Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Orta Öğretim Komisyonu, üniversiteye hazırlanan gençleri motive etmek ve daha iyi hazırlanmalarını sağlamak için Rehberlik Uzmanı Hüseyin Kazan’ın katılımıyla “ÖSS Taktik ve Motivasyon Semineri” düzenledi.
ÇALIŞMA STRATEJİNİZİ İYİ BELİRLEYİN
İlginç anlatım tarzı ve verdiği farklı örneklerle eğitimin ve ders çalışmanın önemini anlatan Rehberlik Uzmanı Hüseyin Kazan, üniversite sınavına hazırlanan gençlere çeşitli tavsiyelerde bulundu. Üniversite sınavına öncelikle belli bir strateji oluşturularak çalışılması gerektiğini ifade eden Hüseyin Kazan, “Konsantrasyonun tamamen ders çalışmaya verileceği bir program hazırlamalı, zorlanılan sorular üzerinde ağırlıkla durulmalıdır. Deneme sınavlarını düzenli bir şekilde takip etmek çok önemlidir. Tüm deneme sınavlarına girmeye çalışmalı, sınavdan sonra çözülemeyen sorular üzerinde yoğunlaşmalıdır” dedi. Her öğrencinin kendine has bir öğrenme tarzı olduğunu bildiren Rehberlik Uzmanı Kazan, insan bedeninin bir davranışa hazırlanması için aynı davranışı hiç fire vermeksizin 21 gün yapması gerektiğini ifade etti. Ders çalışmaya yeni başlayan bir öğrencinin ilk haftalarda zorluk çekmesinin ve bir çok soruyu doğru cevaplayamamasının normal bir durum olduğunu bildiren Hüseyin Kazan, bedenin ders çalışmaya alıştıktan sonra sorulara daha çabuk adapte olacağını ve ileriki dönemlerde başarının sürekli artacağını kaydetti.
İMKANSIZLIK BİR DEZAVANTAJ DEĞİLDİR
Üniversiteye çalışan öğrenciler için psikolojik desteğin de büyük önemi olduğuna dikkat çeken Hüseyin Kazan, “Öğrenci için arkadaşlarının desteği ilk sıradadır. Öğrenci ailesinin veya öğretmenlerinin yaptıramadığı bir davranışı arkadaşlarını örnek alarak yapabilir. Bunun yanında aile de öğrenciyi sürekli ders çalışmaya motive etmeli ve sınavda başarılı olacağına inandırmalıdır” ifadelerini kullandı.
İmkansızlıklar içerisinde imkan oluşturabilen bir öğrencinin diğer öğrencilerden daha başarılı olacağını belirten Hüseyin Kazan, “İmkansızlıklar hiçbir zaman ders çalışmamak için bahane olmamalıdır. Bazı öğrencilerin en büyük bahanesi, falancanın şu kitabı var, benim yok, ben bu yüzden başarılı olamıyorumdur. Halbuki o öğrenci kendisini başarısız olacağına inandırmıştır. Bu sayede bildiği birçok şeyi de bilmiyormuş sanır. Bu nedenle öğrencilerimizin imkansız düşüncelere kapılmamaları gerekmektedir” dedi.
KAYBETTİĞİNE İNANAN KİŞİ KAYBETMİŞTİR
Bir şeyde başarısız olacağına inanan bir kimsenin baştan kaybettiğini ne yaparsa yapsın o dakikadan sonra başarılı olamayacağını ifade eden Rehberlik Uzmanı Hüseyin Kazan, “Ben başaramam. Bundan sonra ders çalışmamın bir anlamı yok. Çalışıyorum, çalışıyorum sürekli aynı yerdeyim. Kaybettim ben” gibi düşüncelerin en büyük yanlışlık olduğunu dile getirerek öğrencinin ders çalışırken harcadığı emeği yabana atmaması gerektiğine değindi. Ders çalıştığın ve neler yaptığının farkında olan bir öğrencinin başarısız olmasının imkansız olduğunu anlatan Kazan, “Çalıştığınız ders kitapları, soru kitapçıkları, yaprak testler, deneme sınavları ve test kitapları gibi kaynaklarınızı çözüp bitirdikten sonra bir kenara atmayın. Dolabınızda veya her zaman görebileceğiniz bir yerde biriktirin. Belli bir süre sonra ne kadar ders çalışacağınızın farkına varacaksınız” diyerek tavsiyelerde bulundu. Verilen her emeğin bir karşılığının mutlaka olacağını da belirten Kazan, “Heyecanınızı asla kaybetmeyin, kendinizi sürekli yenileyin. Güçlü bir irade oluşturun ve her zaman en iyisini yapmaya çalışın. Zaman kısa, bu zamanı iyi ve en verimli şekilde değerlendirmenin yollarını arayın. Göreceksiniz, o ulaşılmaz sandığınız üniversite hayalinize çok kısa bir süre sonra ulaşmış olacaksınız” diyerek sözlerini tamamladı.
Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Yusuf Güneş de, bir ülkenin kurtuluşunun topla tüfekle değil, ancak imanlı ve inançlı gençleriyle gerçekleşebileceğini ifade etti. Kendi geleceğini hazırlayan lise öğrencilerinin vurduyla, kırdıyla, kavgayla işinin olmaması gerektiğine dikkat çeken Yusuf Güneş, “Bu yaşlardaki gençlerimizin ülkesi ve kendisi için yapabileceği en güzel şey, ders çalışmak ve doğru olanı öğrenmek olmalıdır. Bu ülkede 70 milyon birbiriyle kardeştir. Bir Müslüman Türk evladı, diğer bir Müslüman kardeşinin canına kastedebiliyor, onun hakkını yiyebiliyorsa, burada temel değerlerin kaybolmaya başladığı söylenebilir. Bu nedenle eğitime önem vermeli ve gençlerimize en doğru bilgileri öğretmeliyiz” diye konuştu.
Anadolu Gençlik Derneği Orta Öğretim Komisyonu Başkanı Eyüp Kamil Kaysı ise “İnsanların en hayırlısı diğer insanlara faydası olandır” düşüncesiyle bu programı düzenlediklerini belirtti. Üniversiteye hazırlanan gençlerin moral ve motivasyonlarının iyi olması gerektiğinin bilince olduklarını bildiren Kaysı, programın amacının öğrencilerin yorucu sınav maratonunda çalışma azimlerini arttırmak olduğunu kaydetti.
RASİM ATALAY
ÇALIŞMA STRATEJİNİZİ İYİ BELİRLEYİN
İlginç anlatım tarzı ve verdiği farklı örneklerle eğitimin ve ders çalışmanın önemini anlatan Rehberlik Uzmanı Hüseyin Kazan, üniversite sınavına hazırlanan gençlere çeşitli tavsiyelerde bulundu. Üniversite sınavına öncelikle belli bir strateji oluşturularak çalışılması gerektiğini ifade eden Hüseyin Kazan, “Konsantrasyonun tamamen ders çalışmaya verileceği bir program hazırlamalı, zorlanılan sorular üzerinde ağırlıkla durulmalıdır. Deneme sınavlarını düzenli bir şekilde takip etmek çok önemlidir. Tüm deneme sınavlarına girmeye çalışmalı, sınavdan sonra çözülemeyen sorular üzerinde yoğunlaşmalıdır” dedi. Her öğrencinin kendine has bir öğrenme tarzı olduğunu bildiren Rehberlik Uzmanı Kazan, insan bedeninin bir davranışa hazırlanması için aynı davranışı hiç fire vermeksizin 21 gün yapması gerektiğini ifade etti. Ders çalışmaya yeni başlayan bir öğrencinin ilk haftalarda zorluk çekmesinin ve bir çok soruyu doğru cevaplayamamasının normal bir durum olduğunu bildiren Hüseyin Kazan, bedenin ders çalışmaya alıştıktan sonra sorulara daha çabuk adapte olacağını ve ileriki dönemlerde başarının sürekli artacağını kaydetti.
İMKANSIZLIK BİR DEZAVANTAJ DEĞİLDİR
Üniversiteye çalışan öğrenciler için psikolojik desteğin de büyük önemi olduğuna dikkat çeken Hüseyin Kazan, “Öğrenci için arkadaşlarının desteği ilk sıradadır. Öğrenci ailesinin veya öğretmenlerinin yaptıramadığı bir davranışı arkadaşlarını örnek alarak yapabilir. Bunun yanında aile de öğrenciyi sürekli ders çalışmaya motive etmeli ve sınavda başarılı olacağına inandırmalıdır” ifadelerini kullandı.
İmkansızlıklar içerisinde imkan oluşturabilen bir öğrencinin diğer öğrencilerden daha başarılı olacağını belirten Hüseyin Kazan, “İmkansızlıklar hiçbir zaman ders çalışmamak için bahane olmamalıdır. Bazı öğrencilerin en büyük bahanesi, falancanın şu kitabı var, benim yok, ben bu yüzden başarılı olamıyorumdur. Halbuki o öğrenci kendisini başarısız olacağına inandırmıştır. Bu sayede bildiği birçok şeyi de bilmiyormuş sanır. Bu nedenle öğrencilerimizin imkansız düşüncelere kapılmamaları gerekmektedir” dedi.
KAYBETTİĞİNE İNANAN KİŞİ KAYBETMİŞTİR
Bir şeyde başarısız olacağına inanan bir kimsenin baştan kaybettiğini ne yaparsa yapsın o dakikadan sonra başarılı olamayacağını ifade eden Rehberlik Uzmanı Hüseyin Kazan, “Ben başaramam. Bundan sonra ders çalışmamın bir anlamı yok. Çalışıyorum, çalışıyorum sürekli aynı yerdeyim. Kaybettim ben” gibi düşüncelerin en büyük yanlışlık olduğunu dile getirerek öğrencinin ders çalışırken harcadığı emeği yabana atmaması gerektiğine değindi. Ders çalıştığın ve neler yaptığının farkında olan bir öğrencinin başarısız olmasının imkansız olduğunu anlatan Kazan, “Çalıştığınız ders kitapları, soru kitapçıkları, yaprak testler, deneme sınavları ve test kitapları gibi kaynaklarınızı çözüp bitirdikten sonra bir kenara atmayın. Dolabınızda veya her zaman görebileceğiniz bir yerde biriktirin. Belli bir süre sonra ne kadar ders çalışacağınızın farkına varacaksınız” diyerek tavsiyelerde bulundu. Verilen her emeğin bir karşılığının mutlaka olacağını da belirten Kazan, “Heyecanınızı asla kaybetmeyin, kendinizi sürekli yenileyin. Güçlü bir irade oluşturun ve her zaman en iyisini yapmaya çalışın. Zaman kısa, bu zamanı iyi ve en verimli şekilde değerlendirmenin yollarını arayın. Göreceksiniz, o ulaşılmaz sandığınız üniversite hayalinize çok kısa bir süre sonra ulaşmış olacaksınız” diyerek sözlerini tamamladı.
Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Yusuf Güneş de, bir ülkenin kurtuluşunun topla tüfekle değil, ancak imanlı ve inançlı gençleriyle gerçekleşebileceğini ifade etti. Kendi geleceğini hazırlayan lise öğrencilerinin vurduyla, kırdıyla, kavgayla işinin olmaması gerektiğine dikkat çeken Yusuf Güneş, “Bu yaşlardaki gençlerimizin ülkesi ve kendisi için yapabileceği en güzel şey, ders çalışmak ve doğru olanı öğrenmek olmalıdır. Bu ülkede 70 milyon birbiriyle kardeştir. Bir Müslüman Türk evladı, diğer bir Müslüman kardeşinin canına kastedebiliyor, onun hakkını yiyebiliyorsa, burada temel değerlerin kaybolmaya başladığı söylenebilir. Bu nedenle eğitime önem vermeli ve gençlerimize en doğru bilgileri öğretmeliyiz” diye konuştu.
Anadolu Gençlik Derneği Orta Öğretim Komisyonu Başkanı Eyüp Kamil Kaysı ise “İnsanların en hayırlısı diğer insanlara faydası olandır” düşüncesiyle bu programı düzenlediklerini belirtti. Üniversiteye hazırlanan gençlerin moral ve motivasyonlarının iyi olması gerektiğinin bilince olduklarını bildiren Kaysı, programın amacının öğrencilerin yorucu sınav maratonunda çalışma azimlerini arttırmak olduğunu kaydetti.
RASİM ATALAY