Kılıçdaroğlu: Devleti Yönetirken Aklı Kullanmalı, İstişare Etmelisiniz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devletin, ahlakla, akılla, bilimle yönetilebileceğini vurgulayarak, "Vergi alacaksınız. Nasıl alacaksınız? Kanunu ve kuralı var. ‘Ama benim yandaşımı görmeyin. İtiraz eden iş adamına dünyanın...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devletin, ahlakla, akılla, bilimle yönetilebileceğini vurgulayarak, "Vergi alacaksınız. Nasıl alacaksınız? Kanunu ve kuralı var. ‘Ama benim yandaşımı görmeyin. İtiraz eden iş adamına dünyanın cezası keseyim.’ derseniz devleti yönetmezsiniz. Onun için devlet yönetmek de aklınızı kullanırsanız, bütün sorunları çözersiniz. Peki devleti yönetirken aklı nasıl kullanacaksınız? Çok basit: İstişare ederek, danışarak. Yani ortak aklı egemen kılarak. Bakanlar kurulu, parlamento bunun için var zaten. Muhalefet, iktidar bunun için var." dedi.

Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde partisinin Ankara bölge toplantısında yaptığı konuşmada, hükümete yüklendi. Parti temsilcilerine "Gittiğiniz her yerde Türkiye iyi yönetilmiyor" demelerini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Türkiye, halkın beklentilerine uyan bir yönetime sahip değil. Halkın çıkarlarını sunan bir yönetici grup tarafından yönetilmiyor. Türkiye’de bir yönetim boşluğu var. Başbakan Başbakan koltuğunda değil, Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı koltuğunda değil. İki farklı koltuk iki farklı söylem. Ve Türkiye bir kaosa teslim edilmiş durumda. Bunu, her yerde seslendirmenizi istiyorum. Bir sorunlu var. Yasalara göre bir sorunlu var. Başbakanlık koltuğunda oturuyor. Boynunda davulda var. Ama tokmak elinde değil, tokmak başka bir yerde. Böyle bir yönetim ile Türkiye ilk defa karşı karşıya geliyor. Soru şu: Böylesine yönetim boşluğunun olduğu Türkiye’yi kim daha iyi yönetebilir? Kim daha doğru yönetebilir, kim halkın çıkarlarını savunabilir. Bu soruyu hep beraber soracağız.

NEDEN İŞ CİNAYETLERİ FAZLA OLUYOR?

Sorumlu yurttaş olmanın birinci koşulu soru sormaktır. Ülkede boşluk, kaos, yoksulluk, işsizlik var mı? Hepsi var. Adalet? Adalette yok. O zaman soru şu: Her yurttaş düşünecek ve ülkenin tarihine bakacak. Bu güne kadar krizinden, olumsuzluklardan kurtaran parti hangisidir. Vatandaşım oturup düşünecek. En kritik sorunların çözülemedi bir dönemde, bir parti gelmiştir ve bütün sorunları çözmüştür. Gerekirse, bedel ödemeyi de göze almıştır. Bizim için önemli olan koltuklar değil. Bizim için önemli olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası ve çıkarlarıdır. Hepimiz soru sormayı öğreneceğiz. İş cinayet oluyor. 300 bin insan hayatını kaybediyor. 18 bin insan hayatını kaybediyor. Soru şudur: Neden Türkiye’de bu kadar çok iş cinayetleri oluyor. Efendim bizim kömürümüz var kömürü çıkarmak için oluyor. Yer altına indi isen ölümü göz önüne alacaksın? İyi de Alman, ABD’li Fransız Hollandalı göz önüne almıyor da benim insanım göz önüne alıyor? Son 30 yılda dünyada en büyük kömür rezervine sahip Almanya ‘da ölen işçi sayısı: 3. Türkiye’ye bakın. Soru soracağız ve düşüneceğiz. Almanya’da niye böyle oluyor Türkiye’de neden böyle oluyor? Alın teri için bu ülkenin refahı için gidiyor. Ama siz onu ölüme gönderiyorsunuz. Neden böyle oluyor? Sorunun cevabı bu: Çünkü Ülke akıl ile yönetilmiyor. Akıl ile yönetilen bir ülkede bu iş cinayetleri olmaz, adalet olur, herkesin işi, aşı olur."

"O KOLTUKTAN İN, BİZ SARAYLARDA YATMAYIZ, MÜTAVAZİ OLURUZ"

Kılıçdaroğlu, konuşmasında "CHP gelirse, döviz yükselir, faiz yükselir." iddialarına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Döviz yükseliyor mu? Yükseliyor. CHP mi iktidarda? Hayır. Faizler yüksek inmesi lazım, diye bas bas bağırıyorlar. İyi de kim indirecek? Sen Başbakan değil misin? İndir o zaman? O zaman koltuktan bak bakalım o faizler nasıl iner. Diyorlar ki, CHP gelirse bu ülkeyi yönetemez. Bunu doğru diyorlar. CHP iktidara gelirse vallahi de billahi de bunlar gibi yönetemez. Biz, hırsızlık yapmasını bilmeyiz, böyle olmaz, deriz. Biz kul hakkı yemeyiz. Kul hakkına saygı gösteririz. Biz saraylarda yatıp kalkmayız. Mütevazı oluruz. Biz, herkesin inancına, kimliğine saygı gösteririz. Dini siyasete alet etmeyiz. Dine duyduğumuz saygıdan ötürü. Etnik kimliği siyasete alet etmeyiz. İnsanların kimliğine duyduğumuz saygıdan ötürü. Biz CHP’yiz. Biz bunlar gibi ülkeyi yönetemeyiz, zaten. Peki biz nasıl yönetiriz." diye konuştu.

"DEVLET YÖNETMEK ZOR İŞ DEĞİL AMA AKIL, BİLİM VE AHLAK OLMALI"

Kılıçdaroğlu, devlet yönetiminin vatandaşın sandığı gibi, çok zor bir iş olmadığını da belirtti. Dünyanın en kolay işinin bir devleti yönetmek olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Nasıl? Değerli yoldaşlarım, devlette her şeyin bir kuralı ve hukuku vardır. Merkez Bankası görevi, kanunu vardır, BDDK’nın, Gelir İdaresi Başkanlığı, Siyasi Partiler, Kamu İhale Kurulu, hepsinin kuralı ve kanunu vardır. Siyaset o kurumların yasa ile belirlenen çerçeve içinde görevlerini yapmalarını sağlamaktır. Bunu yaptıktan sonra zaten bir sorun olmaz. Ama KİK’e müdahale edip, ‘Objektif yapma, bizim yandaş köşede bekliyor. Evde de ayakkabı kutularını sakladı. İhaleyi buna ver, dersen devleti iyi yönetemezsin. Ne yapacak bürokrat bütün kanunları çiğneyecek. Düşünüyor, ‘Bakan götürüyor, Başbakan götürüyor, e benim günahım ne? Ben de götüreceğim’ diyor. O çocuklarının yatak odalarında saklıyor. Öbürü de ayakkabı kutularında istif ediyor. Olmaz. Devlet böyle yönetilmez. Devlet, ahlakla, akılla, bilimle yönetilir. Devlet budur. Devleti yönetmek zor değildir. Vergi alacaksınız. Nasıl alacaksınız? Kanunu ve kuralı var. Ama benim yandaşımı görmeyin. İtiraz eden iş adamına dünyanın cezası keseyim. O zaman devleti yönetmezsiniz. Onun için devlet yönetmek aklınızı kullanırsanız, bütün sorunları çözersiniz. Peki devleti yönetirken aklı nasıl kullanacaksınız? Çok basit: İstişare ederek, danışarak. Yani ortak aklı egemen kılarak. Bakanlar kurulu, parlamento bunun için vardır, zaten. Muhalefet, iktidar bunun için vardır. Oturup tartışacaksınız. Doğru yolu bulacaksınız. Toplum nasıl en rahat, rantabl şekilde zenginleşir? Herkesin işin aşı olur. Bunun mücadelesini yapacaksın. Eğer buradan çıkarsanız, olmaz. Eğer ortak aklı egemen kılmazsanız, olmaz. Benim dediğim doğrudur. ‘Benim dediğimin dışında kimse bir şey söylemeyecek’ diyorsanız, orda devleti yönetemezsiniz. Onun adı diktatörlüktür. Diktatörlükte, tek kişi konuşur. Halk yoktur, tebaa vardır. Herkes ona itaat edecektir. O nedenle devleti yönetmek kolaydır, yeter ki aklımızı ve bilimi kullanalım."

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri