Kılıçdaroğlu: Avucunu yalarsın sayın başbakan!

Çözüm sürecinde hiçbir şeyi bilmediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, destek vermeyeceklerinin altını çizerek, “Avucunu yalarsın sayın başbakan” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Uludere olayı, kanser hastası kızın Bakan Erdoğan Bayraktar ile yaşadığı diyaloğa ve çözüm sürecine değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı şantaj yapmakla suçlayan Kılıçdaroğlu MHP’nin yanında olduklarını ifade ederek şantaja asla izin vermeyeceklerini belirtti.

AVUCUNU YALARSIN SAYIN BAŞBAKAN

Çözüm sürecine destek vermeyeceklerini yineleyen Kılıçdaroğlu, “Bize soruyorlar barış istiyormusunuz diye. İstemeyen mi var? Huzur istiyor musunuz diye soruyorlar. İstemeyen mi var? Niye destek vermiyorsunuz? Neye destek vereceğiz ki bilen var mı? Gazetecilere soruyorum. Neye destek vereceğiz. Senin başkanlık sistemi için yaptığın çalışmalara mı destek vereceğiz? O hayaline mi destek vereceğiz? Avucunu yalarsın sayın Recep Tayyip Erdoğan! Bu işi çözeceksen dürüst ve samimi olacaksın. Yalancıdan dürüst ve samimi çıkmaz. Gizli bir kişisel ajandan olmayacak dedi. Başbakanlık hayaliyle yatıp başkanlık hayaliyle kalkıyor. Sen ne başkan olacaksın ne de Türkiye’ye birşey olacak. Sen o hayalinle kalacaksın” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şakşakçılık yapan köşe yazarlarına seslenerek, “Süreçle ilgili ne biliyorsunuz da yazıyorsunuz?” diye sorunca partililerden biri “Bunlara vahiy” geliyor diye bağırdı.

ULUDERE OLAYI

-Ama yasalara karşı olmadıkça hareket eder. Ben Uludere sorumluları kimler diye sordum. Başbakan kendileri olduğunu kabul etti. Çünkü Erdoğan TSK onların izni olmadan hareket edemediğini açıkladı. Karanlık perde aralandı. Uludere faciasınını sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve onun ekibidir. Başbakan bunu itiraf etti, Uludere’de talimatı hükümet vermiş.

O MUAMALE TOPLUMUN VİCDANINA ATILAN TOKATTIR

-O kız çaresizlik içinde Bakan’ı bekledi. İlaca ulaşması gerekiyor. Bakan’a derdini anlatıyor. Bakan diyor ki: “Al bu parayı, al bunları cebinden düşürme”. Biz 21.YY’ın Türkiye’sindeyiz. Dilek kardeşimiz O’na da onun gibi düşünenlere de çok güzel bir ders veriyor. “Ben dilenci değilim sayın bakanım. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda” diyor. Bu tablo Türkiye’ye yakışmıyor. O Bakan bir eli yağda bir eli balda olan bir bakan. öğrenciyi anlayacak kapasitetede değil. Sosyal devlet neydi? Güçsüzleri korumak değil miydi? İnsanlıktan nasibini alamayanlar Dilek’in halinden anlamazlar. Kimse kafasını kuma sokmasın. Türkiye’nin ve AKP’nin gerçeği budur. Dilek Özçelik’e yapılan muamele toplumun vicdanına atılan tokattır. Ne demişti:  “Yalancıdan başbakan olmaz”. Evet, olmaz. Sayın Bakan o kızı kendi kulu olarak görüyor.

SAĞLIKTA KATILIM

-Sağlıkta 10 ayrı işlemden katılım payı alınıyor. Üç ayrı yerde de parayı ödetiyorlar. Hastaneye gittiğinde ve eczaneye gittiğinde para alıyorlar. Aylığından da aynı ilaç için kesinti yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilaç karaborsası diye bir şey yoktu. İlk kez bunların döneminde oldu. Pahalı ilaçlar karaborsaya düştü. Dilek olayı bütün bu gerçekleri gündeme getirdi.

BAHÇELİ DÖNEMİNİN İNCELENMESİ

-AKP iktidarı şantaj yaparak Bahçeli dönemini inceleteceğini söyledi. Şantaja asla izin vermeyiz. Aklın başına yeni mi geldi? Yolsuzluktan beslenen yolsuzluğun üzerinde gidemez. Sen daha kendi mal varlığının hesabını veremedin. Neyin hesabını soruyorsun? Sen kamu kurumlarını peşkeş çekmedin mi? Bu millete kul hakkını nasıl yedin bunun hesabını ver. Avukatları,  hukukçuları sindirdiniz. Şimdi siyasetçilere geldi sıra. Sevsinler senin demokrasi anlayışını.

SEN HANGİ ÜLKENİN BAŞBAKANISIN?

-Sen Rize’den yırtık ayakkabıyla geldin bu cumhuriyet seni başbakan yaptı. Kayseri’de küçük bir esnafın oğlu olan birini Cumhurbaşkanı yaptı. Bu cumhuriyet Tunceli’de bir esnafın oğlunu CHP genel başkanı yaptı. Şmidi kalkmışsın Cumhuriyeti silmeye kalkıyorsun. Sen hangi ülkenin başbakanısın? Senin gücün de yetmez boyun da yetmez. Erbakan’ın önünde diz çöküyorlardı arkasından hançerlediler, aynısını Türkiye Cumhuriyeti’ne yapmak istiyorlar.