Türkiye iş kazalarında Avrupa ilk sırada yer almaya devam ederken, her geçen gün yeni bir ölümlü iş kazası meydana geliyor. Türkiye taşeronlaşmanın yaygınlaştırılması, kar hırsı ile önlemlerin gevşetilmesi ve özel sektörün ağırlığının artması gibi nedenlerden dolayı iş sağlığı ve güvenliği korunamıyor. “6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” Türkiye’de iş kazalarının önüne geçemedi. Maden ve inşaat sektöründe çalışan işçiler, her gün ölümle burun buruna geliyor. Özellikle toplu ölümlerin meydana geldiği iş kazalarına hala bir önlem alınamadı. Geçtiğimiz gün meydana gelen Mecidiyeköy'de rezidans inşaatındaki asansör kazasında 10 işçi öldü. Aynı şekilde Seydişehir’de üst geçit inşaatının çökmesi sonucu 4 işçi de yaralandı. Türkiye’de bul yıl içesindeki iş kazalarında bin 270 kişi hayatını kaybetti. Sadece 8 aylık rakamlar göz önüne alındığında Türkiye’de işçiye verilen değer apaçık gözler önüne seriliyor.
DENETİMLER YETERLİ YAPILMIYOR
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na rağmen İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanlarının baskılardan dolayı raporlarını teslim edemedikleri de öğrenildi. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan işçilerin sağlığı ve güvenliğiyle ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Türk-İş Konya İl Temsilcisi Necati Kökat, bu yasa ile birlikte bir nebzede olsa işçi kazalarının önüne geçilmek istendiğini vurguladı. Bu yasanın tam uygulandığı takdirde işçi sağlığı ve güvenliğinin korunacağını kaydeden Kökat, “Maalesef ülkemizde denetim sorunu var. Yasa çıkıyor ama uygulanamıyor. Denetimler yapılmıyor ve birçok kural kılıfına uydurulup ortadan kaldırılıyor. Her şey ortada ölümlü işçi kazalarında dünyada 3’üncü Avrupa’da ise 1.’yiz. Bazı şeyler zorla yaptırılmaz. Her şeyi yasaya bağlamamak lazım. İş verenler en azından yaşanabilecek olumsuzluklar için tedbir alsa yine iyi ama o yok. İnsan değeri verilmiyor ki. Medicidiyeköy’deki rezidans inşaatında, işçileri taşıyan asansör 32. kattan zemine çakıldı. Kimse buna iş kazası demesin. Bu bir katliamdır. İnşaatta çalışan işçiler asansörlerin 1 aydır arızalı olduğunu söylemişler. Bir kere de asansör boş halde düşmüş” dedi.
YASALAR DAHA CAYDIRICI OLMALI
Baret takıldığında bütün tedbirlerin alınmadığını belirten Kökat, “Türkiye’de iş verenlerin düşüncesi bu şekilde. İşçiye baret taktıklarında bütün tedbirleri aldıklarını düşünüyorlar. İskele çürümüş ve çivileri çıkmak üzere işçilerin başında baret var diye önlem alınmış mı oluyor? Artık Türkiye bunları aşmalıdır. Denetimler artmalıdır. En önemlisi sorumlular cezalandırılmalıdır. 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında hangi sonuç alındı? Patronlar cezaevinde mi? Niye caydırıcı bir adım atılmıyor? İş kazalarıyla ilgili yüzlerce yasa çıkmış uygulanmamış ne anlamı var. Bu yasalara hiç kimse destek vermiyor. İşçiler yalnızlaştırılıyor ve hakkını alamadığı gibi can güvenliğini koruyamıyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile ilgili devlet bir takım zorunluluk getirdi. Kamu spotları oluşturuldu bunların televizyon kanallarında belirli saatlerde verilmesi istendi ama ben hiç görmüyorum. En izlenen televizyon kanallarında bunlara yer verilmiyor” diye konuştu.
YETERLİ ÖNLEM ALINMIYOR
Konya’daki birçok sanayi kuruluşunda da iş güvenliğinin dikkate alınmadığını ileri süren Kökat, “Sanayiye gittiğimizde boya işiyle uğraşanlarla, kaynakçılar yan yana. Bunun sonucunda yangının bir anda parlaması gayet normal. Bir şey olmaz demek bizim kanımızda var. En kısa yoldan işi bitirmek adına ortaya çıkabilecek sorunları görmüyoruz. Geçen yıl 1. Organize Sanayi’de demir atölyesinde yangın çıktı. Mobilyacı ile yan yana olduğu için yangın buraya da sıçradı ve 4 iş yeri zarar gördü. Tedbirler alınsa bu bu iki atölyeyi yan yana koyulmasa yangın bu kadar büyür müydü. Ülke olarak işe sıfırdan başlamalıyız. Bütün tedbirleri alarak işe koyulmalıyız. Artık yasalar caydırıcı bir nitelik taşımalı. Aksi takdirde iş kazaları ve işçi ölümleri artarak devam eder” ifadelerini kullandı.
MEHMET AKİF SÜTÇÜ - merhabahaber.com