Kadınlarda En Sık Görülen Hastalığa Karşı Alkol Ve Sigara Bırakılmalı

Kemiklerin kalsiyum açısından zengin içeriğinin bozulması, tıbbi tanımıyla osteoporoz… İnsan ömrünün uzamasıyla eskiye oranla çok daha uzun süre hizmet etmek zorunda olan kemiklerde osteoporoz ortaya çıkıyor. Kemikler kalsiyum bakımından...

Kemiklerin kalsiyum açısından zengin içeriğinin bozulması, tıbbi tanımıyla osteoporoz… İnsan ömrünün uzamasıyla eskiye oranla çok daha uzun süre hizmet etmek zorunda olan kemiklerde osteoporoz ortaya çıkıyor. Kemikler kalsiyum bakımından zenginliklerini yitiriyor, yapıları zayıflıyor ve kırılganlıkları artıyor. Osteoporoz günümüzde 50 yaş üzerinde kişilerin yaklaşık yarısında görülen ve özellikle kadınları vuran bir hastalık. 60 yaşından sonra ise, her 2 kadından ve 3 erkekten 1’inde osteoporoz görülüyor.

20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle açıklama yapan Acıbadem Bursa Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Meliha Kasapoğlu Aksoy, osteoporozun yaşlılarda hayati risk faktörü oluşturan hastalıklar arasında 3. sırada yer aldığına dikkat çekti. Dr. Aksoy, hastalık hakkında şu bilgileri verdi: “Kırılganlık sıklıkla kalça kemiklerinde gözleniyor. Kalça kırıkları günümüzde kalp ve kanserden sonra hayati risk faktörü oluşturan 3. hastalık. Temel önemi kırıklara sebep olması. Dünyada her 30 saniyede 1 kişi osteoporoz sonucunda kalçasını kırıyor. Ciddi kırıklar sonucunda; deformasyon, kifoz, boy kısalması, sırt ağrıları, uyku bozuklukları, günlük aktivitede azalmalar, iş gücü kaybı, solunum güçlüğü, anksiyete, özgüven kaybı ve yaşam kalitesinde azalma gibi etkiler gözlenebiliyor. Kadınlarda menopoz sonrasında görülen ‘postmenapozal osteoporoz’ sonucunda sıklıkla el bileği, omurga ve omurlarda kırıklar meydana gelebiliyor.”

65 YAŞINDAN SONRA HERKES ÖLÇÜM YAPTIRMALI

Risk grupları arasında, “Genetik geçmişinde osteoporoz öyküsü olanlar, erken menopoz dönemine girenler, geç ergenlik döneminde girenler, minyon yapıda olanlar, düşük vücut ağırlığına sahip olanlar (57 kg’ın altı), adet kanamaları uzun aralıklarla meydana gelen ya da hiç olmayanlar, kronik kortizon ya da tiroit hormon kullananlar, aşırı alkol, sigara ve kafein tüketenleri” sayan Dr. Aksoy, şu uyarılarda bulundu: “Kemiklerdeki eksikliği ölçmek için ‘kemik mineral yoğunluğu ölçümü’ yapılıyor. Teşhis içinse düşük dozda X ışınlarının kullanımıyla gerçekleştirilen ‘kemik dansitometresi’ yöntemi kullanılıyor. Genellikle omurga ve kalça kemiğinden yapılan bu ölçüm ortalama 2-7 dakika sürüyor ve ağrısı ya da yan etkisi bulunmuyor. Ayrıca, sırt ve bel için çekilmiş radyoloji filmleri de çökme kırıklarını değerlendirmek için kullanılıyor. Kan ve idrardan alınan örnekler üzerinden yapılan biyokimyasal tetkiklerden de fayda sağlayabiliyor. 45-65 yaş arasında risk grubu içinde olanların, 65 yaş ve üzerinde ise neden gözetmeksizin herkesin kemik mineral yoğunluğu ölçümü yaptırması gerekiyor.”

ALKOL VE SİGARA KEMİK OLUŞUMUNU AZALTIYOR!

Dr. Meliha Aksoy, alkol ve sigara kullanımı konusuna dikkat çekerek, “Sigara ve alkol, kortizol düzeyini arttırıyor ve D vitamininin kemikler için yararlı hale dönüşmesini engelliyor. Bununla birlikte karaciğerde östrojen metabolizmasını da etkiliyor. Alkol kullanımı, kalsiyumu düzenleyen hormonları olumsuz etkileyerek kemiğin yeniden oluşum mekanizmasını azaltıyor. Bu yüzden özellikle risk faktörü içinde olanların alkol ve nikotin kullanımını bırakması çok önemli. Tüm bunların yanında düşmelerin önlenmesi de büyük önem taşıyor. Düşmelerin önlenmesi yeni kırıkların önüne geçmek açısından tedavi sürecinde de önemli bir adım.” CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri