25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle açıklama yapan Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Hasan Ekici, “Bir kadın sadece kadın olduğu için toplumsal ayrıma maruz kalırken siz neredesiniz?” diye ifadelerini kullandı.
Kadınların şiddete uğradığını ve öldürüldüğünü vurgulayan Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Hasan Ekici, “Ceren, Ayşegül, Songül, Şahindere, Başak ve daha niceleri… Bu isimler Türkiye’de haberlerde gördüğümüz ve yaşama hakları birileri tarafından ellerinden alınan sayısız kadınlarımızdan sadece birkaçı… Her geçen gün artan bu isimler ve kadın cinayet haberlerinin hayatımızın bir parçası haline getirilmesini kabul etmiyoruz” dedi.
Kadına yönelik şiddetin her şeyden önce insan hakları ihlali olduğunu anlatan, Ekici, “Çözüm üretmek için ekonomik, siyasi, kültürel etkenlerin dikkate alınması, sürece ilişkin gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması zaruridir. Geçtiğimiz yıldan bu zamana kadar 414 kadın, sevdiklerinden, ailelerinden, hayatlarından acımasızca koparıldı. Bunların 160’ı şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Sayın Yetkililere Gelecek Partisi olarak soruyoruz. Siz neredesiniz?
Gerekli yasal düzenlemeler yapılmadıkça, caydırıcı cezaları uygulanmadıkça, halen faillere iyi hal, etkin pişmanlık gibi takdiri indirimler uygulandıkça kadınların özgürlükleri ve yaşam hakları tehdit altında olacaktır” diye konuştu.
KADIN BEDENİ NESNELLEŞTİRİLİYOR
Gelecek Partisi Konya İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Türker de yaptığı konuşmada,
“25 Kasım tüm dünyada kadınların şiddete karşı mücadelesinin küresel olarak birleştiği bir gündür. Bilindiği üzere yıllık kadın ölümlerinde bilanço her geçen gün artmakta, tecavüz ve ölüm haberleri magazinleştirilip, kadın bedeni nesnelleştirilerek bir reyting malzemesi haline getirilmektedir. Yasal mevzuattaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, kadına yönelik şiddet katlanarak devam etmektedir. Şiddetin temel nedeniyse toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilemeyerek, sahici bir iradenin ortaya konulamamasıdır. Kadına yönelik şiddet toplumun kanayan bir yarası olarak çözüme kavuşmayı beklemektedir. Bu bağlamda, devletin kurum ve kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. Devletin kadına yönelik şiddetle mücadelede çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesinin yanı sıra mücadelenin toplumsal düzeyde bir bilinç oluşturmak kaydıyla, genele yayılarak, etkin ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerekliliği vardır. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesi ile şiddetin son bulduğu, hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasında cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir dünya temenni ediyor, saygılarımızı sunuyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ