Eski Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Merhaba gazetesini ziyaret etti. Ziyarette Kamalak Merhaba Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halid Şen’le bir araya geldi.
Merhaba Gazetesi'nin çalışmaları hakkında bilgi alan Kamalak, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan gelişmelerin herkesin elini taşın altına sokmasını zaruri hale getirdiğinin altını çizen ve Saadet Partisi genel başkan adayı olduğunu ifade eden Kamalak, “Bize niye adaysınız diye soruyorlar. Bu soruya Erbakan hocamızın deyimiyle, toprak ayağımızın altından kayıyor. Türkiye'mizi İsrail'e bir vilayet yapmak istiyorlar. Böyle bir duruma seyirci kalamazdım. Filistin’in durumunu biliyoruz, Gazze'nin durumunu biliyoruz, ülkenin durumunu biliyoruz, İslam aleminin durumunu biliyoruz. Benim kanaatimce tüm bu sorunlara derman olabilecek tek parti Saadet Partisidir. Çünkü Saadet Partisi ümmetin ortak adresidir. Bütün mazlumların amiral gemisidir. Müslümanlar açısından baktığımız zaman Saadet Partisi Okçular tepesidir, ülkenin Okçular tepesidir. Bu cephe zarar görmemelidir” diye konuştu.
ÜLKENİN ADALETE İHTİYACI VAR
Ülke gündeminde olan hukuk tartışmalarına da değinen Kamalak, “Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı yok, adalete ihtiyacı var. Çünkü mevcut anayasa uygulansa Türkiye'deki birçok problem çözülecek. Halbuki şu an yeni anayasa isteyen iktidar partisi anayasayı 22 defa değiştirmiştir. Değiştirmek istediğinizde değiştirmediğiniz ne kaldı ki? İktidar partisi somut teklifte bulunmuyor, şu maddeler değişmeli diyemiyor. Bu da kısır döngülere sebep oluyor, Tartışmalara neden oluyor. Dolayısıyla bugün Adalet yerlerde sürünüyor” dedi.
KALKINMA ÜRETİMLE OLUR
Ekonomide yaşanan problemlere dikkat çeken Prof. Kamalak, şu ifadelere yer verdi: “Biz kalkınmanın yolunun daha önce ifade etmiştik. Erbakan hocamız hep söyledi. Kalkınmak istiyorsak yerli sanayi, milli sanayi olması lazım. Bunu da sadece söylemekle kalmadık Anadolu'nun her yerine fabrikalar kurmuştuk. Ama ne yazık ki Erbakan hocamızdan sonra günümüzdeki iktidar da dahil üretimi önceleyen bu projeleri arka plana atmıştır. Eldekileri de özelleştirme diye satmıştır. Yerine tüketim ekonomisi uygulanmıştır. Ürettikten çok tüketirsen enflasyon olur. Enflasyon aslında fakirden zengine para transferidir. Bugün bu uygulanıyor.”