Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman, bütçeyle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Vatandaştan alınan vergilerin önemli bir kısmı faiz lobisine aktarılmaktadır. Eğer siz katma değer üretmeye yönelik yatırımlar yapmazsanız bütçe gelirlerinin büyük kısmı vergilerden oluşmaya devam edecektir” dedi.
* Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ( TBMM) 2021 bütçe görüşmeleri sürerken, vatandaşlardan alınan vergi ve faize ödenen miktar tartışmalara neden oluyor. Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman, yaptığı yazılı açıklamayla, faiz lobisine akıtılan bütçeye sert tepki göstererek, toplanan vergi miktarında adaletsizliğin olduğunu ifade etti.
GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK ARTIYOR
Türkiye’de uzun yıllardır bütçe gelirlerinin büyük bir kısmının vergilerden oluştuğunun altını çizen Karaduman, “2021 yılı bütçe gelirlerinin yüzde 85’i vatandaştan alınan vergilerden oluşmaktadır. Vergiye dayalı kalkınma modeli uygulandığı sürece yoksulluk büyük bir sorun haline gelmeye devam edecektir. Sosyal devletlerde vergi politikası gelir dağılımında dengenin sağlanması için kullanılan işlevsel bir araçtır. Ancak ülkemizde vergi tahsili gelir dağılımında adaleti sağlamak bir yana, gelir dağılımdaki eşitsizliği derinleştirmektedir” diye konuştu.
VATANDAŞTAN ALINAN MİKTAR FAİZ LOBİSİNE AKTARILIYOR
Karaduman, dar gelirli vatandaşın doğrudan ve dolaylı olarak ödediği vergilerin yoksulluğu artırdığını belirterek, şunları kaydetti: “2021 yılı bütçesine baktığımızda faiz için ayrılan miktarın 179 milyar TL olduğunu görmekteyiz. Bu miktar yatırım için ayrılan miktardan daha fazladır. Türkiye’yi yöneten bu anlayışın katma değer üretme yönünde bir niyet ve adımının olmadığını görmekteyiz. Vatandaştan alınan vergilerin önemli bir kısmı faiz lobisine aktarılmaktadır. Eğer siz katma değer üretmeye yönelik yatırımlar yapmazsanız bütçe gelirlerinin büyük kısmı vergilerden oluşmaya devam edecektir. Bu anlayış devam ettiği sürece her gün yeni bir vergi türü ile karşılaşırız. Dolayısıyla vergiye muhtaç olmayan, katma değer üreterek kalkınan bir Türkiye için evvela yönetim anlayışının ve zihniyetin değişmesi zaruridir.”