Kamuda başörtüsü serbest olacak

Bülent Arınç, kılık kıyafetle ilgili kısıtlama getiren yönetmeliklerin kaldırılacağını söyledi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kamuda başörtüsünü yasaklayan yönetmelik ve yönergeleri kaldıracaklarını söyledi. Arınç, "Biz, bu yasaklamaların, yönetmelik ve yönergelerle ortaya koyanların, bu yönetmelik ve yönergelerini büyük ölçüde ortadan kaldıracağız. Herkesin genel ahlaka aykırı olmama kaydıyla kıyafet serbestiyetini biz inşallah getirmiş olacağız. Bunu diğer siyasi partilerin desteklemesi halinde Türkiye'de kavgasız bir barış ortamı meydana gelebilir." dedi.

Arınç, seçim bölgesi Bursa'da partisinin il başkanlığında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtülü adaya yeşil ışık yakmasına yönelik değerlendirmelerin hatırlatıldığı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir gazetecinin sorusu üzerine "Demek ki; CHP pakette kamuda başörtüsü serbestiyetiyle ilgili bir hüküm olduğunu biliyor. Biliyorlar da bilmezlikten geliyor." dedi. Başörtüsünün yasak olmasıyla ilgili geçmişten beri konuşulmasına rağmen gelinen noktayı iyi bir nokta olarak değerlendiren Arınç, şöyle konuştu: "Hiçbir anayasa normu yoktur. Anayasa'nın hiçbir yerinde yorum yoluyla bile başörtüsünün yasak olduğuna dair bir madde bulamazsınız. En üst norm Anayasa normu olduğuna göre orada yok. Türkiye'de eski olsun yeni olsun hiçbir mevcut kanunda başörtüsünün yasak olduğuna dair yine hiçbir hüküm yoktur. Ancak 1983'te ve daha önceki bazı yönetmeliklerde özellikle kamuda çalışanlar açısından başörtüsü yasaktı. 'Kamuda çalışan kadınlar başı açık şeklinde görev yaparlar' şeklinde bir yönetmelik vardır. Bunun yanlışlığı da şudur; hiçbir yönetmelik kanun hükmüne aykırı olamaz. 1980 darbesinden sonra kamuda kılık kıyafetle ilgili bir düzenleme yapılmış. Bu sadece, başı örtmek veya açmakla da ilgili de değil. Erkeklerin bıyığı nasıl keseceğinden, üzerindeki kıyafetine kadar bir yönetmelik hazırlanmış. Mesela şapkayla ilgili bir kanun var. Rakamlarla ilgili var. Bunların pek çoğu anayasa içerisinde korunan kanunlar var. Dedelik, şeyhlik, ağalık, paşa da dahil olmak üzere kanunda var fiilen uygulanmıyor. Özellikle kamuda çalışan memurların mutlaka şapkayla örtülmesi lazım. Mesela 1980'li yıllarda başımıza silindir şapka takarak, bu kanunu protesto ettik. Bu garipliklerin ortadan kaldırıcı bir düzenleme yapacağız. Üniversitede kılık kıyafet serbestliği kanunun dışında çözülmesi lazım. Bu bir anlayış, uzlaşmadır. Çok şükür son geldiğimiz noktada buna en çok şiddet gösteren CHP, üniversitelerde kılık kıyafetlere karışılmamasını söyledi."

"GENEL AHLAKA AYKIRI OLMAMAK KAYDIYLA KIYAFET SERBESTİYETİNİ GETİRECEĞİZ"

Demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü serbestiyetinin olup olmadığının sorulması üzerine Arınç, başörtülü kadınların Parlamento'ya milletvekili olarak girebilmesi gerektiğini kaydetti. Bu konuda kanuni düzenlemeye gerek olmadığının altını çizen Arınç, şöyle devam etti: "Eğer her zaman buna karşı çıktığını, laikliğin elden gideceğini, irticanın hortlayacağını söyleyen, 2008'de 411 milletvekilinin el kaldırmasıyla yapılan Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettiren CHP, artık o eski günleri geride bırakmış, 'Niye olmasın' noktasına gelmişse bir kanuni düzenlemeye bile gerek yoktur. Bu konuda MHP ve BDP'nin kılık kıyafetle ilgili hiçbir yasaklama istemediğini biliyoruz. CHP'den bazı vekillerin sözlerine bakarsak; Atilla Kart olabilir demişti. Engin Altay 'o kendi düşüncesidir' demiştir. Haluk Koç, 'Laiklik yara alır, böyle saçmalık olmaz' demiştir. Bunların düşünceleri çok önemli değil, peki genel başkanları ne diyor? O'nun topu taca atma gibi adeti var. Ana konuya karşıdan girmeden, çok açık, net fikrini söylemeden başka şeylerle meramını anlatmaya çalışıyor. 'Biz kimsenin kılık kıyafetine karışmayız' diyor, siz buradan seviniyorsunuz, 'acaba yeni bir düzenleme mi?'. Arkasından ekliyor; 'bazı kurumların da kedi kuralları var, ona da uymak gerekir. İki arada bir derede. CHP tavrını net olarak açıklarsa 'evet' olabilir. 'Özgürlükler sağlanmalı' derse düzenlemeler sadece yönetmelik üzerinde yapılacak."

Konsensüs ile bu tür tartışma konularının tartışma konusu olmaktan çıkacağına dikkat çeken Arınç şunları ekledi: "1999 seçimlerinde ben de milletvekili idim. Merve Kavakçı aday oldu. İtiraz edilmedi. Milletvekili seçildi, itiraz edilmedi. Parlamento'ya geldi sırasına oturdu, protesto başladı ama 'dışarı' diyenler bugün dışarıda kaldı. O kara tablo Parlamento'da yaşanmamış olsaydı bugün bunları konuşmamış oluyorduk. Baş örtüsü denildiğinde hemen Anayasa Mahkemesi'ne giden, hemen irtica tehlikesini ortaya koyan, hemen laikliği ortaya atan bir CHP, yeni bir CHP ise ve özgürlükler noktasında bunları sorun yapmayacaksa, genel başkanın ağzından iki cümlelik bir şeyi duymak mümkün olabilir. Öyle olursa kamuoyunda, siyasi partiler bu konuda tavırlarını ortaya koymuş olarak büyük bir rahatlama sezilebilir. Ama biz, bu yasaklamaların, yönetmelik ve yönergelerle ortaya koyanların, bu yönetmelik ve yönergelerini büyük ölçüde ortadan kaldıracağız. Herkesin genel ahlaka aykırı olmama kaydıyla kıyafet serbestiyetini biz inşallah getirmiş olacağız. Bunu diğer siyasi partilerin desteklemesi halinde Türkiye'de kavgasız bir barış ortamı meydana gelebilir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri