RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN
DÜNYA KAMIŞLI'NIN PEŞİNDE
Adanalı bir tekniker ve eski bir tesviye ustası olan Turgay Kamışlı, yenilenebilir enerjiye ve madenlere olan merakı sayesinde enerji sektöründe büyük bir buluşa imza attı. Turgay Kamışlı, aliminyum atıklarından hidrojen gazı elde etti. Projesinin hayata geçmesi için yıllarca kapı kapı dolaşan Kamışlı'nın bu hayali Türkiye'deki hantal büroksiye ve iş bilmez bürokratlara takıldı. Rusya ve ABD gibi enerji devlerinin peşinde olduğu Kamışlı Türkiye'de yeterli desteği göremiyor
GELECEK HİDROJEN ENERJİSİNDE
Alternatif enerji üretiminde büyük bir buluşa imza atan Turgay Kamışlı, üç bakanlığın destekleme kapsamına aldığı ve birçok ödül alan buluşuyla hidrojen enerjisini kendi tasarımı olan prototip reaktörle üretiyor. Literatürde benzeri olmayan bir yöntemle, geleceğin enerjisi olarak adlandırılan hidrojeni, katalizör ve tetikleyici kullanmadan elde ediyor. Kamışlı, çok sayıda üniversite ve araştırma merkezinden, kendi buluşu reaktörlerin yüzde 100 hidrojen ürettiğine dair test ve analiz raporları aldı.
**Aliminyum atıklarından hidrojen enerjisi üretme fikri nasıl ortaya çıktı? Bugüne kadar gerekli desteği görebildiniz mi?
-Küçüklüğümden beri madenlere karşı bir ilgim vardı. Bu ilgim sayesinde katı atıklardan enerji üretme imkanı buldum. Alüminyum ve bor geri dönüşümü olmayan tehlikeli ve zehirli atıklar. Bu mevcut maden atıklarını reaksiyonla fermante ederek, zararlı ve tehlikeli içeriği pastorize edebiliyoruz. Reaktörlerin çalışmasıyla dışa vuran egzotermik dış ısıdan yararlanılıyor. Reaktörlerin iklim şartlarına göre 20 dakikayla 1 saat içerisinde reaksiyona geçiyor ve fermente sonrası oluşan pastöre atık tarım alanlarında ve inşaat sektöründe kullanılabiliyor.
PROJE ÇOK SAYIDA ÖDÜL ALDI
** Enerjide büyük bir çığır açan projenizle ilgili bugüne kadar Türkiye'den ve dünya ülkelerinden destek gördünüz mü?
-Teknolojisi gelişmiş ülkelerde hidrojenin suyun elektroliziyle elde ediliyor. Bunun haricinde alternatif deformasyonlarla, mesela doğal gazla, kömürle hidrojen elde edersiniz, suyu ayrıştırırsınız. Benim sistemimde, alüminyum ve bor gibi maden atıklarını kullanarak suyu ayrıştırıyorsun, hidrojeni elde ediyorsun. Devletin ve üretim tesislerinin zehirli ve tehlikeli madeni atıkları, çimento ve demir fabrikalarında bertaraf edilen atıkları ya da kayıt dışı olarak araziye dökülen atıkları enerjiye çeviriyorum. Bununla ilgili birçok üniversite ve Türkiye Hidrojen Araştırma Merkezi ile müşterek çalışmalarım oldu. Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu da üretim şekliyle yeni bir buluş olduğunu bildirdi' dedi. 'Buluşum, 18 Nisan 2013 tarihinde Enerji Bakanlığı ile yapılan toplantıda, atıkların bertarafı ve Türkiye'de hidrojen enerjisinin eldesi olarak desteklenen en iyi projelerden biri kabul edildi. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliğinin 2012 yılında düzenlediği 'Metalik Fikirler Ar-Ge Proje Pazarı' yarışmasında 'metal ve cevherlerin (alüminyum, demir, bor gibi) atıklarının değerlendirilmesi ve enerji üretilmesi' projesi olarak üçüncü oldu. 2010 yılında Gaziantep'te yapılan sempozyumda bu sistem TÜBİTAK tarafından Türkiye'nin en iyi 8 projesinden biri seçildi. Çalışmalarımda üniversitelerden büyük destek gördüm, bana kapılarını açtılar.
ENERJİYE YÜZDE 25 KATKISI OLUR
**Projenizin hayata geçmesi Türkiye'de enerji sektörüne nasıl bir katkı sağlar? Bu konuda Enerji Bakanlığı'ndan, TÜBİTAK gibi kurumlardan gerekli desteği gördünüz mu?
-Hidrojen enerjisinin elektrik üretiminde, araç yakıtlarında, ısınmada, her türlü gaz motorunda rahatlıkla kullanılabiliyor. ABD, Rusya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin uzay çalışmalarında da kullanılıyor. Bir litre hidrojenin 5 litre petrol türevi yakıta muadil. Bu çok önemli bir rakam. Şu an dünya birim fiyatı olarak hidrojenin metreküpü 25-30 lira civarında. Ben bu sistemle hidrojen enerjisini çok çok ucuza, 50 kuruş ile 1 lira arasında bir maliyetle üretiyorum. Üniversitelerdeki ilgililer kar marjı olarak devlete bire 9 katlayacağını, katma değer olarak devletin patentten büyük gelir sağlayacağını söylediler. Bu enerji türü ülkemizde hayata geçsin istiyorum. Hayata geçerse ülkemizde yüzde 20-25 enerjiye katkısı olur. Çünkü tehlikeli atıklarla çalışıyor. Bu atıklar pastörize oluyor, fermente kazanında reaksiyona giriyor. Projeme yurtdışından çok yoğun ilgi oldu. Birçok bilim adamı benimle görüştü. Geri dönüşümü olmayan metal ve cevherlerin atıklarının değerlendirilerek hidrojen gazı üretilmesiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacağını düşünüyorum. Ben şov yapma ya da pazara çıkarma niyetinde değilim. Şu an başvuru yapsam zaten dış ülkelere giderim. Bu ülkemde hayata geçsin, ülkemin olsun istiyorum, amacım budur. Bu sistemle 100 litrelik bir benzin enerjisini 10 liraya üretebiliriz. Bu mübalağa değil, gerçektir.
**Projenizin ortaya çıkmasına ve büyük ilgi görmesine Türkiye'deki enerji devlerinin tepkisi oldu? Birilerinin keyfini kaçırdınız diye bilir miyiz?
-Ben bu çalışma sebebiyle 125 ve 160. maddeden yargılandım. Bazı elçiliklere çağrıldım. İzlanda Konsolosluğu ile defalarca görüştüm. Vatandaşlık başvurusu yapmamı istediler. Hatta bir elçilik Enerji Bakanlığı toplantısına katılmak istedi fakat kabul edilmedi. Dışarıdan gelen bilim adamları bizlerden bir şey alıp götürmeye geliyor. Bazı projelerin güvenliği yok. Benim projemin de güvenliği olduğuna inanmıyorum. Bu projenin Türkiye'de kalmasını istiyorum, fakat başıma etik olmayan olaylar geliyor. Maddi ve manevi baskılar ve etkisizleştirmeyle karşılaşıyorum. Bu konuda saldırıya da uğradım. Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun yemeğinden 1 saat önce kaldığım yerin camları kırıldı. Bu konuyu Kıbrıs'ta ülkemin imajı sarsılmaması için gündeme getirmedim. Maalesef o saldırıyı yapan da Türkiye'den bir bilim adamıydı. Benim tek isteğim projemin Türkiye'de hayata geçmesidir. Bugüne kadar çok sayıda yabancı ülke bana destek olmak istediklerini ve projemi sahiplenmek istedi. Ben ülkemi seven vatansever birisiyim. Bu projenin Türkiye'de hayata geçmesini istiyorum. Türkiye'nin cari açığını enerji sektörü oluşturuyor. Bu açığın kapatılması için enerjide dev adımların atılması gerektiğine inanıyorum.
**Kurulmasını istediğiniz Hidrojen Santrali için en uygun şehir hangisi? Konya'ya böyle bir santralin kurulmasını ister misiniz?
-Hidrojen Santrali'nin Konya'ya kurulmasını çok isterim. Bu konuda Konya Şeker yöneticileriyle de görüşmelerim oldu. Konya bu santral için en ideal şehirlerden birisi. Kahramanmaraş ve Adana gibi şehirlerden de teklif geldi. Konya iyi bir sanayi şehri. Bu santralin Konya'da kurulması halinde katı atıklar israf edilmeyecek ve çevre kirliliğinin önüne geçilecektir. Konyalı yöneticilerin bu konuda adım atmasını bekliyorum.
TURGAY KAMIŞLI KİMDİR?
1951 Adana doğumlu olan Turgay Kamışlı, kısa bir süre devlet memurluğu yapıp kendi isteğiyle istifa etti. Meslek Lisesi Torna Tesviye ustası olan Kamışlı, basınçlı gazlı maddeler (yanıcı-ısıtıcı-uçucu-söndürücü-ısı sirkülasyonu) konusunda uzmanlaşmış. Alternatif enerjide büyük bir buluşa imza atan Turgay Kamışlı, kendi tasarımı olan reaktörde maden atıklarından hidrojen gazı elde etti.