Her çiçeğin bir dili var. Meselâ şebboy, gece açtığı için gece ümidini; kendinden geçirici kokusuyla zambak da, çok ateşli aşkı sembolize eder. Aşkın dili, şiirlerdir; işareti, mendillerdir; alâmeti çiçeklerdir. Gül, lale, nilüfer, karanfil, nergis, papatya, lavanta hepsi bir mânâ ifade eder.
“Yeşildi medeniyetimin adı!” derken, Osmanlı bir çiçek medeniyeti idi. Selçuklu çini sanatında bitki ve çiçek desenlerinin ayrı bir yeri vardır. Selçuklu çinilerinde gelincik çiçeği yaygındır. Tipik kırmızı rengiyle, mavi çiniler üzerinde inanılmaz cazip görünür. XVI. asırda yerini gül ve sümbüle; sonraki yüzyıllarda laleye bırakmıştır.
Çiçek ve bitki motifleri mimari eserlerin iç ve dış mekânlarında, resim ve çini sanatında, ahşap ve oymacılık üzerinde, tezhip, hat ve ebru sanatında da sıkça kullanılmıştır. Türk çini sanatında ilk bitki motifleri Anadolu Selçukluları döneminde görülmeye başlanmıştır. En güzel örneklerini Karatay Medresesi ile Eşrefoğlu Camisinde görmeniz mümkündür. Ayrıca, harikulade çiçek desenleriyle bezenmiş İstanbul’daki Rüstem Paşa Camii’nin çinileri de bakanları hayran bırakır. Türk – İslam sanatları içinde çiçek motifleri dini sembol olarak da kullanılmıştır. Karanfil motifi yenilenmeyi ve baharı simgeler. Nar bolluk ve bereket anlamında motiflerde yerini alır. Selvi ağacı sonsuzluğun simgesi olarak tasvir edilir. Aynı zamanda ahiret hayatını simgeler. Lotus çiçeği saflığın ve manevi olgunluğun sembolüdür. Hayat ağacı yaşama sevincini sembolize eder.
Çiçek tabiatın müstesna bir evladıdır. Ahenkli şekilleri, birbirinden güzel renkleri, emsalsiz kokuları ile insanın gözünü en okşayan, ruhuna en hoş gelen şey belki de çiçektir. İnsanların ekserisi natürel ve rahatlatıcı sıfatlarından dolayı çiçek kokularını tercih eder. Lavanta kokusu en hoşuma giden kokular arasındadır. Kız talebeler defterlerinin arasına güzel koksun diye kuru lavantaçiçeği koyarlardı. Konya Karma Ortaokulu’nda uzun boylu bir müdürümüz vardı. Sigara kokusunu gidermek için lavanta kolonyası ve yağını kullanırdı. Sigara kullandığını ancak parmakları arasındaki sarılıktan anlayabilirdiniz.
Lavanta Günleri Şenlik Havasında Olsun
Karatay Belediyesi tarafından 6-7 Temmuz 2024 tarihlerinde düzenlenen Karatay Lavanta Günleri, pek hoşuma gitti. Lavanta günleri, müzik, sanat ve kültürel faaliyetler ile çeşitli spor aktivitelerinin de yer aldığı tam bir şenlik havasına büründürülürse; Konya’nın ekoturizmine daha fazla katkı sağlaması açısından çok iyi olur. Ülkemizde çoğunlukla lavandin üretimi yapılırken, 2015 yılından sonra Bulgaristan’dan lavender çeşitleri getirilmiş ve lavanta üretim alanı olarak sadece Isparta, Afyonkarahisar ve Konya yer alırken, bugün 20’yi aşkın ilimizde lavanta tarımı yapılmaktadır.
Karatay Belediyesi, 340 bin metrekarelik alanda 300 bini geçkin lavanta ekmekte ve gazozundan tutun dondurmasına varıncaya kadar lavanta bitkisinden yapılan her türlü ürünü açtığı satış stantları vasıtasıyla değerlendirmektedir. Ülkemizde lavanta yetiştiriciliğinde kuru çiçek üretimi ve buhar damıtma ile uçucu yağ üretimi yapılmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde ve şehrimizde yeni lavanta ürünlerinin geliştirilmesine yönelik araştırmalara devam edilmeli. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, lavanta bitkisinin yangına dayanıklı bir bitki olduğu, bu yönden de değerlendirilmesi gerektiği anlaşılıyor. Tıbbî ve kozmetik alanda değeri yüksek olan lavanta demetleri, böceksavar olarak da kullanılıyor. Lavantadan elde edilen ürünler
günümüzde parfümeri, gıda, kozmetik, sağlık, aroma, terapi, doğal ve estetik yeşil alanlar oluşturmak gibi geniş bir kullanım sahasına sahip.
Arkadaşlarla birlikte 2021’de gittiğimiz Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı “Lavanta Kokulu Köy” olarak bilinen Kuyucak Köyü’nü, her yıl bir milyona yakın yerli ve yabancı misafirin ziyaret ettiğini öğrendik. Doğrusu, çiçeklerin güzelliği bizi de büyüledi! İki-üç sene sonra serpilip büyüyecek olan Karatay’daki lavantalar, değil bizi her ziyaretçiyi büyüleyecek güzelliğe kavuşacak. O Lavanta Şenliği’nin hazırlığını şimdiden yapmak ve en büyük sorun olarak gözüken otopark problemini de çözmek gerekir.
Başta belediye başkanı Hasan Kılca olmak üzere Karatay Lavanta Günleri’ne emeği geçen, çalışan ve üreterek şehrimize katma değer katan herkesi kutlarım.