1974 yılında Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın öncülüğünde gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Kıbrıs Adası’nda Müslümanlara soykırım yapmak için tüm imkânlarını seferber eden işgalci Rumlara hadlerinin bildirildiği Kıbrıs Barış Harekâtı, şanlı tarihe altın harflerle yazılan bir zafer olarak kayıtlara geçti. Türk milletinin büyük bir fedakârlık ve dirayetle gerçekleştirdiği harekât ile Kıbrıs Adası'ndaki zulmün önüne geçildi ve adadaki Müslümanlar kalıcı bir huzur ortamına kavuştu.
HAREKAT NASIL BAŞLATILDI?
Tarih, 1974’ü gösterdiğinde iş başında bulunan Milli Görüş fikriyatı adada Müslümanlara yapılan zulme daha fazla sessiz kalmadı. Garantör ülke olan İngiltere'ye Kıbrıs konusunu görüşmek için dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in uçağı daha Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan yeni kalkmışken Başbakan Vekili Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Milli Güvenlik Kurulu'nu acil gündem koduyla topladı. MGK devam ederken yapılan bütün itirazlara rağmen Erbakan hoca, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'a gemilerin yola çıkması için o tarihi emri verdi. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın kararlı tavrı sonrası akan kan durduruldu.
TÜRK ORDUSU 498 ŞEHİT VERDİ
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıslı Türklerin Rumlar tarafından uğradığı katliam ve zulümleri ortadan kaldırmak amacıyla Mehmetçik tarafından yapıldı. Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında, Türk ordusu 498 şehit verirken Kıbrıs Türk tarafı ise 70'i mücahit, 270 kişiyi şehit verdi. Kıbrıs Türkleri genel olarak ise bin 672 şehit verdi.
AVRUPA VE ABD DİKKATE ALINMADAN ÇIKARMA YAPILDI
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lütfi Yalman, 1973 Türkiye genel seçimleri sonrası Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milli Selamet Partisi (MSP) arasında koalisyon kurulduğunu hatırlattı. O dönem CHP'nin 15, MSP'nin 7 bakanının olduğunu dile getiren Yalman, ABD'nin de o yıllarda Türkiye'ye ambargo uygulamaya çalıştığını ifade etti.
Kıbrıs'ta birtakım hareketlerin başladığını, Türk köylerine yönelik saldırıların gerçekleştirildiğini ve katliamların yaşandığını söyleyen Saadet Partisi YİK Üyesi Lütfi Yalman, “Hükümet, olağanüstü toplandı. Kıbrıs Barış Harekâtı'nın en önemli özelliği ABD ve Avrupa'yı dikkate almadan çıkarmayı yapmamızdır. Çıkarma için oylama yapıldı. CHP'den bazı bakanlar red, bazıları çekimser, bazıları da kabul oyu kullandı. Bizim bakanlarımızın tümü evet oyu kullandı. Çoğunluğun kararı evet olunca çıkarma için bakanlar kurulundan onay alındı. Karar çıkmadan önce Ecevit İngiltere'ye gitti. 'İngiltere ile birlikte çıkarma yapalım' ifadesini kullandı. Erbakan hoca, 'boşuna gidiyorsun. İngiltere bunu kabul etmez' dedi. Ecevit, uçağa bindi, Erbakan hoca havaalanında Genelkurmay başkanıyla toplantı yaptı. Hoca 'ABD ve Avrupa Birliği umrumuzda değil, adada bir katliam yaşanıyor ve bunu durduracak olan güç ise biziz, çıkarmayı yapacağız' dedi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) acilen toplandı ve çıkarma kararını Erbakan hoca bizzat verdi. Kıbrıs Barış Harekâtı böyle bir dönemde başarıyla sonuçlandırıldı. Milli Görüş duruşunu Kıbrıs'ta gördük. Suriye'de, Irak'ta gördük. Avrupa'dan, Amerika'dan bize dost olmaz. Kıbrıs'ta NATO'dan ayrı hareket ettik, yeri gelince yine edilir” dedi.
BİZ 1974'TE MİLLİ GÖRÜŞ ANLAYIŞININ GEREĞİNİ YAPTIK
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya da Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50. yıl dönümü dolayısıyla Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Kaya, “Kıbrıs Barış Harekâtı'nın en önemli taraftlarından birini, Erbakan hocamızın olayın bütün fotoğraflarını kabinenin önüne koyarak, yapmış olduğu çıkışlar ve değerlendirmeler oluşturuyor” dedi.
26 Ocak 1699 tarihinde imzalanan Karlofça Anlaşmasından bu yana Türkiye'nin ilk defa bir toprak aldığını ve orayı barış yurdu haline getirdiğini ifade eden Kaya, CHP-MSP koalisyon hükümetinin farklı düşünse de milli konularda bir araya geldiğini, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın milli ve manevi konularda fikir ayrılıkları olsa da rahatlıkla bir araya gelinebileceğinin en önemli örneklerinden biri olduğunu aktardı. “Biz, 1974 yılında Milli Görüş ilke ve ideallerinin gereği neyse onu yerine getirdik” diyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, “Biz, Kıbrıs'ın hem ülkemiz için stratejik bir öneme sahip olduğunu biliyorduk hem de burayı emanet olarak görüyorduk. Akdeniz'de Allah'ın bize bahşettiği Kıbrıs gibi doğal bir üs, aynı zamanda Türkiye'nin sigortasıdır. Bugün her şey çok daha iyi anlaşılıyor. Gazze'de, Suriye'de ve Lübnan'da yaşananlar ortada” şeklinde konuştu.
ERBAKAN HOCA TEHLİKEYİ ÖNCEDEN SEZDİ
Yunanistan ve İngiltere ile birlikte Türkiye'nin adada garantör olmasını sağlayan ismin Adnan Menderes olduğunu hatırlatan Kaya, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, 1963-1964 ve 1967'de soydaşlarının Kıbrıs'ta soykırıma uğramasına rağmen müdahale edemedi. Bu da iki maddeden dolayı gerçekleştirilemedi. Garantör ülkeler arasında yapılan anlaşmada 'herhangi bir sorun olduğunda 3 garantör devlet aynı anda soruna müdahil olur' maddesi vardı. Bir de 4. maddenin 2. fıkrası var. 'Garantör ülke bir gereklilik gördüğünde gider müdahale eder.' Biz, bu maddeye göre müdahale ettik. Erbakan Hoca, bütün riskleri göğüsledi. Türkiye'nin daha sonra karşı karşıya kalacağı tehditleri önceden gören merhum hocamız, bu tehlikenin önünü Kıbrıs Barış Harekâtı ile kesti. O gün Kıbrıs için yapılan, bugün Gazze için de yapılabilir. Türkiye'nin bu yalnız başına yapmasından ziyade, koalisyon ile yapması daha anlamlı olur. Pakistan ve Mısır ile birlikte Gazze'de yaşanan katliamın durdurulması noktasında ortak hareket edilebilir. Gazze, barış yurduna döndürülebilir. Bu, mümkündür.”
ERBAKAN ADANIN TÜMÜNÜ ALMA FİKRİNDEYDİ
Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, Kıbrıs harekatı hakkında hazırlanan bir programda Erbakan Hoca ve arkadaşlarına dair çok önemli bir bilgiyi paylaştı. Başbuğ, Erbakan Hoca ve arkadaşlarına bırakılsa Kıbrıs adasının tamamını harekatla ele geçireceklerini vurguladı. Başbuğ'un Erbakan hoca ile ilgili ses getirecek açıklamalarının olduğu bölümde şu ifadeler kullanıldı: "Gençler peki o olayı nerede hatırlayacaklar? Bahsettiğimiz hemen hemen 50 yıl evvel. Harekat emrini oradan çektik. En zoru amfibi harekattır. Komando tugayında helikopterlerle indiriyorsunuz. Gün ağarıncaya kadar, ertesi gün ağarıncaya kadar çok şiddetli çatışmalar oldu. Talimat var. Biz BM'nin ateşkes tedbirini bugün akşama kadar fiilen uygulamak zorundayız. Rahmetli Erbakan ve arkadaşları neredeyse adanın tümünü almak fikrindeler. Yani durma yok... Ben hiç unutmuyorum o anda, bi masaya vurduğunu gördüm böyle. Küt..."
EMRE ÖZGÜL