Kalaycılığı 30 yıldır sürdüren ve halen mesleğini icra etmeye çalışan kalaycı Mehmet Kalender, bir zamanlar gözde olan mesleğin şimdi unutulmaya yüz tuttuğunu söyledi. Çelik ve teflon mutfak ürünlerinin yaygınlaşmasının ardından bakır mutfak eşyasına rağbetin azalması bu durumun ise zamanın önemli mesleklerinden kalaycılığı bitirme noktasına getirdiğini ifade eden Mehmet Kalender, " Eskiden ramazandan 15-20 gün önce bakır kaplar getirilir kalaylatılırdı. Şimdi bakır mutfak eşyaları ya yaşlı insanlar kullanıyor yada antika olarak değerlendiriliyor .Artık bakır eşya üretimi de azaldı. Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta hediyelik eşya olarak üretiliyor. Bunların büyük kısmı da yurt dışına satılıyor. Artık kalaycılık mesleği insanların sadece anılarında kalacak" dedi.
ATEŞİN KARŞISINDA ÇALIŞMAK KOLAY DEĞİL
Yapılan kalay işlemi sırasında bakırın önce kapkara olduğu kap-kaçak işlem bittikten sonra ise gözleri kamaştıran bir güzelliğe kavuşuyor. Bakır tencereler eskidiğinde ya da kullanılamayacak duruma geldiğinde kum, nişadır ve kalayla çeşitli işlemlerden geçirilerek parlak bir görünüme sahip oluyor. Bakır tencereler öncelikle kumla ovuluyor. Sonra yamuk ve bozuk yerleri düzeltiliyor. Bozuk yerler düzeltildikten sonrada ateşin başına geçen Mehmet Kalender tencereleri kalaylıyor. Ramazan ayında ocak başında çalışmanın zor olduğunu belirten Mehmet Kalender, "Saat 10'a gelmeden susuyoruz. İşe erken başlıyoruz 12'ye kadar çalışabilirsek çalışıyoruz. Ramazan olmasa terledikçe su içeriz. Bir bardak çay hararetimizi alırdı. Kalay yaparken ateş ve suyla oynuyoruz. Ateş hararetimizi artırıyor ama su serinletmiyor" ifadelerini kullandı.
MEHMET ALİ ÖZYER