Kılıçdaroğlu: Erdoğan Anayasa’yı Bilerek Ve İsteyerek Çiğnedi

Anayasa’nın, bir milletin namusu ve haysiyeti olduğunu ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa’yı bilerek ve isteyerek çiğnediğini söyledi. Medyadaki,...

Anayasa’nın, bir milletin namusu ve haysiyeti olduğunu ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa’yı bilerek ve isteyerek çiğnediğini söyledi. Medyadaki, ‘Alo Fatih’ olayının devlette de yaşandığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Yüksek Seçim Kurulu 15 Ağustos’ta karar veriyor. Mazbatayı hazırlıyor, resmi gazeteye gönderiyor, yayınlayın diye. Yayınlamıyorlar, telefon ediyorlar onu tutacaksın. Yayınlamayacaksın diye. Böyle birisinin Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması bu ülke için züldür.” dedi.

Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde partisinin belediye meclis üyeleri eğitim programına katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun gündeminde cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan vardı. Erdoğan’ın Anayasa’yı çiğnediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Anayasa bir milletin namusu ve haysiyetidir. Yürürlükte olan Anayasa’yı yok saymak, çiğnemek, milletin namus ve haysiyetine açık bir saldırıdır. Büyük bir suçtur. En büyük ahlaksızlıktır. Milletvekili seçildiğim gün, milletin egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağıma ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma dair yemin ettim. Bugün bu yemine aynen bağlı kalıyorum. Bunları hatırlatmak benim milletime karşı borcumdur. İlk kez halk oylamasıyla bir cumhurbaşkanı seçildi. Milletin iradesinin başımızın üstünde yeri var. Milletimiz kimi seçerse elbette ki kabulümüzdür. Fakat milletin namusu ve haysiyeti olan Anayasa’yı darbecilerden korumak, toplumsal barışımızın ve geleceğimizin teminatı olan hukuk devleti ilkelerine tecavüz ettirmemek de aynı ölçüde benim temel görevimdir. Anayasamıza göre, cumhurbaşkanı devletin başıdır. Devletimizi temsil eder ve tarafsızdır. Cumhurbaşkanı seçilenin partisiyle ilişiği kesilir ve milletvekilliği sona erer. Anayasa’nın öngördüğü kuraldır. Bu ülkenin vatandaşlarının yüzde 92’sinin evet dediği Anayasa. 10 Ağustos 2014’te cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. 15 Ağustos’ta Yüksek Seçim Kurulu kararı açıkladı. Bu kararı açıkladıktan sonra seçilmiş cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi lazım. Milletvekilliğinin düşmesi lazım ve tarafsızlığını koruması lazım. Bu olduğu sürece elbette ki saygıda kusur etmeyecektik. Ama bu yapılmadı. Anayasa’ya, bu milletin haysiyetine açıkça bir saldırı düzenlendi. 'Ben cumhurbaşkanı seçildim ama ben başbakanım. Cumhurbaşkanı seçildim ama ben AKP’nin genel başkanıyım.' Bu anlayışı kabul etmiyoruz.” diye konuştu.

Medyadaki ‘Alo Fatih’ olayını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Aynı olay şuanda devlette yaşandı. Yüksek Seçim Kurulu 15 Ağustos’ta karar veriyor. Mazbatayı hazırlıyor, resmi gazeteye gönderiyor, yayınlayın diye. Yayınlamıyorlar, telefon ediyorlar onu tutacaksın. Yayınlamayacaksın diye. Anayasa’nın 138. Maddesi der ki yargı kararları kesindir. Geciktirilmeksizin uygulanır. Ama sen telefon ediyorsun. O kararı yayınlamayın diyorsun. Böyle birisinin Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması bu ülke için züldür.”

Erdoğan’ın tarafsız olmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’yı bilerek ve isteyerek çiğnedi. Tafrasız olmadığını defalarca söyledim. Ben tarafsız olmayacağım diyor. Ben tarafsız değilim diyor. Oysa Anayasa, onun tarafsızlığı üzerine inşa edilmiş bir cumhurbaşkanlığı müessesesini öngörüyor. Seçildikten sonra da şu ana kadar hep Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanı gibi davrandı. Bunlar sadece bir kural ihlali değildir. Bunlar demokrasiye, hukuk devletine karşı işlenmiş ciddi suçlardır. Recep Tayyip Erdoğan diyor ki, 'kurallar bana işlemez. Ben kanunların üstündeyim. Herkese başka, bana başka hukuk uygulanacak' diyor. Biz de diyoruz ki hiç kimse kanunların üstünde, hukukun, Anayasa’nın üstünde değildir. Sen de bu ülkenin 77 milyonda birisisin.” ifadelerini kullandı.

‘ACABA İSVİÇRE BANKALARI NEDENİYLE Mİ SÖZ EDİLEMİYOR’

Bugün yemin ederek resmi olarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak Erdoğan’a yüklenmeye devam eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bu beyefendinin sayesinde helal ile haram birbirine karıştırıldı. Onun teamülünde haram var. Bizim teamülümüzde de helal var. Kul hakkı yemekle yetim hakkı yemek adeta olağan hale geldi. Devletin en üst makamlarında hırsızlık meşrulaştırıldı. Alman istihbaratı Türkiye’yi dinliyor. Biz bunu özgür Alman medyasından öğreniyoruz. Hiç kimse de inkar etmiyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, iktidar partisi. Kimse ağzını açıp bir tek söz bile edemiyor. Acaba bu İsviçre bankaları nedeniyle mi söz edilemiyor? O koltukta nasıl oturacaksın sen? Bunun hesabını topluma verecek. Ben bunun takipçisi olacağım. Bu benim namus görevimdir."

‘YALANA TANIKLIK ETMEYECEĞİM’

Cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Şimdi, yemin edecek bugün beyefendi. Anayasa’ya sadakat yemini edecek. Anayasa’yı açıkça çiğneyen birisinin sadakat yemini ne kadar inandırıcıdır? Ben yalana tanıklık etmeyeceğim. Yalan söyleyecek orada, yalan yere yemin edecek ve ben ona tanıklık etmeyeceğim. Sadakat göstermeyeceksin, bana saygı gösterin diyeceksin. Hadi canım sende. Yok öyle bir şey. Mevkiler kişilerle kaim değildir. Ebedi olan Türkiye’dir. Bizim mücadelemiz Türkiye mücadelesidir. Sen değimliydin daha düne kadar eyy Merkel diye bağıran. Niye gıkın çıkmıyor? Acaba İsviçre’deki paraların dolayısıyla mı gıkın çıkmıyor? Onlar da mı seni rehin aldı. Ben rahatsızlık duyuyorum. Onlar rahatsızlık duymuyorlar.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının ardından salondan ayrılan Kılıçdaroğlu’nun Ankara’ya hareket edeceği belirtildi.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri