Konya Milletvekili Sayın Selman Özboyacı’yı ziyaret ettiğimizde bir mevzu üzerine konuşurken demişti ki; “Türkiye’nin bir günlük gündemini İskandinav ülkelerine versek, bazen bir ay bazen üç ay gündemleri meşgul olmuş olur.”
Ve 2017’de Finlandiya’nın 100. kuruluş yıldönümü nedeniyle Norveç Finlandiya’ya sınırlarında bulunan Halti dağını hediye etmesini konuşmuştuk. En son ortak bir şekilde “Adamların gündemine bak! Türkiye’de böyle bir mevzu olsa küçük çocuklar dahi güler geçer!”
Bu söylediklerime belki kızacak bazı okurlarımız, halen göçebe toplum genlerini taşımaya devam ediyoruz. Bunun yer yer faydalarını görürken bazen de çok ciddi zararlarını görüyoruz. Plansızlık, programsızlık atasözlerimize deyimlerimize kadar işlemiş; “Kervan yolda düzülür” misali.
İbn Haldun “Coğrafya kaderdir!” derken bugünleri görmüş. Sanki Orta Asya kimliğimizden kurtulamayacağımız çıkarımını taa o günlerden yapmış. Peki İslam aleminin kelek keseni olarak, maalesef bu özelliğimizi diğer 50 küsür islam ülkesine de nakşetmemiz?
Dün gündem seccade idi.
Bugün ise Kudüs.
“Sehven” bir hata yapıldığını belirten ve özür dileyen Bay Kemal’e saydırmak için sıraya girenler İsrail için tek bir olumlu hamle yaptı mı, tartışılır.
Bush’a atılan bir ayakkabı vardı hatırlarsınız. Tamam, yerimizi göstermek için, karınca misali safımızı belli etmek için kınamalar, basın açıklamaları, mitingler yapılmalı, eyvallah. Ancak yapılan onlarca miting, yüzlerce konsolosluk önündeki protesto, binlerce basın açıklaması tek bir ayakkabı atma kadar gündem oldu mu dünyada?
Öyle bir şeyler yapmak gerek ki, planlı ve programlı şekilde, bundan 20 yıl sonra Özgür Kudüs’te bütün İslam ülkelerinden temsilciler ile Bayram namazını eda etmeliyiz. Rahmetli Erbakan hocamızın dediği gibi, tükürüğümüzle boğacağımız İsrail bugün bu kadar hoyratça ve çirkefçe saldırıları gözünü kırpmadan yapabiliyorsa, bunun tek müsebbibi pekâlâ İslam coğrafyasıdır.
Hâsılı, 2 milyar Müslüman tükürse 7 metre derinliğinde birikinti olacak İsrail için genetiklerimizden vazgeçmemiz, geçici ve günübirlik gündemlerimizi bırakmamız, planlı ve programlı bir şekilde takatimizin sonuna kadar ÖZGÜR KUDÜS için çaba sarfetmeliyiz.
Madem bu iman meselesi, haydi buyurun Müslümanlar…