Kılıçdaroğlu: Türkiye Demokrasisinin Önündeki En Büyük Engel Yüzde 10 Barajıdır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorununun dar bölge, daraltılmış bölge sorunu olmadığını savunarak, "Türkiye’nin, demokrasisinin önündeki en büyük engel yüzde 10 barajıdır. Bu barajın kalkması lazım. Getirsinler; 3 mü diyorlar; 3 yaparız, 5 mi diyorlar 5 yaparız. Tümüyle mi kaldıralım diyorlar, tümüyle kaldıralım. Bakın biz ne kadar açık, ne kadar net milli iradeyi savunuyoruz." dedi.


Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara il başkanlığı tarafından Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda düzenlediği programa gelişinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çalışmalarında Başbakan Erdoğan’ın ‘59 maddeyi getirin geçirelim’ çarısına cevap verdi. Kılıçdaroğlu, “Zaten 59 madde 4 partinin üzerinde anlaştığı maddelerdir. Dolayısıyla 59 maddede mutabakat sağlanmışsa parlememontada grubu olan partiler, 59 veya 60 madde üzerinde üzerinde anlaşırlarsa bizde anlaşırız. Getirirler biz de kabul ederiz. Buradaki sorun AKP’nin samimi olmaması. Çünkü ‘başkanlık sistemini geriye çek, daha fazla maddede uzlaşırız’ dedik, kendilerine defalarca. ‘Hayır biz çekmeyiz’ diyorlar. Yani masadan kaçmak için fırsat kolluyorlar. Sayın Başbakan her defasında ‘getirin uzlaşıldı, kabul edelim’ diyor, ‘tamam buyurun getirin’ kabul edelim.” diye konuştu.

"DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL YÜZDE 10 BARAJI"

Başbakan Erdoğan’ın 'demokratikleşme paketi’nde açıkladığı ‘dar bölge ve daraltılmış bölge’ seçim sistemlerinin CHP’nin oylarını düşürdüğü yönündeki haberlere değinen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin sorunu nedir, demokrasi sorunu yaratan temel sorun nedir? Milli iradenin Parlamento'ya tam olarak yansımamasıdır. Eğer bir siyasi parti yüzde 1 oy alıyorsa 1 milletvekilini parlamentoya getirebilmelidir. Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi? Askerler getirdi. Yüzde 10 barajını kim savunuyor? Apolite olmayan Sayın Başbakan. Darbe hukukunu değiştirelim mi? değiştirelim. Bizim irademiz var mı, var. Kimin iradesi yok? AKP’nin iradesi yok. Neden darbe yasalarının arkasına yaslanıyorsunuz. Hem milli irade diyeceksiniz, kaç oy aldınız? Yüzde 49, parlamentoda kaç oranla temsil ediyorsunuz, yüzde 65. Bunun adı, oy hırsızlığı değil mi? Türkiye’nin sorunu dar bölge, daraltılmış bölge sorunu değil. Türkiye’nin demokrasisinin önündeki en büyük engel yüzde 10 barajıdır. Bu barajın kalkması lazım. Getirsinler 3 mü diyorlar; 3 yaparız, 5 mi diyorlar; 5 yaparız, tümüyle mi kaldıralım diyorlar, tümüyle kaldıralım. Bakın biz ne kadar açık, ne kadar net milli iradeyi savunuyoruz. Aynı şekilde Sayın Başbakan ikircikli bir politika gütmesin. 'Acaba ben yine nasıl oy hırsızlığı yaparım' arayışı içine girmesin.”

SARIGÜL'ÜN BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞI

'Türkiye Değişim Hareketi' adlı yapının CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı için Mustafa Sarıgül’ü destekleyeceğini açıklamasının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, Türkiye Değişim Hareketi’nin farklı bir hareket olduğunu belirterek, kendilerinin ise CHP olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bizim düşüncelerimiz belli, görüşlerimiz belli. Başka bir siyasal partinin göstereceği aday konusunda yorum yapmamız doğru olmaz.” şeklinde konuştu.

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNE TEPKİ

Demokratikleşme paketine beklenilen tepkiyi göstermedikleri yönündeki yorumlar için ise Kılıçdaroğlu, “Sadece bizim değil, toplumun tepki göstermesi lazım. Demokrasi ile bu paketi yan yana getirmek, en büyük ayıp zaten. 30 Eylül paketi yani AKP giderken ‘ben kendi tabanıma hangi mesajları verebilirim’ öyle bir paket. Bunu ciddiye alıp demokrasi ile yan yana getirmek asla doğru değil. Demokratikleşme paketini eğer siz getirecekseniz, biz 17 maddeyi kamuoyuna açıkladık, duyurusunu yaptık. Hangi ülkeye giderseniz gidin, bizim 17 maddeyi bir siyasal parti liderinin önüne koyduğunuzda ‘evet bu demokrasi paketidir’ der. AKP’nin açıkladığı paketi götürün koyun ‘bu nedir’ der, ‘ben birşey anlamadım’ der. İşin özü budur.” sözlerini dile getirdi.

CİHAN