Geçen hafta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği Yerel Medya Semineri ve 2014 Yerel Medya Ödül törenine katılmak için İzmir'e gittim. Tören dünyanın önde gelen otel zincirlerine ait bir otelde gerçekleşti. Törende haber dalında kazandığımız 1.'lik ödülünü aldık. Başarımızdan dolayı bizleri kutlayan tüm dostlarımıza ve okuyucularımızı bir kez daha teşekkür ediyorum...
**
Konakladığımız otelde Arapça konuşan insanları gördükçe kim olduklarını merak etmeye başladım. Bazılarının ayakları, bazılarının kolları sargılıydı...Nereli olduklarını ve İzmir'de ne yaptıklarını sordum. Meğer çatışmalarda yaralanan Libyalılarmış. Otel yönetimi Libyalılar için odalara Kur'an-ı Kerim bile koymuş. Libyalılar, 5 yıldızlı otelde kalıyor ve İzmir'in en iyi hastanesinde tedavi görüyor. Özel bir hastane ile anlaşma yapılmış. Masraflarını Libya devleti ödüyor..
**
İzmir'de ayrıca Libya'nın varoşlarından kaçan mülteci gerçeği var. İzmir'in bazı bölgeleri adeta küçük Libya olmuş...Akşam İzmir'in Konak semtini kısmen dolaştım. Türkçe konuşan birilerini duymak neredeyse imkansız. Libyalılar, kendi lokantalarını bile açmış. Sadece Libyalılar mı var mı? Hayır Suriyeliler, Iraklılar, Somaliler İzmir'de bir umuttur bekliyor. Kimileri tedavi oluyor, kimileri ise daha iyi bir hayat için kaçak yollardan Avrupa ülkelerine ulaşmayı hayal ediyor...
**
Otel'de sabah kahvaltasından sonra balkonda Libyalı Abdulvahid isimli gençle bir yandan Türk kahvesi içtik bir yandan sohbet ettik. Abdulvahid, Tripoli şehrinden İzmir'e tedavi olmak için gelmiş. Libya'da neler yaşandığını sordum. Abdulvahid, "Libya'da yaşananlar iç açıcı değil. Ülke 3'e bölündü. İki ayrı hükümet var. Her gün çatışma oluyor. İnsanlar ölüyor. Bütün bu yaşadıklarımız Kaddafi'nin laneti" diyor...
**
Abdulvahid, "Kaddafi döneminde baskılar vardı. Evin içerisinde bile Kaddafi eleştiremiyorduk. En yakın arkadaşınız bile seni Kaddafi'yi eleştirdi diye şikayet edebilirdi. Fakat şu an yaşananlar Kaddafi dönemini bize aratıyor. Kaddafi döneminde huzur vardı ve savaş yoktu. Libyalıların büyük bir kısmı Kaddafi dönemini özlüyor" diyerek, Libya halkının pişmanlıklarını anlatıyor... Saddam'a ihanet eden Irak halkının yaşadıklarını bugünlerde Kaddafi'yi satan Libya halkı yaşıyor...
**
Peki Libya'da yaşananlardan Türkiye'ye çıkan pay nedir? Türkiye ve Katar Libya'da artık istenmeyen ülkeler. Abdulvahid, Libyalıların Türk halkını ve Türkiye'ye çok sevdiğini fakat aynı durumun Türk hükümeti için geçerli olmadığını söylüyor. Abdulvahid, "Libyalılar Türk ve Katar hükümetlerinden çok rahatsız. Savaşın büyümesinde etkili oldular. Her Libyalı'nın ölümünde Batı ülkeler kadar onların da sorumluluğu var" diyor...
**
Kaddafi döneminde Afrika'nın en zengin ve müreffeh ülkesi olan Libya, 100 yıl öncesine kadar Türk toprağıydı. Kaddafi döneminde ne kadar özgürlükler kısıtlı olsa da insanlar huzur içerisinde yaşıyordu. Büyük Ortadoğu Projesi'nin kurbanlarından biri olan Kaddafi, Türkiye'yi en zor gününde bile yalnız bırakmamıştı. Kıbrıs Savaşı'nda jet yakıtı,roket atar göndererek, ambargoyu delen Kaddafi'nin Libya'sı terör örgütüne destek vermeyen Arap ülkesiydi...
**
Biz Libya için ne yaptık? En zayıf anlarında Libya'yı NATO'ya peşkeş çektik. Önce "NATO'nun ne işi var" dedik sonra NATO'ya üslerimizi açtık. Bildiğiniz Libya'yı sattık, Kaddafi'yi sırtından hançerledik. Türkiye, Kaddafi'ye ihanetin bedelini maddi ve manevi anlamda ödedi ve ödemeye devam ediyor. 30 bin Türk işçisi, yüzlerce inşaat firması Libyalı terketti. Libya halkının gözünde ise "hain ülke" damgası yedik. Kaddafi'ye ihanet eden Libya halkı ise bedelini çok ağır ödüyor ve ödemeye de devam edecek gibi görünüyor...
**
Kaddafi'yi linç ederek, öldüren Libya halkı artık açık denizlerde boğuluyor. Birkaç gün önce 400 Libyalı İtalya'ya giderken, geminin batması sonucu öldü, her gün onlarca Libyalı çatışmalarda ölüyor. Libya halkı maziyi arıyor. Abdulvahid'in dediği gibi bütün yaşananlar Kaddafi'nin laneti mi acaba? 2003 yılında Saddam'ın heykelini deviren Iraklı güreşçinin "Tanıdığın şeytan, tanımadığın şeytandan iyidir" sözü aslında yaşadıklarımızın en acı özetidi...