Dünya genelinde insanların yaşadığı çok sayıda hastalık var. Bazı hastalıklar teknolojik ürünlerden kaynaklı ortaya çıkabiliyor. Son olarak kablosuz kulaklıklarla ilgili önemli bir detaya yer verildi.
Mobil cihazlarla birlikte kablosuz kulaklıklar da son zamanlarda çok popüler oldu. Kablosuz kulaklıklar kablolu olanlardan daha ergonomik olsa da kulak sağlığı için bazı riskler taşıyabiliyor. Uzmanlar, kablosuz kulaklıkların kulağa verdiği zararları ve nasıl kullanılması gerektiğini anlattı.
Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vural Fidan, kablosuz kulaklıkların kulağa uzun süre takılı kalmasının olumsuz etkilerini paylaşırken, bu tür kulaklıkların kullanımına dair önerilerde de bulundu. Prof. Dr. Fidan, kablosuz kulaklıkların 90 dakikadan fazla kullanılmamasını önerdi ve hastalıkların tedavi sürecinin kendilerine ve hastalara zorluk çıkardığını ifade etti.
90 DAKİKADAN FAZLASI ZARARLI
Prof. Dr. Fidan, Türkiye’de TSE ve CE belgeli kablosuz kulaklıkların radyoaktif seviyesinin uluslararası değerlerin altında olduğunu söyledi. İnsan kulağının sürekli bir şey takılı kalacak şekilde tasarlanmadığını belirten Prof. Dr. Fidan, şöyle devam etti: “Kulaklıklar oldukça uzun süredir kullanılan cihazlar. Teknolojinin gelişmesiyle beraber bu kulaklıkları kablosuz hale getirmek mümkün oldu. Bu kulaklıkların kullanılması esnasında vücuda SAR değeri dediğimiz değer üzerinden radyasyon etkisinde bulunabiliyor. Radyoaktif etki ile beraber insan bünyesine ne kadar etki ettiğini kilogram-watt cinsinden ölçüm sistemiyle ölçülüyor. Uluslararası değerleri içerisinde şu an Türkiye’de TSE ve CE belgeli kullanılan kulaklıkların hiçbirisi sıkıntı oluşturacak SAR değerinin üzerinde değil. Bu sebeple kullanılmasıyla ilgili olarak belli bir radyasyon sorunu yok. Fakat bu kulaklıkların sürekli kullanılmasını arzu etmiyoruz. Çünkü kulağımızın içi herhangi bir şey takarak sürekli taşımayı gerektirecek bir şekilde dizayn edilmemiş. Kulaklıkların maksimum 90 dakika kullanılmasını istiyoruz. Çok yüksek desibellerde kullanılmamalı. Uzun süre kullanılan kulaklıklar yüksek sese maruziyet oluşturursa bu sefer akustik travma dediğimiz aşırı sesin kulağa verdiği zararı görüyoruz. Ayrıca kulağa sürekli bir şeyin takılı olması dış kulak enfeksiyonunu ortaya çıkarabiliyor. Bu da tedavi sürecinde bizi ve hastayı oldukça yorabiliyor.”
SES ÇOK YÜKSEKSE MUTLAKA AZALTILMALI
Prof. Dr. Vildan, kablosuz kulaklıkların kulağa uzun süre takılı kalmasının kalıcı işitme kaybına neden olabileceğini söyledi ve kulaklıklardan gelen sesin çok yüksek olmasının da zarar verdiğini vurguladı. Prof. Dr. Fidan, “Kablosuz kulaklıkların kullanılmasının uzun vadeli zararını açıkçası bilmiyoruz. Orta ve kısa vadeli olduğu dönemde bu yüksek sesin kişilerde kesinlikle kalıcı işitme kaybına yol açabiliyor. Bu sebeple bu kulaklıkların ayarlarının çok yüksek olmamasını öneriyoruz. Kişi kulaklığı taktığında yanındaki kişinin söylediklerini ayırt edemeyecek kadar yüksek ses varsa ses seviyesi mutlaka düşürülmeli. 50 desibelin altında olan seslere kullanılabilir sesler diyoruz. Fakat sürekli olmamasını istiyoruz. Düşük desibelli ses maruziyeti de işitme kaybı oluşturabiliyor” şeklinde konuştu.
BU SÜRE ÇOCUKLARDA NE KADAR?
Prof. Dr. Fidan, kablosuz kulaklık kullanımının çocuklar üzerindeki etkisini de anlattı ve “Çocukların da mutlaka radyasyon etkisi oluşturacak cihazlardan uzak durmasını ve bu sürecin de mutlaka ebeveynler tarafından kontrol edilmesini istiyoruz. Erişkinlerde 90 dakika olan kullanılma süresini çocuklar için maksimum 30 dakika olarak sınırlanması mümkün. Cep telefonu da dahil olmak üzere kablosuz ağa bağlanabilen cihazlardan da çocukların uzak tutulmasını hem kulak sağlığı hem de nörojenik sağlık açısından tavsiye ediyoruz” dedi.