Konyaspor, Bekir Duvarcı’nın masraflarını kendi cebinden karşıladığı iki Ankara, Gaziantep, Manisa ve Karşıyaka deplasman maçlarından galibiyetle dönmeyi başardı. Duvarcının adı Konyaspor’da “uğur meleği” olarak anılmaya başladı
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bekir Duvarcı’yı yakından bilenler, onun iyi bir Konyalı olduğu gibi, iyi de bir Konyasporlu olduğunu da bilirler. “Konyaspor” denilince gözlerinin içi gülen, kötü sonuçlarda yüreği acıyan, iyi sonuçlarda bayram çocukları gibi sevinen, Konyaspor’un hem “yeşil”ine hem de “beyaz”ına sevdalı bir adam. Başkaları gibi Konyaspor’un sırtına binenlerden değil, Konyaspor’u sırtında taşıyanlardan. Ve en önemlisi de, Konyaspor’u Konya’nın Dünya’ya açılan pencerelerinden birisi olarak görebilecek kadar da ufku geniş bir insan.
Konyaspor’a hiçbir zaman kapılarını kapatmayan, yöneticilerin gönül rahatlığı ile dertlerini paylaşabileceği Bekir Duvarcı’nın başka bir özelliği ise Konyaspor’un masraflarını karşıladığı deplasmanlardan takımın boş dönmemesi. Bugüne kadar yeşil-beyazlı kulübün 5 deplasman masrafını kendi cebinden karşılayan Bekir Duvarcı, deyim yerindeyse Konyaspor’un adeta “uğur meleği” oldu. Yeşil-beyazlı temsilcimizin iki Ankara, Gaziantep, Manisa ve son olarak da İzmir Karşıyaka deplasman masraflarını karşılayan Bekir Duvarcı, bu maçlardan alınan galibiyetlerle de Konyaspor’a şans getirdi.
KONYASPOR, KONYA’NIN “KAMBUR”U DEĞİL
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Bekir Duvarcı, mütevaziliğini de elden bırakmadan, Konyaspor’a verilen desteklerin boşa gitmeyeceğinin altını çizerek, “Konyaspor, Konya’nın “kambur”u değil, aksine Konya’nın Dünya’ya açılan penceresi. Dolayısıyla da Konyaspor’a çocuğumuz gibi sahip çıkmalı, Konyaspor’u koruma altına almalıyız” dedi. “Öncelikle Konyaspor’a, sonra bu kulübü ipin ucundan alan Ahmet Şan ve yönetimine, dolayısıyla da 3 paraya top oynayan gencecik çocuklara sahip çıkmalı bu şehir” diyerek sözlerine başlayan Bekir Duvarcı, konuşmalarının satır aralarında da ince ince mesajlar vermeyi ihmal etmedi.
KONYASPOR BU ŞEHİR VİZYONU
Bu şehirde doğan ve bu şehirden doyanların bu şehrin değerlerine sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sadece deplasman masraflarını karşılamak yetmez. İnsanların doğdukları ve doydukları, dahası para kazandıkları yerle ilgili sorumlulukları veya aidiyetlikleri vardır. Ama ne acıdır ki, bizim insanlarımız bu güzel şehrin Konyaspor’unu sırtlarında bir kambur gibi görüyorlar. Böyle olmaz, olmamalı. Konyaspor’u görmezden gelmeniz, gelmemiz mümkün değil. Konya’yı ve Konyaspor’u birbirinden ayırmak mümkün değil. Özellikle söylüyorum, Konya’da doğanlar, Konya’da doyanlar Konyaspor’a cüzamlı gibi bakmaktan vazgeçmeli. Konyaspor bugün ekonomik anlamda büyük sıkıntılar içinde Süper Lig’e yükselmenin mücadelesini veriyor. Ne şartlarda mücadele ettiğini ben yakinen biliyorum. Konyaspor’un geçmişte kötü yönetilmesinin faturasını mevcut yönetim ödüyor. Bu insanların da bir dayanma gücü var. Önümüzde 9 hafta var. Bu 9 hafta sonunda Konyaspor’un lige çıkması için yüzde 50’nin üzerinde şansı var. Bu şansı iyi kullanması kulübe, yönetime ve oyunculara destek vermekten geçer. Dolayısıyla da bu şehre aidiyeti olan herkesin yönetimin üzerindeki yükü paylaşması lazım. Şahsım adına, gücümün orantısında Konyaspor’a her zaman destek vermekten gurur duyacağım.