Kendimizi seçmeli okuyoruz

Kendimizi seçmeli okuyoruz

Eğitim sistemindeki eksikliğin İngilizcenin zorunlu okutulmasına karşılık Osmanlıcanın seçmeli okutulması olduğunu söyleyen Şuayip Koçak, “Şehitlerin torunlarına atalarının mezarlarını okutacak kadar Osmanlıca öğretmek zorundayız” dedi

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Şuayip Koçak, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında Konya ve ülke gündemini değerlendirdi. Gecikmeli de olsa 4+4+4 olarak bilinen ve zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran eğitim düzenlemesini şekil olarak desteklediklerini belirten Şuayip Koçak, “28 Şubat sürecinin eseri olan 8 yıllık kesintisiz eğitimin bir an evvel kalkması gerektiğini yıllarca her platformda haykırmıştık. İktidar bu sese küçük bir farklılık da olsa kulak verdi. Milletin görüşüne geç de olsa kulak verdi. Kendilerini bu konuda sonuna kadar destekliyoruz. MHP’ye bu konudaki desteklerinden ötürü teşekkür ediyor, BDP ve CHP’yi ise her şeye karşı olma mantığını terk etmeye davet ediyoruz” diye konuştu.

Yapılan değişikliğe de bazı itirazlarının bulunduğunu söyleyen Şuayip Koçak, “Ortaokul kısmına seçmeli ders olarak getirilen Kur-an’ı Kerim eğitimi sevindiricidir. Ancak eksik olduğunun altını çiziyoruz. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede Kur-an’ı Kerim’in seçmeli olarak okutulacak olması düşündürücüdür. Düzenlemenin mutlaka ilkokul birinci sınıftan itibaren olması gerekmektedir. Düzenlemede diğer bir eksiklik de Osmanlıcadır. Çanakkale de ecdadımızı vuranların, topraklarımızda gözü olanların dili olan Fransızca ve İngilizcenin zorunlu ders olarak okutulduğu müfredatta, şehitlerin torunlarına da atalarının mezarlarını okutacak kadar Osmanlıca öğretilmelidir. Bunun yanında şahsiyetli ve kendisine güvenen nesiller yetiştirebilmek için Bilimler Tarihi dersinin de zorunlu olarak okutulması gerekmektedir. Bilimler tarihinde mikrobun hastalık sebebi olarak keşfi 19. yüzyılda Fransız alimlerinden Pasteur’e izafe edilirse de, mikrop aslında 15. yüzyılda keşfedilmiştir. Kaşifi de, büyük bir İslam bilgini ve hekimi olan Akşemseddin’dir” ifadelerini kullandı.

ZİNA SUÇ OLMAZSA, OLACAĞI BUDUR

Yerlere atılan ve üzerilerinde isim ve numaralar bulunan gayri ahlaki kartvizitler hakkında da değerlendirme yapan SP Meram İlçe Başkanı Şuayip Koçak, “2004 yılında Türk Ceza Kanunu’nun muhtevasından çıkarılan zina suçunun tekrardan suç olarak yasaya eklenmesini istiyoruz. Bundan 7-8 yıl önce zina Avrupa Uyum Yasaları çerçevesinde suç olmaktan çıktı ve hepinizin malumu olan kağıtlar arttı. Bunu engelleyecek olan zina yasasının yürürlüğe tekrardan konması gerekmektedir. İnsanımızın özellikle Başbakanımızın tabiriyle de dindar olarak yetişecek gençliğimizin bu tür kağıtlarla karşılaşıp yanlış yollara yönlenmesinin ve kadının bir mal gibi görülüp satılmasının derhal engellenmesi gerekmektedir. Bunu çözecek olan da iktidardır. Milli Görüş camiası olarak bizler bu atılan kağıtların yanına ‘önce ahlak ve maneviyat’ yazılı uyarılarımızı da cihat şuuruyla bırakmaktayız” dedi.

GEÇİCİ VERGİLER KALICI OLDU

İlk olarak yapılan ÖTV zamları, sonrasında akaryakıt, elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin olarak zamların yanlış politikaların ürünü olduğunu ve bu zamların gelecekte yaşanacak olan sıkıntıların habercisi olduğunu söyleyen Koçak, “ÖTV, depremin yaralarını sarmak için geçici olarak çıkarılmış bir vergiydi, kalıcı oldu. elektriğe gelen zamlarda ise evlerde 9.2, sanayide yüzde 8.7, ticarethanede ise 4.3 oranındaki ağır zammın ardından bir kötü haber de doğalgazdan geldi. Zammı savunan Bakan Taner Yıldız, doğalgaza zammın zorunluluktan yapıldığını, zam yapmak istememelerine rağmen maliyetlerin artması sonucu zam yapmak zorunda kaldıklarını söylemişti. Biz de bakana soruyoruz acaba bu maliyetler neden öteki ülkeleri etkilemiyor, neden diğer ülkelerde bu kadar sıklıkla ve yüksek oranlarda zam yapılmıyor da ülkemizde yapılıyor? Ayrıca akaryakıt zammına ilişkin Maliye Bakanı’nın yaklaşımı da ilginçtir. Bisiklete binin gibi bir yaklaşım. Demek ki, Maliye Bakanımız akaryakıt fiyatları artınca farklı araçlar arayışına eğilmiş” diye konuştu. “Her şey yolunda gidiyorsa, kriz bizi teğet geçtiyse, bu zamlar neyi hazırlığıdır?” diye soran Şuayip Koçak, “Topluma anlatılan pembe tablolarla gerçek hayatta yaşanan sıkıntılar arasındaki bu çelişkiyi tüketici artık bilmektedir. Toplumumuz artık çıraklıktan da ustalıktan da umudunu kesmiştir. Artık bu konuda iktidara güveni kalmamıştır. Dolaylı vergilerle gelen bu zam yükü altında tüketici ezilmekte ve uygulanan bu politikalarla sosyal devlet anlayışından uzaklaşılmaktadır. Bu zam döngüsünün temel nedeni uygulanan yanlı politikalar, ümitsizlik, doğrudan vergilerin toplanamamasıdır. Denge bir defa bozulunca, düzeltmesi zordur. Zam yaparak bütçeyi dengelemeye çalışırsanız ekonomi çöker” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER MERKEZİ

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri