AKP’nin, söz verdiği halde kamu yönetimi reformunu gerçekleştirmediğini, sekiz buçuk yılı sadece saz çalarak geçirdiğini ve bu çarpık sistemden yararlandığını öne süren Mustafa Kalaycı, “Kapsamda kamu teşkilatının yeniden yapılandırılması, personel rejiminin değiştirilmesi, kamu personelini emekliliğe sevk etme yetkisi de yer almaktadır. Bu düzenlemelerin Hükümete yetki verilerek yapılmak istenmesi AKP’nin gizli gündemi olduğunun bir göstergesidir” dedi.
Kalaycı şöyle devam etti: “Hükümetin yetki istemesi bizi rahatsız etmemektedir. Ancak Anayasa’nın ilgili emredici hükümleri karşısında TBMM iradesinin hiçe sayılması bizi rahatsız etmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin konusu belirsiz, sınırsız ve geniş kapsamlı KHK yetkisi verilen kanunları, belirsiz ve sınırsız yetki içerdiği ve ivedilik taşımadığı gerekçesiyle geçmişte iptal ettiği bilinmekte olup, bu yolun zorlanması hukuken anlamsızdır. Teşkilatların kurulması, görev ve yetkileri gibi idari hususlar, sadece kanunla yapılabilecek düzenlemeler kapsamında olup, bunların KHK ile düzenlenmesi Anayasa’ya aykırıdır. TBMM’nin işlevsiz hale getirilmesi girişimi olan bu yetki tasarısı, niyet bakımından da amaç ve kapsamı bakımından da iyi niyetten uzak, toplumsal gerilimi artırmaya, yeni anayasa çalışmalarına altlık oluşturmaya dönük bir düzenlemedir. Aslında bu zihniyete göre, TBMM’ye ne gerek var, 550 milletvekiline ne gerek var, nasıl olsa Başbakan ne isterse o oluyor. Bu fiili durumun hukuki alt yapısı oluşturulmalıdır! Bu yetki Bakanlar Kuruluna değil Başbakana verilmelidir!
Esasen, Ferman çıkarma yetkisi istenmesi daha gerçekçi olacaktır! Asma yetkisi de verilmeli, kesme yetkisi de verilmeli ki “astığı astık, kestiği kestik” olsun! Böylelikle herkes “Ferman padişahındır” diyerek otursun oturduğu yerde! Sonuç itibariyle, Yetki Tasarısı, Anayasada öngörülen şartları taşımadığından, dolayısıyla Anayasaya aykırı düzenlendiğinden, Milliyetçi Hareket Partisi bu tasarıya muhalefet etmiştir.”