Büyük takımlar; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Anadolu takımlarına karşı mutlaka kazanacakları konusunda bir kural mı var?
Yoksa hakemler bu maçlara korkarak mı çıkıyorlar?
Hakemler, illa ki bu takımlar galip gelecek diye yanlış kararlar vermek zorunda mı?
Mete Kalkavan, sözde MHK’nin gözde hakemlerinden biri. Derbi maçlar verildi. Mete Kalkavan, Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım, Barış Şimşek, Özgür Yankaya gibi bu tür hakemler bariz hatalar yapsalar bile maç almaya devam ederler.
Cumartesi akşamı, Atiker Konyaspor ile Galatasaray maçının başlama vuruşuyla birlikte hakemin yüz ifadesine baktığımız zaman, bir tedirginlik, heyecan, art niyet okunuyordu. Mete Kalkavan sanki Fenerbahçe-Galatasaray veya Bancelona-Real Madrid derbisini yönetiyormuş gibi garip bir duygu ve görüntü içerisindeydi.
Sahaya maç yapmak için değil, savaş yapmak için çıkan Galatasaraylı Semih ve De Young’a tolerans tanıyan hakem Kalkavan, adeta, Galatasaray’a ceza alanı önünde faul vermek veya penaltı noktasını göstermek için çaba sarfediyordu. Hele ki, Konyasporlu futbolcular bu tuzağa düşmedi.
Ama, sağolsunlar, Konyasporlu futbolcular Sabri’nin attığı gol öncesi yaptıkları hatalarla Galatasaray ile birlikte Mete Kalkavan’ın da rahatlamasını sağladılar.
Kalkavan için bu yeterli olmamış ki, Konyaspor’un her an gol atabileceği gerçeğini görerek takımın en iyilerinden Ali Çamdalı’nı faul bile denemeyecek pozisyonda önce sarı kart, sonra kırmızı kartla oyun dışı bırakarak yeşil-beyazlı takımın direncini kırdı.
Kısacası, Kalkavan emek hırsızlığı yaptı. Sahada ter döken Konyasporlu futbolcuların hakkını yedi.
Böyle bir ortamda maç hakkında çok şey yazılabilir mi?
Evet, Atiker Konyaspor, Galatasaray’ın pozisyon üretemediği ilk yarıda 3 net gol pozisyonundan yararlanamadı. Bu pozisyonları Galatasaray yakalamış olsaydı devre arasında soyunma odasına 3-0 önde giderdi.
İkinci yarıda Galatasaray zorunlu olarak Konyaspor’un üzerine geldi. Bu bir yerde futbolun kuralı.
Konyaspor’un tam toparlanacağı dakikalar gelirken, yapılan hatalar sonucu kalesinde gören yeşil-beyazlılar, hiçte hak etmedikleri bir yenilgi, Galatasaray ise hak etmediği bir galibiyet aldı.
Bir yerde, Konyasporlu futbolcular, ilk kez forma giyen, fizik olarak yetersiz olmasına karşın süratli ve çabuk olan Galatasaray’ın yeni transferine boş alan bırakınca Radriguez-Sabri ikilisi de cezayı kesti.
Sabri ile Radriguez’in Milli takımlarına çağrılmasından korkarım. Öyle bir havaya sokuldular ve Konyasporlu futbolcular o kadar şans tanıdılar ki bu futbolculara sonuçta bu görüntü ortaya çıktı.
Başkan Ahmet Şan ve teknik direktör Aykut Kocaman, hakem konusunda söylediklerinde sonuna kadar haklılar.
Ama, hala forvet transfer etmemekte direniyorlarsa bu yenilgiler bir yerde onların eseri olsa gerek. İki yıldır tekrarlıyoruz, Rangelov ile bu sorun çözülemez.
Birde, teknik adamlar yeni transfer edilen futbolcuyu illa ki oynatmak zorunda mı? Takıma uyum sağlamamış Fofana kalan sürede ne verebilirdi ki: H. İbrahim oyuna alınsa daha yararlı olmaz mıydı?