KIBRIS İLE TÜRKİYE BİR BÜTÜNDÜR
Kıbrıs hakkında gazetemize konuşan Prof. Dr. Ata Atun, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri anlayabilmek için Kıbrıs Adası’nın yakın tarihini ve Kıbrıs sorununun tarihlerini bilmenin gerekliliğini vurguladı. Atun, “Şüphesiz iki ülke arasındaki ilişkiler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasından çok önceye, Ada’daki Türk varlığının ortaya çıkmasına kadar dayanmaktadır. Kıbrıs ile Türkiye bir bütündür” diye konuştu.
KIBRIS'IN EN BÜYÜK DESTEKÇİ TÜRKİYE
Kıbrıs sorununun her aşamasında Kıbrıs Türk halkının yanında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanından sonra da Kıbrıslı Türklere olan maddi ve manevi desteğini sürdürdüğünü dile getiren Atun, “ Türkiye dışında başka bir devlet tarafından resmi olarak tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda en büyük destekçisi kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti’dir” sözlerini kullandı.
**Kıbrıs'ın içinde bulunduğu konumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ile Kıbrıs arasındaki ilişki günümüz itibari ile ne durumda?
-Çok genç yaşta siyasi hayata girdim. 26 yaşında Milletvekili seçildim. Ardından Rauf Denktaş ile birlikte çalışma imkanım oldu. 2000 yılında Rauf Denktaş'ın danışmanlığını yaptım. Uluslararası alanda önemli siyasi çalışmalarım oldu. Kıbrıs, dünya için çok önemli ve stratejik bir noktaya sahiptir. Kıbrıs'ın etrafının tamamı sular ile kaplı olduğu için Kıbrıs'a olası saldırı durumu çok azdır. Kıbrıs'ın böylesine stratejik bir konumda bulunması bu bölgeyi geçmişten beri büyük güçlerin hedefi haline getirmiştir. Türkiye ile Kıbrıs ayrı düşünülemez ve iki devlette bir bütündür. Kıbrıs'ın Türkiye için önemi, en başta adada aynı soydan gelen, aynı kültürü, aynı dili paylaştığı Kıbrıs Türk halkının yaşamasından kaynaklanır. Türkiye, sınırlarından 40 deniz mili ötede Kıbrıs Türk halkının ezilmesini, katledilmesini, köleleştirilmesini ve insan haklarından mahrum edilerek acılar içinde yaşatılmasını kabul etmedi ve etmeyecektir. Birtakım planlar ile birlikte Türkiye ile Kıbrıs'ın arasını bozmaya çalışıyorlar. Dünya güçlerinin öncelikli hedefi bu. Önemli olan biz Kıbrıslıların bu hataya düşmemesi. Ne yazık ki bu konuda yeteri kadar direnç gösteremiyoruz. Kıbrıs'ın Türkiye'ye düşman bir ülke elinde olması halinde, Anadolu'nun bütün ikmal yollarının kapatılmış olacağını ve Türkiye'nin kendi güvenliğinin tehlikeye gireceğini herkes bilmelidir.
HAREKATIN ASIL MİMARI ERBAKAN'DIR
**Merhum Erbakan Hoca ile tanışmanız nasıl oldu? 1974 yılında Kıbrıs'a gerçekleştirilen harekatta Erbakan Hoca’nın rolü nedir? Erbakan Hoca harekatın gerçekleştirilmesinde nasıl bir yol izledi ve harekat yılları ile ilgili neler söylemek istersiniz?
-Necmettin Erbakan Hoca ile tanışmam 1974 senesinde oldu. Barış Harekatı olduğu zaman ben Magosa'da mücahittim. O yıllarda Türk askerleri ile aradan geçen epey zaman sonraki kucaklaşmamı hiç unutamıyorum. 1976 yılında milletvekili oldum. Milletvekili olduktan sonra özellikle Şevket Kazan, Oğuzhan Asiltürk ve onların kanalı ile Necmettin Erbakan Hocamız ile tanışma fırsatım oldu. Barış Harekatı’nda eğer mevkiler ters olsaydı; yani Hocamız Erbakan Başbakan, Bülent Ecevit başbakan yardımcısı olsaydı bugün adanın tamamı bizdeydi. Çünkü 15 Ağustos 1974 günü Türk ordusu, Lefkoşa'dan Magosa'ya geldi. Otomobil ile gidilince bu iki yerin mesafe olarak uzaklığı 45 dakikadır. Zırhlı yapılanmalar Magosa'ya tam bir saatte geldi. Bu durum önlerde düşmanın ve herhangi bir engelin olmaması anlamına geliyordu. Çünkü “Rum Milli Muhafaza Ordusu” darmadağın olmuştu. Türk ordusu isteseydi çok rahat bir şekilde ilerleyip, adanın batısındaki en uç noktaya kadar gidebilirdi. Ama Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) baskısı bizim lehimize oldu. 1964 yılında İsmet İnönü döneminde asker adaya çıkma kararı aldığında Johnson İnönü'ye çok adi bir mektup gönderdi. 1967 yılında yine adaya çıkarma kararı alındığında 7. filoyu araya göndermişlerdi. Bu hamle Türk askerinin yapacağı saldırıya karşı olmuştu. Sayın Erbakan, Barış Harekatı’na koyduğu katkı çok önemli. Harekatın asıl mimarı ve beyni Hocamızdı.
ERBAKAN ECEVİT'İ DEFALARCA UYARDI
**Rahmetli Erbakan Harekatın yapılacağı dönemde Ecevit'i neden uyardı? Amfibik birlik nedir ve bu birliğin harekata ne gibi katkıları oldu? Harekatın devamında neler yaşandı? Kısaca anlatır mısınız?
-Kara harekatına Hocanın katkılarını tutanaklar ve olayın yaşandığı saatlerle rahatlıkla kanıtlayabilirim. Harekata 1974 yılının 17 Temmuz’unda öğleden sonra saat 17'de karar veren Erbakan oldu.15 Temmuz günü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) “Darbe olur veya olmaz” düşüncesiyle toplandı. O dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Başbakanı Bülent Ecevit, bütün bakanlar ve Necmettin Erbakan da kurulda toplantı halindeydi. Yapılan kurul toplantısında 4 sonuçlu bir karar alındı. Bu aşamaların en sonuncusunu ise “Harekatın yapılması” fikri oluşturuyordu. Harekat bundan önceki üç maddenin gerçekleşmeme durumunda devreye sokulacaktı. Hazırlık evrelerinin oluşturulması için karar alındı. 16 Temmuz'da Bolu'daki birlik aşağı bölgelere doğru harekat ettirildi. Bolu birliği 3 buçuk günde adaya indirildi. 19 Temmuz akşam üzerinde Mersin'e ulaştı. 17 Temmuz 1974 günü Ecevit bazı özel durumlar ve ziyaret nedeniyle yurt dışına gidecekti. Saat 15.30'da Ecevit'in Etimesgut'tan kalkan uçakla İngiltere'ye hareket etti. Ecevit'in yurt dışına çıkmasının hemen ardından Necmettin Erbakan, başbakan vekili olarak Semih Sancar'a yazılı bir talimat verdi. Erbakan verdiği bu talimatla harekat için düğmeye bastı. Peki neden orada bastı derseniz? Antakya'da yer alan Amfibik birliğe17.30' da talimat verildi. Bu talimata göre çıkartma 20 Temmuz'da gerçekleştirilecekti. Karaya ayak basan ilk “Amfibik birliktir.” Yani bütün dalgıçlar ve ekibiyle amfibik birlik, denizci ve karacı demektir. Ve en seçkin askerlerden oluşur. İlk çıkarmayı da bu birlikler gerçekleştirir. Amfibik birliklerin harekatı olayın ne kadar kesin ve ciddi olduğunu anlatmaya yetiyor. Ecevit, İngiltere'ye gitmeden önce Hoca tarafından çokça uyardı. İngiltere'ye boşuna gitme bu batı ülkeleri ile iş yapılmaz dedi. Çünkü Ecevit'in İngiltere'de nasıl bir tavır ile karşılaşacağını önceden biliyordu. Hocamız Ecevit'in ağzından harekat ile ilgili İngiltere'de herhangi yanlış bir kelime çıkmasın diye Oğuzhan Asiltürk'ü görevlendirdi. O, öylesine büyük bir devlet adamı ve mücahit idi.
Prof. Dr. Ata Atun kimdir?
1948 yılında doğan Ata Atun Kıbrıslı Türk olup, çok genç yaşta siyasi hayata atıldı. 26 yaşında milletvekili olan Atun, 2000 yılında Rauf Denktaş'ın danışmanlığını yaptı. Kıbrıs Tarihi ile ilgili 6 ve Kıbrıs Politikası ile ilgili 10 kitabın yazarıdır. 2002 yılından beri sayıları bin 500’ü aşmış Kıbrıs politikaları ile ilgili yazı ve makaleleri bulanan Atun'un halen yazıları yerel gazetelerde yayınlanıyor. Kıbrıs Sorunu, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Kıbrıs Rum, ABD, BM ve AB ile ilgili siyasi yorumları 2003 yılından itibaren KKTC ve Türkiye medyasında yayınlanıyor. Atun, evli ve 4 çocuk babası.