Hiyerarşik tekrarlarla bütünü parçaya bölen ve bütün parçaladıklarını paçavraya dönüştüren insanlar…
İçinde ivme kazanmış, bütün dinamikleri, aktiviteleri toplum denen bir simülatörden kapmışçasına, alışıla geldik sıradanlaşan ve bayalığı, hayatının işgüzar vitrininde sergileyen insanlar...
Sorunlarını çoğaltıp, çözüm üretme metodu arayarak boşa zaman geçirmeyin. Sorunları bitirdiğiniz de çözümleri de gelmiş bulacaksınız…
Hesaplarınızda “kar payı” ve kazanç endeksi olmasın…
Geçtiğimiz gün Karatay Belediyesi tarafından nazikane bir davet aldık. Davet’in içeriğini duyduğumuzda ise bir heyecana kapıldık. Ve önceliğimizi bu programa iştirak etmeye vererek. “Davete icabet, ibadet..” şuur ve düşüncesiyle davete katıldık.
İsimlerini sayamayacağımız, akademisyen, gazeteci ve yazarlar tarafından kaleme alınan bir eser olan “KARATAY (TARİH-KÜLTÜR-SANAT)" isimli eser iki cilt 7 bölüm ve 1300 sayfadan müteşekkil olarak, bu ilçeye kazandırıldığını görmek bizi ziyadesiyle sevindirdi ve mutlu etti.
Öncelikle Karatay Belediye Başkanımız Sayın Mehmet HANÇERLİ beye “KARATAY HALKI” adına teşekkürü borç bilerek Teşekkür edelim..
Muhakkak ki diğer yazar arkadaşlar, teşekkürlerin boyutunu çoğaltarak, köşelerinin gönderine çekeceklerdir…
Onlar teşekkürü bol bol ederler, sayın okurlarım gelin biz sizinle tefekkür edelim..!
Öncelikle, bu tanıtım toplantısında en kısa ve veciz konuşmayı yapan Sayın TYB Konya Şubesi Başkanı M. Ali KÖSEOĞLU’nun şu veciz sözü hepimizin aklındaki güzel sözler duvarına asılması gerekiyor.
Sayın KÖSEOĞLU şunu söylemişti. “Hizmet her zaman ayaklara değil, bazen de başlara yapılmalı..”
Okuyan araştıran, geçmişini merak eden için güzel bir birikim olan. Bu hazineyi KARATAY’ın kazanmış olması ve başlara yapılan bu hizmet takdire şayan.
Şimdi tefekküre gelelim…! Ve Hafif gözlerimize çeki düzen vererek geri kalan kısmı biraz düşünerek okuyalım…
Dünü yaşayanların kültür ve sanat anlayışı, mimari, yerleşim ve gelişim plancılığına baktığımızda görmemiz gereken ve unuttuğumuz bir nokta var.
Hayat ve yaşam alanları oluştururken, geçmişimizin mihenk taşı olarak kullandığı tek şey “ALLAH (c.c) daha iyi kul olabilme” gayesinden başka bir şey değil.
Darülhuffazlar, medreseler, hanlar, hamamlar, çeşmeler, imaretler imar ederken gayelerindeki tek şey “Alemlerin Mimar’ının aşkıyla mamur olabilmek” gayesinden başka bir şey değildir.
Okumak, öğrenmek ve insanlara faydalı olmak ekseninde, menşei hakikat, membaı hizmet etme arzusu olan bir neslin sahip olduğumuzu asla unutmamlıyız.
Bu nirengi noktasına sahip olmasaydı ecdadımız, şimdi elimizde “mihenk taşı” olarak niteleyebileceğimiz bu değerli hazine olmazdı.
Sayın Doç. Dr. Caner ARABACI’nın ASLIM GÖLÜ ve ADASI fikri, düşünen insanlar için heyecan yarabilecek cinsten, yapılması mümkün ve yapılması gereken noktalardan bir tanesi olmakla beraber.
Fikrimce, hizmet anlayışında yapılması gerekenlerin sıralandığı güzel bir zihin meltemi estirmiş.
Bugün için güzelleştirdiğimiz, yarınlarda çirkinleşirse hiçbir anlamı kalmaz.
Zamanın gerisine giden bu kitabın, bir de zamanı ileri sararak ilerlersek…
2012 tarihli bu kitabın her yüzyılda bir seriye dönüştürülmüş şekilde 100 yıl sonra KARATAY adıyla yenilendiğini düşünelim…
2312 yılında yayınlanacak olan, kitabın bölümlerini gözlerimde canlandırabiliyorum..
Karatay Parkları
Karatay Spor Merkezleri
Aslım Gölü ve Adası
Karatay Konut Projelerinden eskizler.
Karatay Asfaltlanmış yolların, durumu ve özellikleri
Karatay Kapalı Pazar yerleri
Karatay Otelleri, Alışveriş merkezleri, yüzme havuzları diye uzunca bir liste ile aynı kalınlıkta ve dolulukta olmasa da bir kitap yayınlayabilirler.
Ne güzel olurdu, değil mi?
Bizde mezarlarımızdan peşimizden gelen Fatihalarla rahatlayıp kıyameti beklerdik…
Çok bekleriz efendiler, çooook….!
Şöyle bir bakın geride bıraktığınız eserlere, insanları keyiflerine, eğlencelerine, alışverişlerine rahat gezinmelerine, dünyaya dalmalarına yardımcı olmak, kültür meydana getirmekten uzaktır.
Kültürsüzlüğü meydana getirdiğinizin farkına varalım.
Ayakların ve bedenlerin, rahata keyfe alıştığı yerde başlar boş düşer.
Ve hizmeti pay edip bölersek eğer. Hizmet’in %1 ayaklara, rahatlara, parklara, asfaltlı yollara, kapalı pazarlara, göllere ve adalara %99’u da zihinlere, fikirlere ve başlara düşer…
Kar (oy) payı %1’de diye, %99’u ihmal etmeyelim…
Bu yayınların yürekten istiyorum..
Bu yayınlar devam ederse, Karatay’ın hak ettiği payı almış olacağını düşünüyorum.