu yapan Özkurt, şunları kaydetti: “Eğitimsizlik kötü. Bir ailenin çocuğunun nereye gittiğini, kimlerle oturduğunu, saat kaçta evden çıktığını, kaçta eve döndüğünü bilmesi lazım. Çocukta herhangi bir değişim hissedildiği andan itibaren, ailenin teyakkuza geçmesi gerekir. Okulda devamsızlığı olan, aşırı derecede zayıflayan, hal ve hareketleri değişen çocukların takip edilmesi şart. Her ailenin çocuğuna önem vermesi gerekiyor.”
PARÇALANMIŞ AİLE ÇOCUKLARI TEHLİKE ALTINDA
Anne ve babanın ayrılmasından dolayı çocukların olumsuz psikolojiye girdiğini, parçalanmış aile çocuklarının bu bataklığa düşebildiğini aktaran Gül Gençlik ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele Derneği Başkanı Yakup Özkurt, ayrıca gençlerde bir merakın olduğunu da dile getirdi. Uyuşturucu kullanımında doğrudan olmasa da dolaylı yönden sosyal medyanın da etkisinin olduğunu ifade eden Özkurt, “Yıllardır bu işin içindeyiz. Arkadaş ortamından dolayı bu pisliğe bulaşanlar da çok. İnsan iyilerle birlikte olmalı. Kötü arkadaş her yönüyle insanı felakete götürür” diye konuştu.
ÇOCUĞUNUZA BASKI YAPMAYIN, ONA MERHAMETLE YAKLAŞIN
Çocuğunun uyuşturucu kullandığını öğrenen ailelere tavsiyelerde bulunan Başkan Özkurt, çocuğa aşırı tepki göstermekten ziyade, çocuğu dinlemenin daha doğru olacağına vurgu yaptı. Maddeye bulaşanların ruh halinin değiştiğini, her türlü olumsuzluğu yapmaya elverişli hale geldiklerini kaydeden Özkurt, “Aileler, çocuklarına baskı yapmamalı. 'Neden kullandın, kullanıyorsun' soruları ilk etapta çocuğa çok sorulmamalı. Aile, evladına sevgiyle yaklaşmalı. Baskı yapılırsa, daha farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Ailenin çocuğa bu işten kurtulacağı mesajı vermesi gerekir. Çocuğa merhametli olmalı. Anne ve babaya bu süreçte büyük sorumluluklar düşüyor. Çocuğa beddua etmeyin. Beddua edilen, terslenen çocuk, evi terk ediyor, yanlış yollara giriyor. Bu süreci 'beraber atlatacağız' mesajı verilmeli” dedi.
KURTULMAK MÜMKÜN
Madde bağımlılığından kurtulmanın mümkün olduğunu, bu bataklıktan kurtulan çok gencin bulunduğunu dile getiren Gül Gençlik ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele Derneği Başkanı Yakup Özkurt, “Bu iş, kişinin beyniyle ve kararlılığıyla alakalı. 3 gün içerisinde hiçbir tedavi görmeden kurtulanları biliyoruz. Bu insanlar, kendi işlerini kurdular. Yeni hayatları var. Uyuşturucu ifadesini duymayı istemeyenler var. Aile de destek verirse, toplum da duyarlı olursa kurtulabilir çocuklarımız. Aile ve toplumun çocukları dışlamaması gerekir. Bu konuda toplumsal duyarlılık önceki yıllara oranla arttı. Yeterli mi? Değil. Daha da artması gerekiyor” diye konuştu.
MESUT TURAN