Kazanan Konya olacak

CHP Milletvekili Abdüllatif Şener, "Konya'da yarım kalan ve yapılması gereken bütün yatırımları takip edeceğiz. Yeni yatırımları şehre kazandırmanın mücadelesini vereceğiz. Kazanan Konya olacak" dedi

RÖPORTAJ EMRE ÖZGÜL

EKONOMİ KÖTÜYE GİDİYOR

Hükümetin patates ve soğan fiyatları ile bile baş edemediğini belirten CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiğini belirterek, "Ekonomi, hükümetin elinde patlayacak. Bu kadar aciz bir hükümet görmedim. Patates ve soğan fiyatları ile oynayanlar, AK Partiyi eline almış dönderiyor.  Suçu stokçulara, dış güçlere atarak hatalarına bahane arıyorlar" şeklinde konuştu


BİR İL İLE SINIRLI TUTULACAK İSİM DEĞİLİM

**Aslen Sivaslısınız fakat Konya'dan aday gösterildiniz. Konya'da bu durum tepki ile karşılandı, neler söylemek istersiniz?

-Ben, 16 yıldır siyasetin içindeyim. 4 dönem kesintisiz vekillik yaptım. Partim muhalefetteyken ya sözcülük yaptım ya da genel başkan yardımcılığı. Partimin iktidarda olduğu 2 dönemde de bakanlık yaptım. Siyasette bulunduğum görevler, beni sadece belli illerle kısıtlı tutmamıştır. Bütün illerde çalıştım. Refah-Yol hükümetini herkes hatırlar.  Vatandaş, yüksek taban fiyatlarını, çiftçiye, emekliye verdiklerimizi hatırlar. Konya'da seçim çalışmaları sırasında çok sayıda çiftçiye rastladım. Hepsi, 'Senin döneminde biz ne gördükse gördük' diyor. Emeklilere rastladım 'Senin zamanında o zamlar olmasaydı emekli acından ölürdü' diyor. 2002-2007 yılları arasında Konya'da ne kadar önemli yatırım varsa, hepsinde benim imzam var. Belli ile hapsedilemez bir vasıfta olduğum için beni vatandaşların Türkiye geneli olarak görmeleri lazım. Üstelik sorayım: Hz. Mevlana Konyalı mı? Konya siyasetine şekil vermiş Necmettin Erbakan Hoca Konyalı mı? Konyalı mı değil mi demek neyi çözer? O kadar Konyalı milletvekili tanıdım ki, şehre bir çivi çakmamıştır. Önemli olan yapılan yatırımlara verilecek olan destektir. Kentin Mekke olması önemli değil, Mekkeli olanın kimin olduğudur. Ebu Cehil de, efendimiz de Mekkelidir. Ebu Cehil Mekkeliydi diye onu kutsayacak halimiz olamaz.

 

**Sayın Şener, neden başka bir partiden değil de CHP'den aday oldunuz?

-AK Partinin kurucusuyum. Şimdi niye CHP'de görev aldınız deniliyor bana. Şunu herkes bilsin, bugün Türkiye'de siyasi kadrolar olarak en günahkâr kesim AK Parti'dir. Partiler, dinin önüne konulmaz. Konulursa İslama aykırı her fikir doğru kabul edilir. Bundan daha büyük günah olmaz. Hırsızlık ve yolsuzluğu en çok iktidara destek veren muhafazakârlar savunuyor. Ülkede zulüm ve adaletsizlik var. 2002 yılında sadece 55 bin mahkum vardı, şuan içerideki mahkum öğrenci sayısı sadece 70 bin. Ortadoğuda AK Parti'nin izlediği politika Müslüman dünyasını kan gölüne çevirdi. İslam tarihinin yaşadığı en büyük faciaya AK Parti'nin politikaları sebebiyet vermiştir. CHP'de ne arıyorsunuz diyenlere ben de 'Siz AK Parti'de ne arıyorsunuz?' diye soruyorum. İslam, böyle bir zulmü görmedi. Yanlışla mücadele etmek herkesin görevidir. Bu kadar yanlışı olan bir iktidarla, medya tekelinde bulunan hükümetle mücadele etmekten daha büyük bir dini görev yoktur. Bunu yerine getirmek için CHP'den aday oldum. Ana muhalefet partisinden siyaset yapmanın daha etkili olacağını düşündüğüm için CHP'deyim. Siyaseti, 11 yıldır bağımsız olarak yürütüyordum.  


CHP'NİN KONYA'DA OYU YÜZDE 40 ARTTI

**AK Parti vekillik seçiminde Türkiye ve Konya genelinde oy kaybetti, bunu neye bağlıyorsunuz?


Güç, haklılık kaynağı değildir. Hakkın ölçüsü bellidir. Dini bütün insanların inançlarından sapma gösterdiği noktalardan biri de gücü hak saymalarıdır. Önemli olan, bir şeyin doğru olup olmadığıdır.

AK Parti'nin oyları düştü. İlk girdikleri 2002 seçimleri ve 2009 yılındaki belediye seçimler hariç, AK Parti, o kadar zaman sonra ilk kez 24 Haziran'da bu kadar düşük oy aldı. Sayın Erdoğan, başkanlığı kazandı fakat MHP'nin oyları ile. Kendisinin seçilmiş olması, oylarının düşmediği anlamına gelmez. Konya'da bizim aldığımız oy oranı arttı. Türkiye genelinde CHP'nin oyu azalmıştır. Yeni bir partinin kurulmuş olması, CHP'nin oy oranlarını azalttı. CHP seçmeninin bir kısmı da şu parti baraj altı kalmasın düşüncesi ile oyunu başka partilere vermiştir. Bu kadar oy kaybına rağmen Konya'da oy oranı arttı. Yüzde 9,2'lik bir oy varken, bu sayı 9,67'lere kadar çıkmıştır.  Bu da 15-16 bin oy artışı demektir. Türkiye geneline göre reel anlamda Konya'daki oy artışı en az yüzde 40 civarındadır. Konya CHP, 24 Haziran seçimlerinde başarılı olmuştur.


**Konya'daki siyaset anlayışı 24 Haziran'dan sonra nasıl şekillenecek?

-Biz, Konya'da yarım kalan ve yapılması gereken bütün yatırımları takip edeceğiz. İktidarın yapmış olduğu yatırımlara katkı sağlamak bizim için eksiklik olmaz. İktidarın bir yatırım üzerinden prim yapmasından da rahatsızlık duymayız. Kazanan Konya olsun, hizmetleri kim yaparsa yapsın. Yeni yatırımların da devreye girmesi için ilgili kamu kuruluşları ve bakanlar ile de görüşeceğiz.


KEŞKE HERKES BENDEN BAŞARILI OLSA

**Konya'da sizi zorlayacak bir siyasi ismin olduğunu düşünüyor musunuz?

 -Benim siyasi hayatımda hiç bir zaman kimse ile negatif rekabet yapmadım. Birini karalayarak çalışma yapmadım, hep pozitif olmaya çalıştım. Bundan sonraki siyasi hayatımda da kimsenin ayağını kaydırmaya çalışmayacağım. Kimsenin başarısızlığından medet ummaya da çalışmayacağım. Hep doğru olanı yapacağım ve koşacağım. Başarılı olmak isteyenlerin de hep koşması gerektiğini savunurum. Çelme takmanın doğru olmadığını ve olmayacağını yinelerim. Keşke herkes benden daha başarılı olsa. Arkadaşlarımızın güzel şeyler yapmasından övünürüm.


HDP İLE BİR ARA KANKALARDI

**Millet ittifakına yönelik gelen eleştirilere neler söylemek istersiniz?

-İktidarın elinde medya gücü var ve kamuoyunu şekillendiriyor. En yanlış şeyleri yapıyor ve en doğru şeyleri yapmış gibi yayın yapıyorlar. En doğru işi yapanlar karalanıyor. Medya yoluyla da insanların aklına şüphe sokuyorlar. Aleyhte propaganda yapanların etkisi ile siyaset yapılmaz. Siyaset yapacak kişiler neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verirler. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ve DP'nin bir araya gelmesi ile birlikte bir seçim ittifakı kurması iyi bir şeydir. İktidar bunu ne kadar da kötülerse kötülesin. Doğruyu biz söylemezsek kim söyleyecek? Millet İttifakını HDP üzerinden sıkıştırmaya çalışmak, AK Partililerin yapacağı bir iş değil. AK Parti, kendi işine bakmalıdır. Vakti ile AK Parti ve HDP kankaydı. Birbirlerini yere göğe sığdıramıyorlardı. Önce kendi yaptıkları işin hesabını versinler. Hem kel hem de fodullar. Kendi bütün olumsuz sıfatlarını başkalarına yüklemesinler. HDP, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir partisidir. Anayasaya göre kurulmuştur. Meclisin 3. büyük partisidir. Hep grup ve meclis başkan vekilleri olmuştur. HDP'nin meclis başkanları meclisi idare ederken, AK Partili vekiller söz vermiyorum deyince yerlerine oturmuşlardır. Kalk konuş dediklerinde gidip konuşmuş, süren dolduğu zaman dediğinde mikrofonlarını kapatmışlardır. Mecliste AK Parti HDP'ye tam bir itaatkârlık göstermiştir. Seçim meydanlarında vatandaşı kandırmak için kırk çeşit laf dolandırmışlardır. Bu ahlaki bir siyaset tarzı değildir. Bana sorarsanız bu seçimlerden muhalefet iyi bir oy ile çıkmıştır. Mecliste çoğunluk muhalefetin elindedir. MHP ile AK Parti ittifak da yapsa, MHP'nin meclisteki vekilleri muhalefet olarak sayılmaktadır.


**Cumhur ittifakı ile ilgili neler söylemek istersiniz?

-AK Parti ile MHP ittifak yaptı diye her konuda anlaşacak değiller. Mecliste çok önemli konuda bu iki parti ayrışacaktır. Rejim değişti, çoğu insan rejimin değiştiğinden habersiz. Kurulan mecliste güvenoyu istenmeyecek. Meclisin hükümeti düşürme yetkisi olmayacak. Cumhurbaşkanı bir kabine kuracak. Kabinede yer alanlar artık bunlar bakan değil, bakancık olacak. Cumhurbaşkanının bir nevi sekreteri olacaklar. İktidar böyle şekillenecek ve meclisten bağımsız bir hükümetin varlığına şahit olacağız. Hükümet, ülkeyi savaştan savaşa da soksa bu hükümeti devirecek hiç bir mekanizma yoktur. Tek partili dönemin bir diğer yansımasını yaşıyoruz.


EKONOMİ ELLERİNDE PATLAYACAK

**Ekonomideki gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Gidişat iyi değil. Tek adam düzeni ile ekonomi sağlıklı yürümez. Seçimler bitti, ekonominin düzeleceği söyleniyor fakat ekonomi patlayacak. Türkiye, bu ekonomi ile taşınamaz. Bunun yansımalarını kısa süre sonra göreceğiz. Cari açık 57 milyar dolara ulaştı. 240 milyar dolar bir yıllık  dış borç yükümlülüğü var. Bunun karşılanması lazım. Bu etkenler dolara baskı yaparak, doları yükseltiyor. İthalatın çoğu dolara bağlı olduğu için sürekli fiyatlar artıyor. İthalat arttıkça, üretim alanları daralıyor. Fabrikalar kapanıyor ve işsizlik artıyor. Enflasyon patladı. Büyük bir krizin ayak sesleri geliyor.  AK Parti, bu ekonomiyi taşıyamaz. Ben, ömrümde böyle bir hükümet görmedim. Ekonomi bozulduğu zaman bunun tek sorumlusu siyasi iktidarlardır. Ekonomi ile ilgili gerekli tedbirler alınmadı. Gidişat kötü diye bir günah keçisi aranıyor. AK Parti hükümeti ne zaman yanlış bir şey yapsa suçu başkasına atıyor. Hem yetkililer hem güçlüler hem de sorumsuzlar. Kendilerini bu kadar sorumsuz sayacaklarsa neden yetki istediler? Demokrasi de bunlara yetmedi, tek adam devleti kurdular. Devletin bütün yetkilerini kendilerinde topladılar. İktidar patates ve soğanla baş edemedi, zavallı bir duruma düştü. Patates soğan fiyatlarını indirip kaldıranlar, iktidarı oyuncak haline getirdi. Bu ne zavallılık? Beceremiyorsanız, bırakın bu işi bilenler görev başına gelsin. Dış güçler, stokçular... 40 tane sebep arıyorlar. Artık bunlarda utanacak halde kalmadı.


**İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun 'Şehit cenazelerine CHP'liler katılmayacak' söylemlerini doğru buluyor musunuz?

-İçişleri Bakanı ne söylediğini bilmiyor. Akli muhasebesini test etmesi lazım. 'Şehit cenazesine şu, bu gelmesin' diyemez. Bu ülkede CHP'ye oy veren vatandaşların çocukları askere gidiyor, şehit oluyor. Bakan kalkmış, 'Şehit cenazelerine CHP il başkanları gelmeyecek' diyor. Bunu söylemek için bir insanın akli dengesinin yerinde olmaması lazım. Öyle bir zatın bakanlık makamında olmaması gerekir. Neyse yakında bakanlık gidiyor zaten. Yeni dönemde bakanlığı kurtarmak için dikkat çekmeye çalışıyor İçişleri Bakanı. Dikkat çekmeye çalışırken, memleketi bölecek, parçalayacak. İnsanlarımızın duyarlılığını zedeleyecek sözler sarfediyor. Yoluna böyle devam etmesin. Bakanlıklar gelip geçicidir.


**Abdüllatif Şener kimdir?


-Abdüllatif Şener 26 Nisan 1954, Sivas doğumlu siyasetçidir. Aynı zamanda akademisyen, TBMM eski milletvekili, eski Başbakan Yardımcısı, Maliye eski Bakanı ve Türkiye Partisi’nin kurucusudur.1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Gazi Üniversitesi’nde doktora yaptı. Gazi Üniversitesi Bolu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde dekan yardımcısı oldu. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. Maliye Bakanlığı’nda Gelirler Kontrolörü olarak çalıştı. 1991 Türkiye genel seçimleri’nde Refah Partisi’nden Sivas milletvekili seçilerek siyasete girdi. Necmettin Erbakan başkanlığında kurulan REFAHYOL Hükûmeti’nde Maliye Bakanı olarak görev yaptı. 1998 yılında Refah Partisi’nin kapatılmasından sonra Fazilet Partisi’ne geçti. 2001 yılında da Fazilet Partisi de kapatıldı. 2001 yılında kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. 2002 Türkiye genel seçimleri’nde yeniden Sivas milletvekili seçildi. 2002-2007 yılları arasında Abdullah Gül Hükumeti ve 1. Erdoğan Hükümeti’nde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. 2007 yılında yapılan seçimlerde aday olmadı ve AK Parti’den istifa etti.  tarihinde kapandı. 27. dönem CHP Konya Milletvekili Adayı olan Şener, 24 Haziran seçimlerinden sonra CHP Konya Milletvekili oldu.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Röportaj Haberleri