Uzun tatili bitti. Lig başladı.
Futbol özlemi hafta sonunda oynanan maçlarla dindi, yeşil sahalar şenlendi.
Konyaspor sezonun ilk maçında, vasat ve sınırlı bir kadroya sahip olan Ankaragücü ile berabere kaldı.
Şanssız demeyelim de, beklenmedik bir sonuç olarak değerlendirelim.
Bence Konyaspor adına kayıp bir hafta geride kaldı.
Hani, ay batıncaya kadar oynansa gol olmazdı bu maçta.
Oyunun üzerinde durmayacağım, ama futbolun gerçekleri doğrultusunda gol atamazsanız kazanamazsınız. Konyaspor’un gol ayağı Bajiç, 90 dakika boyunca bir tek kez bile topla buluşturulamadı. Yine 90 dakika boyunca bir Ömer Ali, bir de Mücahit Can ile sadece iki pozisyon üretilebildi o vasat kadrolu Ankaragücü karşısında.
Transfer döneminden önce yazdık, Konyaspor’un forvet arkası oynayabilecek bir futbolcuya ihtiyacı var diye. Yönetici ve teknik adamlar yeni uyandılar ve hafta başında transferi gerçekleştirdiler. O’da uyumu sağlayacakta takıma girecek. Bekleyip göreceğiz.
Konyaspor’da eksikler var. Alternatif olarak iyi bir forvet oyuncusu ve iyi bir sağ stopere daha ihtiyaç bulunmakta.
Transfer süresi doluyor. Söz sırası yönetimde.
***
Hiç düşünmeden, bol keseden para harcamasını çok severiz.
Devletin parasını, itibar! gerekçesiyle lüks için harcamak moda oldu.
Birde kulüp Başkanları var, sanki kendi paralarını harcıyorlarmış gibi milyonlarca lira borçlanarak transfer yapıyorlar.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, yöneticileri ve Merkez Hakem Kurulu Başkanı da ‘hem kel, hem fodul’ örneğinde olduğu gibi kasa boş ama, bol keseden harcama yapmadan duramıyorlar.
Ankara’da, Galatasaray ile Akhisar arasında oynanan Süper kupa maçına taaaa İzmir’den hakem atadılar. Başkan Zekeriya Alp’e sormak lazım, Ankara’da hakem yok mu da İzmir’den geliyor hakem. Yazık değil mi? harcanan paralara.
Lig’de de aynı yanlışlarla karşılaşıyoruz. Edirne bölgesi hakemi Gaziantep’e gönderilebiliyor. Uçak parası, hakem ödeneği kaç lira tutar, bunun bir sezonluk toplam gideri ne kadar olur bir hesaplayın.
Aklınızı başınıza alın, biraz kendinize gelin.
***
-
Atatürk stadının yıkılması içime sinmedi gitti.
60 yıllık stat, sözde millet bahçesi yapılma adına, aslında da Atatürk ismini kaldırmak için yerle bir edildi.
Yıkıldı da ne oldu. Bir yıldır bir çivi bile çakılmadı.
Birde, Spor İl Müdürlüğü’nün kullandığı yeni binanın yıkılması ve eski binanın kullanılmaya devam edilmesi de ayrı bir yanlış.
Tabi ki, Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü birimlerinin eski binaya sığmaması nedeniyle servisler de bölündü.
İçimizi yakan bir diğer konuda, Zindankale katlı otopark karşısındaki 5 katlı binaya ayda 25 bin lira gibi bir ödemenin yapılması. Merak ediyorum, bu bina kime ait. AKP ile ilişkisi var mı? o binanın sahibinin. İlgililer açıklasa da herkesin merakı giderilse.
Dedik ya, Devletin parasını bol keseden harcamakta üzerimize yok diye.
***
Yeni Meram Gazetesi’ndeki 28 yıllık görev sürem 1 Temmuz 2009 tarihinde dolduğunda, değerli arkadaş, dost Recep Çınar’ın teklifiyle Merhaba Gazetesi’nde haftada bir gün de olsa spor yazıları yazmaya çalıştım.
Umarım yazdıklarımla Konya ve Türk Sporuna katkı sağlayabilmişimdir. Eleştiriden çok yol gösterici olmuşumdur.
Ancak, Recep arkadaşın Merhaba Gazetesi’nden ayrılması nedeniyle etik olarak sanırım benimde yazmaya devam etmem olmaz/olamaz.
O nedenle, Merhaba Gazetesi’ne ve okuyucularına bu son yazımla veda ediyorum.
O dönem Spor Müdürü olarak teklifte bulunan ve yazı yazmamı sağlayan Recep Çınar’a, 10 yıllık süre içerisinde bana sayfalarını açan Merhaba Gazetesi yönetimine, Spor servisinde ve gazetenin perde arkasında görev yapan tüm emekçilere ve en önemlisi de Merhaba Gazetesi okuyucularına ve spor kamuoyuna teşekkür ederim.