Kansere bağlı ölümler her geçen gün artıyor. Dünyada her yıl binlerce kadın meme kanseri nedeniyle hayatını kaybederken bu ölümlerin büyük bir bölümünün altında kanser teşhisinde geç kalınması yatıyor. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavi seçeneklerinin sayısını, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını önemli oranda arttırıyor. Uzmanlar, tüm hastalıklarda olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhisin önemine vurgu yapıyor. Özel Büyükşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmed Pamukçu, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
100 KADINDAN 13'Ü YAKALANIYOR
Her 100 kadından 13'ünün meme kanseri hastalığına yakalandığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmed Pamukçu, "Bu büyük bir orandır. Türkiye gelişmiş ülkeler arasında kabul ediliyor. Hastalık noktasında Türkiye'deki artış ile dünyadaki artış paralel. Tanı koyma yöntemleri arttı. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyada 1 milyon 700 bin kişi bu kanser yakalanıyor. Bu kanseri vücudun kendisi oluşturuyor. Bozuk hücreler vücutta yayılıyor. Kanserin bir çok nedeni var. Batı tarzı yaşam etkili. Stresli bir yaşam hastalığı tetikliyor. Geç uyumak ve uyanmak, yediğimiz kimyasal içerikli gıdalar önemli. Hava kirliliği ve sigara da hastalıkta etkili. Ailesinde meme kanseri olan ve kilolu bir bayanın da hastalığa yakalanma oranı yüksek. Geç evlenmek ve doğum yapmak, az emzirmek de etkili" dedi.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
Yapılan bir araştırmaya göre 2008 yılına göre 2012 yılında kanser vakalarında yüzde 20 artışın yaşandığını belirten Op. Dr. Pamukçu, "2012 yılında dünya genelinde yarım milyona yakın kadın bu kanserden hayatını kaybetti. Bu önemli bir rakam. Bazı büyük savaşlarda bile bu kadar insan kaybedilmiyor. Kadınlarda diğer kanser türlerine göre meme kanseri ilk sıradadır. Erkekler de ise en çok akçiğer kanseri görülüyor. 2007 yılında 44 bin 253 kişi, 2012 yılında ise 52 bin kadın meme kanserine yakalandı. Hastalığı önlemenin en etkili yöntemi mamografidir. Mamografi memenin bir filminin çekilmesidir. Basit bir işlemdir. Erken teşhis hayat kurtarıyor. Erken teşhis nedeniyle hastaların büyük çoğunluğu hastalıktan kurtuluyor. Hastalığa yakalananların yüzde 90'ı ağrısız bir kitleyle geliyor. Kanser olduğundan haberi yok. Bu kanser ağrı yapmıyor. Hastalığın yaş ortalaması 51. 40 yaşının üstünde olanlarda sık görülüyor. Vatandaş bu hastalığı pek önemsemiyor. Doktora geç başvuruyorlar. Bu da tedaviyi zorlaştırıyor. Kırsal kesimlerde bu oran yüksek. 'Kitle ağrı yapmıyorsa bu önemli değildir. Ağrı olmayan noktada kanser yoktur' şeklinde yanlış bir kanı var" diye konuştu.
KADINLAR RİSKİN FARKINDA DEĞİL
"Her kadın bir kez de olsa kontrol yaptırmalı" diyen ve hastalara uyarılarda bulunan Op. Dr. Pamukçu, sözlerini şöyle tamamladı: "Meme kanserinde her hastanın durumu birbirinden farklıdır. Momografiden korkmamak lazım. Meme kanseri kadınlarda en fazla görülen kanserdir. Meme kanseri, hücrelerin kanser niteliği kazanması, yani sınırsız ve kontrolsüz çoğalma, büyümeye başlaması sonucu oluşur. Fakat, çok az kişi bunun önemini anlamakta veya risk altında olduğunun farkına varmaktadır. Yeni tedavi seçenekleri giderek artmakla birlikte, meme kanserinde başarı erken tanıdan geçmektedir. Meme kanserine erken tanı konulursa hastalıktan kurtulma şansı çok yüksek. Meme kanseri riski günlük yaşamda yapılacak bazı değişikliklerle azaltılabilir. Kilo almamaya dikkat etmek, spor yapmak, yağ içeriği yüksek gıdalar yememek, sigara ve alkol kullanmamak ve menapoz sonrası hormon replasman tedavileri almamak yoluyla risk azaltılabilir. Günümüz görüntüleme olanakları memedeki 1 milimetrelik bir kist veya kitlenin, ultrason eşliğinde doku tanısının konulmasına olanak tanımaktadır."
KERİM ATICI