Saadet Partisi Hanım Kolları dün Alaaddin Keykubat Sarayı’nda “Bir düşün neden Saadet” konulu konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un hanımı Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş katıldı. İlginin oldukça yoğun olduğu programda İsrail zulmü altındaki Filistin için dualar edildi, yardım ve imza toplandı. Düzenlenen kermesten elde edilen gelir de Filistin’e yardım olarak gönderildi.
VAHŞET BİZE GÖSTERİLENDEN ÇOK DAHA BÜYÜK
Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş’un gündeminde İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlar vardı. Kurtulmuş, Filistin ve Gazze’de yaşanan dramın bize gösterilenden çok daha büyük olduğunu ifade etti. İsrail zulmü altındaki Filistin’in bu zulümden bir an önce kurtulması için tüm Müslüman aleminin bir araya gelmesi ve birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş, “Artık kaybedilecek zaman kalmadı” dedi. Türkiye ile Filistin arasında din bağının yanı sıra tarihin derinlerinden gelen köklü bağların da bulunduğunu hatırlatan Sevgi Kurtulmuş, “Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü yıllarda Filistin 400 yılı aşkın bir süre barış ve huzur içerisinde yaşamıştır. Ancak günümüze gelip bakıldığında bu barış ortamının bozulduğu ve zalimlerin Filistinli kardeşlerimize zulmettiği herkesçe bilinmektedir. Zulüm altındaki kardeşlerimiz için biz hala ağabeylik görevi yapmaktayız. Mısır gibi davranamayız. Onlar hala bizden kendilerine sahip çıkmamızı istiyor. 400 yılı aşkın bir süredir bizim hakim olduğumuz bu topraklarda yaşanan vahşete bugün istesek de kayıtsız kalamayız” diye konuştu.
YAPILANLAR TAM BİR İNSANLIK ZULMÜDÜR
İsrail’in yaptığı saldırılara ve Filistin’de yaşanan katliama Müslüman halkların yanı sıra diğer dinlere mensup insanların da tepki gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş, “Filistin’de yaşananlar tam bir insanlık zulmüdür. Hangi dine mensup olursa olsun hiçbir insan bu zulmü kabul edemez. İnsanın insan olduğu için kendisine verilen hakları burada ellerinden alınmış. Filistin’de yaşananlar ne savaş hukukuna uymakta ne de insanlığın ortak haklarına riayet etmekte” dedi. Yaşanan zulmün bir an önce son bulması için yapılan çalışmaların yanı sıra daha yapılacak çok şey olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kurtulmuş, “Filistin’de, Gazze’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve dünyanın daha bir çok yerinde zulme uğrayan kardeşlerimizin bu zulümden bir an önce kurtulması için elbette ki dua edeceğiz. Ancak sadece dua ile olmaz. Maddi yardımlarımızı da esirgememeliyiz. Bugün onların başına gelen bu vahşet yarın bizim de başımıza gelebilir. Müslümanlar böyle günlerde kendilerini göstermeli, birlik ve beraberliğin en güzel örneğini bugünlerde sergilemelidir” ifadelerini kullandı.
TÜRKLER GİTTİ, FİLİSTİN’DE BARIŞ VE HUZUR BİTTİ
Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü 400 yılı aşkın zaman boyunca Filistin’de bir damla kan dökülmediğini dile getiren Doç. Dr. Kurtulmuş, “Ortadoğu’da Türklerin hakimiyeti ne zaman son buldu, işte o zaman zulüm başladı. Günümüze gelinceye kadar da bu zulüm artarak devam etti. Allah şu an zulüm altında kalan Müslüman kardeşlerimize de bizlere de yardımcı olsun. Unutmayalım ki bizler yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Bu nedenle vazifemizi tam manasıyla yapmalıyız. ‘Ben suya sabuna dokunmam, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ anlayışından hiç kimseye hayır gelmez. Bu nedenle sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız” dedi.
Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş’un yaptığı konuşmaların ardından Elif Erdoğan isimli küçük bir kızın okuduğu “Ben Filistinli Çocuk” şiiri salonda duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu. Programın sonunda sinevizyon aracılığı ile Ömer Döngeloğlu’nun yaptığı duaya amin denildi. Anadolu Gençlik Derneği’nin İsrail’e lanet ve Filistin’e destek için yaptığı imza kampanyasına atılan imzalarla program son buldu.
RASİM ATALAY
VAHŞET BİZE GÖSTERİLENDEN ÇOK DAHA BÜYÜK
Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş’un gündeminde İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlar vardı. Kurtulmuş, Filistin ve Gazze’de yaşanan dramın bize gösterilenden çok daha büyük olduğunu ifade etti. İsrail zulmü altındaki Filistin’in bu zulümden bir an önce kurtulması için tüm Müslüman aleminin bir araya gelmesi ve birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş, “Artık kaybedilecek zaman kalmadı” dedi. Türkiye ile Filistin arasında din bağının yanı sıra tarihin derinlerinden gelen köklü bağların da bulunduğunu hatırlatan Sevgi Kurtulmuş, “Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü yıllarda Filistin 400 yılı aşkın bir süre barış ve huzur içerisinde yaşamıştır. Ancak günümüze gelip bakıldığında bu barış ortamının bozulduğu ve zalimlerin Filistinli kardeşlerimize zulmettiği herkesçe bilinmektedir. Zulüm altındaki kardeşlerimiz için biz hala ağabeylik görevi yapmaktayız. Mısır gibi davranamayız. Onlar hala bizden kendilerine sahip çıkmamızı istiyor. 400 yılı aşkın bir süredir bizim hakim olduğumuz bu topraklarda yaşanan vahşete bugün istesek de kayıtsız kalamayız” diye konuştu.
YAPILANLAR TAM BİR İNSANLIK ZULMÜDÜR
İsrail’in yaptığı saldırılara ve Filistin’de yaşanan katliama Müslüman halkların yanı sıra diğer dinlere mensup insanların da tepki gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş, “Filistin’de yaşananlar tam bir insanlık zulmüdür. Hangi dine mensup olursa olsun hiçbir insan bu zulmü kabul edemez. İnsanın insan olduğu için kendisine verilen hakları burada ellerinden alınmış. Filistin’de yaşananlar ne savaş hukukuna uymakta ne de insanlığın ortak haklarına riayet etmekte” dedi. Yaşanan zulmün bir an önce son bulması için yapılan çalışmaların yanı sıra daha yapılacak çok şey olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kurtulmuş, “Filistin’de, Gazze’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve dünyanın daha bir çok yerinde zulme uğrayan kardeşlerimizin bu zulümden bir an önce kurtulması için elbette ki dua edeceğiz. Ancak sadece dua ile olmaz. Maddi yardımlarımızı da esirgememeliyiz. Bugün onların başına gelen bu vahşet yarın bizim de başımıza gelebilir. Müslümanlar böyle günlerde kendilerini göstermeli, birlik ve beraberliğin en güzel örneğini bugünlerde sergilemelidir” ifadelerini kullandı.
TÜRKLER GİTTİ, FİLİSTİN’DE BARIŞ VE HUZUR BİTTİ
Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü 400 yılı aşkın zaman boyunca Filistin’de bir damla kan dökülmediğini dile getiren Doç. Dr. Kurtulmuş, “Ortadoğu’da Türklerin hakimiyeti ne zaman son buldu, işte o zaman zulüm başladı. Günümüze gelinceye kadar da bu zulüm artarak devam etti. Allah şu an zulüm altında kalan Müslüman kardeşlerimize de bizlere de yardımcı olsun. Unutmayalım ki bizler yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Bu nedenle vazifemizi tam manasıyla yapmalıyız. ‘Ben suya sabuna dokunmam, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ anlayışından hiç kimseye hayır gelmez. Bu nedenle sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız” dedi.
Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş’un yaptığı konuşmaların ardından Elif Erdoğan isimli küçük bir kızın okuduğu “Ben Filistinli Çocuk” şiiri salonda duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu. Programın sonunda sinevizyon aracılığı ile Ömer Döngeloğlu’nun yaptığı duaya amin denildi. Anadolu Gençlik Derneği’nin İsrail’e lanet ve Filistin’e destek için yaptığı imza kampanyasına atılan imzalarla program son buldu.
RASİM ATALAY