Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin üzerinden 17 ay geçti. 11 ilde büyük yıkıma yol açan ve 50 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu felaketin yaraları, sarılmaya çalışılıyor. Ancak, depremin ardından geçen zamana rağmen Kahramanmaraş halkının büyük bir kısmı hâlâ konteyner evlerde ve dükkanlarda yaşamını sürdürüyor. Merhaba Gazetesi, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 17 ay sonra gözlemlerde bulundu.
ALTYAPI EKSİKLİKLERİ BULUNUYOR
Kahramanmaraş şehir merkezinde, birçok işletme hala konteyner dükkanlarda faaliyet göstermeye çalışıyor. Esnaflar müşterilerine bu geçici alanlarda hizmet sunarken, altyapı eksiklikleri ve yetersiz koşullar nedeniyle büyük zorluklar yaşıyor. Kahramanmaraşlılar, evlerini kaybeden binlerce insanın konteynerlerde yaşamaya devam etmesinin hayatlarını ne denli zorlaştırdığını belirtiyor. ‘Asrın Felaketi’ olarak adlandırılan depremin ardından geçen süre zarfında kalıcı konutlar ve işyerleri inşa edilmemiş olmasının, yaşam standartlarını ciddi şekilde düşürdüğü ifade ediliyor. Konteynerlerde yaşamaya devam eden birçok aile, özellikle yaz aylarında aşırı sıcaklardan ve kış aylarında ise soğuk hava koşullarından şikayetçi olduğu belirtiliyor.
SOMUT ADIMLAR BEKLENİYOR
Depremden etkilenen diğer illerde de benzer durumların olduğu görülüyor. Ancak, Kahramanmaraş’ta bu sorunun çözülmemiş olması, insanların ve özellikle esnafın tepkisine yol açıyor. Yerel yönetimler ve hükümet yetkilileri, yeniden inşa çalışmalarının hızlandığını belirtiyor. Fakat halk, bu süreçte daha fazla destek ve somut adımlar bekliyor. Depremin yarattığı travmanın etkilerini hala üzerinde taşıyan Kahramanmaraşlılar, bir an önce kalıcı konut ve işyerlerine kavuşarak, normal yaşamlarına dönmek istiyor. Bu durumun bir an önce çözülmesi, hem bölge halkının moralini yükseltecek hem de ekonomik olarak toplanmalarına katkı sağlayacağı söyleniyor.
DEPREM DEĞİL FELAKETTİ
Kahramanmaraş’ın şehir merkezinde bulunan Azerbaycan Bulvarı’nda konteyner dükkanda esnaflık yapan Mahmut Eyicil, 45 yıldır kuyumculuk yaparak Kahramanmaraşlılara hizmet ediyor. Deprem sırasında işletmesinin ağır hasar aldığını ve konteyner dükkanda devam ettiklerini belirten Mahmut Eyicil, “Deprem sırasında atölyelerimiz yıkıldı. Dükkanımız ağır hasar aldı. Deprem değil felaketti. Depremden önce Kahramanmaraş kendini toparlamıştı. Büyükşehir olduğu için gelişmişti. Ama maalesef deprem çok derin yaralar bıraktı. Kimseye suç atmıyoruz. Sadece şehrimizin yeniden ayağa kalkmasını istiyoruz. İyi değiliz, rahat hiç değiliz. Burada bulunan çoğu esnafın dükkan sorunu bulunuyor. Depremin üzerinden 1 buçuk yıl geçti. Ama hâlâ konteynerde varlığımızı sürdürüyoruz. Bazı arkadaşlarımız konteyner evlerde kalmaya devam ediyor. Onların işleri daha zor. Depremde çok sayıda yakınlarımızı kaybettik. Hızlı bir şekilde çalışmalar gerçekleşiyor. Ama 11 ilde olduğu için biraz zorlandıklarını düşünüyorum. Dayanmaya çalışıyoruz. Yaralar sarılmaya çalışıyor” diye konuştu.
YARDIM ÇIĞLIKLARI KULAKLARIMIZDA ÇINLIYOR
Trabzon Caddesi’nde esnaflık yapan telefoncu Murat Uzunca ise depremin ikinci gününde işletmesini hizmete açtığını belirterek, “İnsanların ihtiyacı bulunuyordu. Bizler için de iyi bir motivasyon olmuştu. Deprem süreci çok zordu. Çocuklarım ‘başka şehre taşınalım’ diye söylediler. Ama bunu istemedim. Memleketimi sahipsiz bırakmak acımasızlık olurdu. Gemi batsa dahi terk etmeyiz. Önceki dükkanımız ağır hasar aldı. Sonradan konteynere geçtik. Şu anda hizmet vermeye devam ediyoruz. Depremin izleri daha silinmedi. Hâlâ insanların haykırışları ve yardım çığlıkları kulaklarımızı çınlatıyor. Kahramanmaraş yeniden kurulma sürecine girdi. Tam gelişmeye başlamışken bu şekilde felaket yaşadık. Depremde etkilenen insanların büyük bir kısmı hâlâ konteynerde yaşıyor. 1 buçuk yıl geçti ama o psikoloji daha bitmedi. Türkiye’de herkes deprem gerçeğini unuttu. Bizler unutmadık. Aile dostlarımızdan bazıları depremden çok kötü etkilendiler. Konteynerde yaşıyorlar. Evlerde yaşamayacaklarını belirtiyorlar. Bunun nedeni ise tamamen korkudan kaynaklanıyor. Bu aileler tespit edilerek psikolojik tedavi edilmesi gerekiyor. Allah bize bir daha o günleri yaşatmasın” şeklinde konuştu.
ALİ GÖZEN