Dünya kupası maçlarını hemen hemen tüm futbolseverler izliyordur. Eminim ki kendi kendine biz bu Dünya kupasında neden yokuz diye sormayan yoktur.
Grup maçlarındaki takımların performanslarına baktığımız zaman rahatlıkla çeyrek final oynayabileceğimizi söylemek abartı olmaz.
Bireysel olarak çok iyi oyunculara sahip olmamıza rağmen istenilen takım oyununu bir türlü sergileyemedik.
Egosu yüksek teknik ekip, işinin ehli olmayan federasyon görev başında olunca, sonuç olarak da Dünya kupasında yer alamadık.
Geçtiğimiz sezon ortasında federasyon öyle tuhaf kararlar aldı ki, bazı hakemlerimizi kadro dışında bıraktı, iyi hakemlerimiz olmasına rağmen Dünya kupasında hiçbir hakeme görev verilmedi.
Ülkemiz adına üzücü bir sonuç.
Dünya Kupası'nda çok iyi bir teknolojinin kullanıldığına da şahit olduk. Federasyon mevcut sistemi ile övünüyor. Kimse övünmesin. Hala taş devrindeyiz. Kusura bakmasınlar. İki kamerayla VAR sistemi diye bir şey olmaz. “Var mı, yok mu?” diye alay ederler”
Dünya kupası sona erdi, hafta sonu itibariyle kendi ligimize dönüyoruz.
İLK BEŞ İYİ SONUÇ
Başkan Fatih Özgökçen hafta içinde takımın Antalya'da yaptığı kampı ziyaretinde; "Süper Lig'de sürekli ilk 5'te yer almak için çalışıyoruz"
Kamp sürecinin kasım ve aralık ayına denk geldiğini aktaran başkan Özgökçen, "Bu ilk defa yaşanılan bir durum. Olumlu ya da olumsuz olduğunu lig başlayınca göreceğiz. Uzunca bir ara olduğu için takımların hepsi kampa girdi. Bu kampların yansımasının nasıl olacağı, takımların performansını nasıl etkileyeceğini lig başlayınca göreceğiz. İnşallah Konyaspor'a olumlu yansır." İfadelerini kullandı.
Dünya kupası arasına kadar oynanan maçlarda aldığımız sonuçlar ve topladığımız puanlar başarılı olduğumuzun göstergesi.
Bazı kesimler tarafında geçen yılın 2 puan gerisindeyiz düşüncesi ile eleştiriler getiriliyor. Bu eleştirilere katılmıyorum.
Daha fazla galibiyet ve daha fazla puan almayı elbette istiyoruz. Hatta ligin zirvesinde yer alarak adımızdan söz ettirmek hayalimiz.
Gördüğüm kadarı ile yönetimin önceliği takımın ekonomisini düzeltmek. Bu düşünceye katılıyorum.
Malum, pandemi süreci tüm takımları etkiledi, pandemi sona erince bu defa da taraftarlar maçlara ilgi göstermemeye başladı.
Önceki sezonlarda nerede ise kümede kalma mücadelesi verirken, taraftarlar tribünleri tamamen dolduruyordu.
Kupa arasına kadar evimizde oynadığımız maçlarda istenilen seyirci sayısına ulaşılamadık. Bu durum tabi olarak da gelirleri etkiledi.
Yaşanan ekonomik sıkıntı dövizin aşırı yükselmesi, seyirci sayısının azalması takımların gelir gider dengesi tamamen etkilendi.
Yaşanılan bu sıkıntıdan çıkmak öyle kolay değil.
Taraftar haklı olarak en iyi transferlerin yapılmasını, takımın sürekli zirveye oynamasını istiyor. Para olmayınca bunu gerçekleştirmenin imkânı yok.
Bu sebeple ayaklarımız yere sağlam basarak hareket etmeliyiz.
Yönetimin gelir gider dengesi kurma çabalarını destekliyorum. Diğer yandan afaki paralar ödenerek transferler yapılmasına da karşıyım.
İçinde bulunduğumuz sıkıntılı süreci ilk beş içinde yer alarak tamamlamayı başarılı ve yerinde bulduğumu ifade etmek istiyorum.