Cenabı Allah bu dünyayı iki temel unsur üzere yaratmıştır. Birincisi maddi âlem (cismani âlem)cisim olan elle tutulan, gözle görülen, yenilip içilebilen, tartılıp ağırlığı olan âlem: Taş, toprak, ağaçlar, insanlar, hayvanlar, denizler, eşyalar… Vs. Bir de, gaip âlemi(soyut âlem) elle tutulamayan, gözle görülüp yenilip- içilemeyen hatta terazide tartılıp ölçülemeyen âlem: Allah, melek, cennet, cehennem, ruh(can),duygu, his, sevgi, aşk, öfke, akıl, zekâ, korku, heyecan rüya… Vs.
***
Bir de yarı soyut âlem var ki bunlar bizim gaip âlem ile meşhut (görünen) âlemi birleştirerek anlamamızı kolaylaştıran âlemdir. Bu yarı soyut âlem ise: Rüzgâr(hava), ses, ısı(sıcak-soğuk)akıl… Vb. Gibi varlıklardır.
***
Biz böyle bir dünya ve âlemde yaşadığımızı biliyor ve inanıyoruz. Hatta bunların birbirlerini tamamlayıp tam bir uyum içinde hayatımıza dâhil olduklarını da biliyoruz. Mesela bir insana kızsanız, azarlasanız; öfkelenir, yüzü, kulakları kızarır çok fazla sinir yaparsa iç kanama bile olabilir. Hâlbuki ona maddi bir şey dokunmamıştır. Aksi olursa da onu sevdiğimizi, beğendiğimizi söylersek keyiflenir, gülümser, morali düzelir. Beyin maddi bir varlık ama akıl soyut bir varlıktır, ama beyin olmazsa akıl olmaz. Ha bazen beyin olur ama akıl olmayabiliyor; bu da bize yine maddiyat ile maneviyat arsındaki ilişkiyi anlamamızda bilgi verir, kolaylıklar sağlar.
***
Ben bu gaip/soyut olan aşk kelimesine manevi güzel bir anlam yüklenmesini pek sevmiyorum. Evet, Allah aşkı var; hem de dünyadaki her şeyin üstünde ve ötesinde, keşke biz de nasiplensek. Ancak Allah(dûnunda) Allah’tan başka bir şeye, bir insana, bir varlığa aşkla bağlanmak insanın gözünü-gönlünü kör ediyor. Atalarımız buna kara sevda demişler. Yani kapkara bir görüş/bakış; güzeli çirkin, çirkini güzel görmek, başka güzellikleri görmemek veya görememektir. Hakkı batıl, batılı hak görecek kadar körlük yapar. Bu duygu önce gözde başlar, sonra beyinde(akılda) devam eder, daha sonra tüm maddi vücudu sarar ve vücut onun emrinde hareket etmeye başlar.
***
Kendini sürekli HAK bilgisiyle Kur’an ve Sünnetle yenilemeyen, test etmeyen bu büyülü sevgi/aşk çemberini kırıp çıkamayan insan ineği ilah olarak görmeye ve ona tapmaya başlar, ona tapmayanları da öldürür. Taşa, betona(puta) lat, Menat, HubelveUzza taşlarına, helvadan puta veya tüm yiyeceklere tapmaya başlar. Bu yanlış inanışlar insanların aklına iyice yerleşir, kendi düşüncesine bile aşkla bağlanan, onu ilah edinenler(1), kendilerini hakka ulaştıracak bütün yolları tıkarlar. Onların bu hallerin bizzat dini hakikatlerin manalarını anlamalarına mani olur. Birine kapkara bir sevdayla bağlanmış bir insan o ne derse doğrudur şeklinde bir sapkın bir taassup ortaya çıkarıyor.
***
“Pahalılık mı olsun, adaletsizlik mi fark etmez, zam hiç önemli değil, İsrail’le normalleşme beni ilgilendirmez…vb. dokunmayın benim sevgime!..” diyen körler var maalesef.(Menfaatsiz sevenlerden bahsediyorum) Ben Allah’ın yaratmış olduğu aklını kullanmayanlara, Allah’ın yaratmış olduğu maddi alemle manevi alemi birlikte anlamayanlara, Kur’an ve sünnete inanmayanlara yuh olsun diyorum ve acımıyorum. Sizin aşkınız karın doyurmuyor, ancak sizin aşkınız ülke batırıyor.
***
Muhammed (sav)’e âşık olan sahabeler önce onun getirdiği Nübüvvete, Kur’an’a, onun ahlakına, şeriatına yeryüzünün gelmiş-geçmiş en görkemli Asrı Saadet İslam Devleti’ne ve de kendisineâşık oldular. Bazıları gibi “Biz Muhammed aşığıyız” deyip; onun dinini, sünnetini, istikametini takip etmeyip terk eden bozguncular gibi olmadılar.
***
Ey insanlar, dostlarım! Kimseyi koşulsuz-şartsız sevmeyin. Hem ayetlerde hem de Allah Resulünün hadislerinde sevgi anlatılırken: “Onlar birbirlerini Allah için severler;- Allah için sevmek-“ifadeleri kullanılır. Hakta olup, hakka hizmet eden, haklı olan, insana İslam’a zarar vermeyenleri sevin. Taşı-toprağı severken, havayı suyu da sevin, birbirine tercih/nispet yapmayın. Okumayı da sevin, dinlemeyi de, ama en çok düşünmeyi orta yolu bulmayı sevin. Bir tarafa aşkla bağlanıp öbür tarafı köreltmeyin.
***
Allah’ın ve peygamberin sevdiklerini; Allah’la peygamberle birlikte(2) sevmeye uğraşalım, mutlaka Allah bir çıkış yolu verecektir.(3)
1.Furkan 43- Casiye 23
2. Ali-İmran 31
3. Talak 2