Haftalık olağan basın toplantısında ekonomide yaşanan sorunlar ve hükümetin tavrının vatandaşta umutları tükettiğini kaydeden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Üzülerek söylemeliyim; millet, bütçede bulamadığı umudu piyangoda arıyor. Piyangoyu elbette ki reddediyoruz ancak millet umutsuzluk içinde. Devletten ve hükümetten de umut bulamayınca vatandaş, umudu başka yerlerde aramak zorunda kalıyor” dedi.
Çevrelerinde açlık çeken olmadığı için halktan kopuyorlar
ÜİK’in asgari ücret görüşmeleri toplantısına sunduğu bir işçinin bir aylık asgari geçim tutarını değerlendirerek sözlerine devam eden Karamollaoğlu, “İktidar olarak siz önce vatandaşın karnını doyurmalısınız. Çevrelerinde açlık çeken kimse olmadığı için seslerini yükseltenleri de politik olarak görüyorlar. Bunlar halktan bütünüyle koptular. Elbette ki bunun karşılığını seçimlerde alacaklar” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkez binasında gerçekleştirdiği haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Gaziantep’te bir özel hastanede oksijen tüpünün neden olduğu patlama ile ilgili geçmiş olsun dileklerini sunarak sözlerine başlayan Karamollaoğlu, hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara ise acil şifalar diledi.
“VATANDAŞ KARA KARA DÜŞÜNÜYOR”
Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi ile sözlerine devam eden Karamollaoğlu, virüsün mutasyon geçirdiği yönündeki haberleri değerlendirerek bu durumun aşıların etkinliği konusunda tereddütler doğurduğunu kaydetti. Salgının sadece sağlık alanında değil ekonomik alanda da büyük sorunlara yol açtığını belirten Karamollaoğlu, “İktidar her ne kadar ülkemizde yoksulluğun olmadığını söylese de vatandaş kara kara nasıl geçineceklerini düşünüyor” diye konuştu.
“NAKDİ YARDIM ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ”
Pandeminin görüldüğü ilk dönemlerinde partilerinin “Herkese 1000 TL nakdi yardım” çağrısını yineleyen Karamollaoğlu, alınması gereken tedbirler ile ilgili şunları söyledi: “Esnafın durumunu düzeltmek için bir takım adımların atılması gerekiyor. Esnafın en büyük sıkıntısı fatura ödemeleri. Bunlar ya uzun vadede ertelenmeli ya da iktidar tarafından karşılanmalı. Kredi yerine esnafa hibe paketleri verilmeli. Uzun vadeli vergi indirimleri ve dolaylı vergilerin alınmaması da yerinde tedbirler olur. Ayrıca günlük yevmiye ile çalışan vatandaşlar, servis şoförleri ve kantincilerinde desteğe ihtiyacı var. Onlara da gereken destekler verilmelidir.”
“HÜKÜMET VATANDAŞTAN KOPUK”
TÜİK’in asgari ücret görüşmeleri toplantısına sunduğu bir işçinin bir aylık asgari geçim tutarını değerlendirerek sözlerine devam eden Karamollaoğlu, “İktidar olarak siz önce vatandaşın karnını doyurmalısınız. Çevrelerinde açlık çeken kimse olmadığı için seslerini yükseltenleri de politik olarak görüyorlar. Bunlar halktan bütünüyle koptular. Elbette ki bunun karşılığını seçimlerde alacaklar” dedi.
“VATANDAŞ UMUDU BAŞKA YERLERDE ARIYOR”
Ekonomide yaşanan sorunlar ve hükümetin yaklaşımının halkta umutları tükettiğini ifade eden Karamollaoğlu, “Üzülerek söylemeliyim, millet, bütçede bulamadığı umudu piyangoda arıyor. Piyangoyu elbette ki reddediyoruz ancak millet umutsuzluk içinde. Devletten ve hükümetten de umut bulamayınca, vatandaş umudu başka yerlerde aramak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.
“MEVZUATLAR KEYFİ UYGULAMALARA DÖNÜŞEMEZ”
Son günlerde büyük tartışmalara neden olan ‘çıplak arama’ iddiaları ile ilgili konuşan Karamollaoğlu, “Çıplak arama bizim kanunlarımızda yeri olan bir konu. Yönetmeliklerde çok açıkça ifade ediliyor ki bu arama çok ciddi bir emare olmalı ve cezaevi tabibi tarafından gerçekleştirilmeli. Polisler veya gardiyanlar keyfi olarak böyle bir arama yapamazlar. Mevzuatın ciddi şartlara bağladığı bir uygulamanın fiziki ve psikolojik şiddete malzeme yapılmasını doğru bulmuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“HUKUK DEVLETİ TARTIŞILIR BİR HALE GELDİ”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çıplak arama ile ilgili paylaşım ve haberlere yönelik soruşturma başlatılmasına sert tepki gösteren Karamollaoğlu, “Ben de buradan bu konuyu gündeme getiriyorum. Hadi bizim hakkımızda da soruşturma açsınlar. Bir şiir okuduğu için hapse atılan bir Cumhurbaşkanı’nın olduğu dönemde böyle bir şeyin olması kabul edilemez. Ya Cumhurbaşkanı’nın haberi yok ya da duyarsızlaştı. Kimseye böyle bir muamele yapılamaz. Mevzuatların keyfe göre uygulandığı bir ülkede hukuk devleti tanımı tartışılır hale gelir” ifadelerini kullandı.
“HÜKÜMET, YA DOĞU TÜRKİSTAN’I YA DA DOĞU PERİNÇEK’İ SEÇECEK”
Doğu Türkistan’da yaşanan ve gündeme de yansıyan olaylara değinerek sözlerine devam eden Karamollaoğlu, konu ile ilgili şu dikkat çeken ifadeleri kullandı: “Doğu Türkistan’dan gelen haberler son derece endişe verici. Doğu Türkistan’da yaşanan zulümler eminim ki herkesi üzüyor, yaralıyor. Ama gelin görün ki Türkiye’de Çin muhipliğine soyunan bazı kesimler Doğu Türkistan ile PKK’yı aynı kefeye koyuyorlar. Yaşanan bu dramı görmezden gelmeyi anlamıyoruz. İktidar bu konuda üzerine düşeni yapmalı orada ki mazlumlara el uzatmalı. Ancak öncelikle iki doğudan birini seçmek konusunda karar vermeli. Ya Doğu Türkistan’ı ya da Doğu Perinçek’i seçecek. Hükümet’in her ikisini beraber yürütmesi imkansız.”
“YARDIM KURULUŞLARI ZORA GİRECEK”
BMGK tarafından hazırlanan ve yardım kuruluşlarını terörün finansmanı konumuna getirebilecek olan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’ni eleştiren Karamollaoğlu, bu kanunun yardım kuruluşlarını zora sokacağını kaydetti. Karamollaoğlu, “Bizim ülkemizdeki yardım kuruluşları destanlar yazdılar. Ama şimdi BMGK terörün finansmanının yayılmasını önleme amacı ile ülkelere kanun teklifi önerdi. Maalesef biz de de bunun için adımlar atılıyor. Özellikle yardım kuruluşları ile ilgili maddeler endişe verici. Bu kanun STK’lar ile ilgili sert tedbirler içeriyor. Yurtdışında faaliyet gösteren STK’lar zora girecek ve mazlumlar daha da büyük bir mağduriyet yaşayacak. Ümit ediyorum ki bu konuda atılacak adımlar STK’ların kendi hizmetlerini yapmakta zora sokmaz” diye konuştu.
YARDIM KURULUŞLARI ZORA GİRECEK
* BMGK tarafından hazırlanan ve yardım kuruluşlarını terörün finansmanı konumuna getirebilecek olan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’ni eleştiren Karamollaoğlu, bu kanunun yardım kuruluşlarını zora sokacağını kaydetti.