İnsan nesli, karbon, azot, fosfor, demir birleşimidir.
Yani toprak, su, ateş ve hava olarak bilinen 4 unsurdan müteşekkil denilebilir.
Daha açıkçası yüzde olarak sıralarsak insan vücudunun yüzde 18,5 u karbondur.
En çok bulunan elementleri sıralarsak; yüzde 65 Oksijen, yüzde 9,5 hidrojen ve yüzde 3,3 azot diye sıralama devam eder gider.
Kısacası karbonsuz bir dünya insansız dünya demektir.
Son zamanlarda iklim bahanesiyle sıfır karbon saçmalığını sayıklayanları duymuş olmalısınız.
Öylesine bir yanlış içindeler ki getirmek istedikleri iklim kanunları ile bir zamanlar firavun nemrut'un “yaşatan ve öldüren en büyük rabbiniz benim” demesi gibi tanrılıklarını ilan etmiş olacaklar.
Üstelik iklim konusunda ileri sürdükleri tüm iddiaları ispatlanmış herhangi bir bilimsel gerçeğe de dayanmadığı halde.
Tamamen şeytana kulluğu dayatan bir ideolojiden ibaret.
İspat mı istiyorsunuz?
Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, eski Google CEO'su Eric Schmidt tarafından desteklenen “Climate Trace” adlı bir oluşumun başına getirildi.
Climate Trace tarafından kullanılan Google destekli algoritması, Black Rock gibi finans devleri tarafından yoğun bir şekilde destekleniyor ve teknokratik bir sosyal ve iklim kredisi sistemini uygulamak için onlara bir genel çerçeve sağlıyor.
2021 BM İklim Değişikliği Konferansı için Glasgow'dayken Al Gore, şirketleri ve bireyleri iklim günahlarından(!) sorumlu tutmak için bu “İklim izleme” koalisyonunu tanıtmıştı.
Bu koalisyona dâhil olanlardan Alibaba Grup Başkanı, bundan böyle tüketicilerin karbon ayak izlerini ölçeceklerini söyledi. Yani ne satın aldığınızı, ne yediğinizi, nereye ve nasıl seyahat ettiğinizi izleyecekler.
Şimdilerde bazı ülkelerde uyguladıkları küresel bir dijital kimliğe bağladıkları insanları karbon ayak izini belirleyecek özelleştirilmiş bir izleme sistemi geliştirdiler.
Sonrasında karbonun vergilendirmesi gelecek.
Çünkü herhangi bir borsa veya bankacılık sisteminden daha karlı bir seçenek gibi duruyor bu vergi.
Şimdilerde komplo teorisi gibi gelen bu uygulama ile yemek, seyahat, konut, ulaşım araçları hatta satın alabileceğiniz giysiler gibi toplum hayatını yakından ilgilendiren hemen her alanda karbon ayak izi sürülecek ve bu alışverişler karbon açısından kredilendirilecek.
Bu sistem tek devlet, tek millet, tek aile ve tek dünya adı altında BM polisi ile aynı zamanda bugüne kadar insanı kontrol etmenin en etkili yöntemlerinden biri olarak uygulanacak.
Böylelikle tüm insanlar paganist küresel düzenin kölesi yapılmak istenmektedir.
Bazı insanlara şaka gibi veya komplo gibi geliyor olsa da bu satanist çete insan neslini yeryüzünü zehirleyen bir parazit olarak görüyor ve insan sayısının azaltılmasını düşündüklerini de asla gizlemiyorlar.
Bu yüzden de insanlığın varoluşunun bedelini yine insanlara ödetmek niyetindeler.
Karbon ayak izi çalışmaları 2015 yılından beri BM sürdürülebilir(!) kalkınma hedefleri arasında var ve sıradan insanların dünyaya verdiği zarar hesaplanarak kişiye kredi notu vermeye yönelik bir düzenleme olarak teklif edilmektedir.
Bunu da gezegenimizin en mükemmel varlığı olan insanları aşağılayıcı bir şekilde salt karbon olarak görerek ayak izlerini takibe alacaklar ve şayet yeterli karbon kredilerini alamazlarsa veya aldıkları kredilerin bedelini ödeyemezlerse dünya yaşama hakkına sahip olmayacaklardır.
Mesela insanlar sistemin belirlediği besin zincirini yine onların belirledikleri ölçüde kullanmazsa sağlık sisteminden yararlanamayacaktır.
Yıllardır sizi neden kredi kartı ile alışverişe yönlendirdiklerini hiç düşündünüz mü?
Böylelikle fiziki ve sanal alışveriş siteleriyle zaten hemen herkesin bir besin haritası oluştu. Biz bunun bir kolaylık olduğunu düşünüyorduk ancak onlar bu sayede neleri tüketip tüketmediğimizi öğrenmiş oldular.
Bu son aşamada alışverişinizden dünyanın karbon açısından ne kadar zarar görüp görmediğini belirleyecekler ve dijital kimliğiniz bireysel davranışınıza bağlanacak ve bu sayede karbon ayak izlerinizi izleme süreci kolaylaşacaktır.
İklim ve kıtlık senaryosunun da bununla yakından alakası var dediğimizde inanmayabilirsiniz. Gelecekte oluşturmayı tahmin ettikleri göçleri kontrol altında tutmak için insanların en mahrem bilgilerine bile müdahale etme hakkını elde etmiş olacaklar.
Hükümetler aracılığı ile insanların varlıklarına, topraklarına, evlerine, arabalarına ve özgürlüklerine el koymaya hazırlanıyorlar.
Bu nedenle insanları kendilerine dayatılan iklim kanununa karşı mücadeleye çağırıyoruz.
FARKINDA MIYIZ?
Allah Teâlâ’nın(cc) yarattığı fıtri düzene küresel çetenin açtığı bir savaşın eşiğindeyiz.
İnsan nesli büyük bir tehdit altındadır.
Müslüman ülkelerin yöneticileri de iktidarlarını koruyabilmek için maalesef satanist, paganist çetenin bu kirli düzenine alet oluyorlar.
Cenabı Allah(cc) elbette kendi nizamına düşman bu paganist, satanist çetenin tüm planlarını boşa çıkaracaktır. Yeter ki biz Cenabı Allah’a(cc) olan güvenimizi tazeleyelim.