2002 yılında Belçika’da işlediği bir cinayet suçundan 6 yıl Belçika’da cezaevinde kaldıktan sonra memleketi Karaman’daki cezaevine sevk edilen 44 yaşındaki 2 çocuk babası Adnan Uysal, kansere yakalanması nedeniyle zor günler yaşıyor. Cezaevindeyken hastalanan Uysal, ilk olarak cezaevi idaresi tarafından ilk olarak Karaman Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada durumu ağırlaşan Uysal daha sonra S.Ü. Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan tahlillerde ise Uysal’a akciğer kanseri ile birlikte kemik ve batın kanseri teşhisi konuldu. Adnan Uysal’ın günlerdir hastane önünde bekleyen yakınları ise gözyaşları içerisinde yetkililerden gelecek haberi beklemeye başladı.
Adnan Uysal’ın ablası Gülşen Coştu, kardeşinin günlerdir mahkum koğuşunda yaşam mücadelesi verdiğini söyleyerek kanser olan bir kişinin daha iyi şartlarda bakılması gerektiğini söyledi. Coştu, “Kardeşim işlediği bir suçtan dolayı mahkum idi. 6 yıl Belçika’da iki yıldır da Karaman’da cezaevinde idi. Son aylarda sık hastalandığı için sürekli doktora gidiyordu. Karaman’da tedavi gördüğü sırada durumu ağırlaşınca buraya getirdik. Buruda ise yakalandığı kanserler yüzünden neredeyse yaşama umudu bitmiş bir duruma geldi. Günlerdir burada bekliyoruz, şimdi Ankara’ya sevk edeceklerini söylediler. Biz kardeşimizin burada tedavi görmesini istiyoruz. Çünkü kardeşim birkaç kez beyninden ameliyat oldu, belinden ameliyat oldu. Bastonla bile zor yürüyor. Böyle bir insanın hava alması bile zor olan bir koğuşta tutulması çok yanlış. Biz sadece kardeşimin son günlerini hak ettiği şekilde tedavi görerek geçirmesini istiyoruz. Bu durumda olan mahkumlar için af imkanı veren Cumhurbaşkanımızdan bizlerde destek bekliyoruz” dedi.
Adnan Uysal’ın annesi Fatma Uysal da oğlunun her geçen gün ölüme biraz daha yaklaştığını söyledi. Anne Uysal, “Oğlum bir suç işledi diye bu kadar da ilgisiz bırakılmaz. O cezasını çekiyor. Ama kanser olduğu için durumu ağırlaştı. Şimdi küçük bir odada yaşamaya çalışıyor. Yetkililerden bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Oğlumu Ankara’ya göndermesinler burada tedavi görsün” diye konuştu.
Hastane yetkilileri ise yaptıkları açıklamada şu görüşlere yer verdi, “Mahkum bize 4 Haziran tarihinde geldi. Bu tür kanserlerin teşhis edilmesi için 10 günü geçkin bir tahlil sürece var. Bu sürecin sonunda mahkumun Akciğer ve batın kanseri olduğu belirlendi. Bu tür hastalara kemoterapi uygulanması gerekiyor. Ancak bu tedavi sırasında ağır ilaçlar kullanacağı için mutlaka tek kişilik odada kalması gerekiyor. Biz de durumu Cumhuriyet Savcılığı’na yazdık. Yetkililer tek kişilik odanın güvenliğini aldıktan sonra bizde tedavimize başlayacağız” diye konuştu.
ALİ SAİT ÖGE
Adnan Uysal’ın ablası Gülşen Coştu, kardeşinin günlerdir mahkum koğuşunda yaşam mücadelesi verdiğini söyleyerek kanser olan bir kişinin daha iyi şartlarda bakılması gerektiğini söyledi. Coştu, “Kardeşim işlediği bir suçtan dolayı mahkum idi. 6 yıl Belçika’da iki yıldır da Karaman’da cezaevinde idi. Son aylarda sık hastalandığı için sürekli doktora gidiyordu. Karaman’da tedavi gördüğü sırada durumu ağırlaşınca buraya getirdik. Buruda ise yakalandığı kanserler yüzünden neredeyse yaşama umudu bitmiş bir duruma geldi. Günlerdir burada bekliyoruz, şimdi Ankara’ya sevk edeceklerini söylediler. Biz kardeşimizin burada tedavi görmesini istiyoruz. Çünkü kardeşim birkaç kez beyninden ameliyat oldu, belinden ameliyat oldu. Bastonla bile zor yürüyor. Böyle bir insanın hava alması bile zor olan bir koğuşta tutulması çok yanlış. Biz sadece kardeşimin son günlerini hak ettiği şekilde tedavi görerek geçirmesini istiyoruz. Bu durumda olan mahkumlar için af imkanı veren Cumhurbaşkanımızdan bizlerde destek bekliyoruz” dedi.
Adnan Uysal’ın annesi Fatma Uysal da oğlunun her geçen gün ölüme biraz daha yaklaştığını söyledi. Anne Uysal, “Oğlum bir suç işledi diye bu kadar da ilgisiz bırakılmaz. O cezasını çekiyor. Ama kanser olduğu için durumu ağırlaştı. Şimdi küçük bir odada yaşamaya çalışıyor. Yetkililerden bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Oğlumu Ankara’ya göndermesinler burada tedavi görsün” diye konuştu.
Hastane yetkilileri ise yaptıkları açıklamada şu görüşlere yer verdi, “Mahkum bize 4 Haziran tarihinde geldi. Bu tür kanserlerin teşhis edilmesi için 10 günü geçkin bir tahlil sürece var. Bu sürecin sonunda mahkumun Akciğer ve batın kanseri olduğu belirlendi. Bu tür hastalara kemoterapi uygulanması gerekiyor. Ancak bu tedavi sırasında ağır ilaçlar kullanacağı için mutlaka tek kişilik odada kalması gerekiyor. Biz de durumu Cumhuriyet Savcılığı’na yazdık. Yetkililer tek kişilik odanın güvenliğini aldıktan sonra bizde tedavimize başlayacağız” diye konuştu.
ALİ SAİT ÖGE