Jandarma: Misyonerleri Takip Ettik Ama Belge Yok

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından Malatya’da Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın görüldüğü mahkemeye gönderilen yazıda, 2010 yılına kadar misyonerlik faaliyetlerinin takip edildiği ancak bununla ilgi belge olmadığı belirtildi....

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından Malatya’da Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın görüldüğü mahkemeye gönderilen yazıda, 2010 yılına kadar misyonerlik faaliyetlerinin takip edildiği ancak bununla ilgi belge olmadığı belirtildi.

    Zirve Yayınevi’nde Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in boğazları kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 95. duruşması, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli albay Mehmet Ülger, Haydar Yeşil ve Ruhi Abat ile tutuksuz sanıklar emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Mehmet Çolak, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen ve Hüseyin Yelki hazır bulundu. Tutuklu sanık Varol Bülent Aral, Adana F-Tipi Cezaevi'nden, tutuksuz sanık Hamit Çeker Elbistan E-Tipi Cezaevi'nden, tutuksuz sanık Cuma Özdemir de Darende Adliyesi'nden telekonferans sistemiyle duruşmaya katıldı.

    Mahkeme Başkan Vedat Koç, mahkeme tarafından bir önceki celse sonunda talep edilmesi üzerine mahkemeye ulaşan evraklara ilişkin bilgi verdi. Misyonerlik faaliyetlerinin izlenmesine yönelik olarak Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istenen talebe cevap verildiğini, MİT'ten istenen talebe ise cevap verilmediğini ifade eden Koç, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından gönderilen cevabı yazıda, 2010 yılına kadar jandarma istihbarata bağlı Aşırı Sağ Faaliyetler (ASAF) bölümü tarafından misyoner faaliyetlerin takip edildiği belirtildi. 2003-2008 yılları arasında misyonerlere karşı çalışmalar yapıldığı ancak Jandarma Genel Komutalığı’nda bu çalışmalara ilişkin bilgi belge bulunmadığı anlatıldı. Mersin ve Malatya jandarma istihbaratında bir belgenin tespit edildiği ancak bunda da imza olmadığı bu nedenle kim tarafından yapıldığının tespit edilmediği ileri sürüldü.

    Duruşmada söz alan müdahil avukatlarından Erdal Doğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Kozmik Oda soruşturmasında Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişin bilgi ve belgeleri talep ettiklerini hatırlattı. Ankara Başsavcılığı’nın eski cevaplarında ‘soruşturmanın selameti’ gerekçesiyle bu taleplerine olumlu cevap vermediğini belirtti. Avukat Doğan, 17 Aralık sürecinden sonra kanunda yapılan değişikliklerle soruşturmanın gizliliğinin kaldırıldığını anlatarak "Ankara Başsavcılığı artık ‘soruşturmanın gizliliği, selameti açısından bu belgeleri göndermiyorum’ diyemez. Bu mazereti ortadan kalktı. Bu ayrıntıyı hatırlatarak Kozmik Oda soruşturmasında dosyamıza ilişkin yer alan belgelerin tekrar istenmesini talep ediyoruz." dedi.

    Daha sonra sanık avukatlarının taleplerine geçildi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Avukatının ardından sanık kürsüsüne çıkan Tolon, duruşmalardan bağışık(duruşmaya katılmama talebi) tutulmayı talep etti.

    Hükümetin tutukluk süresini 5 yılla sınırlayan yasal düzenlemesi ile cinayetler sonrası olay yerinde yakalanan sanıklar da tahliye edilmişti. Mahkeme bu kişiler hakkında adli kontrol kapsamında elektronik kelepçe takılmasına hükmetmişti. Önce avukatlar ardından sanıklar elektronik kelepçe uygulamasında vazgeçilmesini istedi. Emre Günaydın’ın da aralarında olduğu tutuksuz sanıklar elektronik kelepçenin haklarını ihlal ettiğini iddia ederek elektronik kelepçelerin sökülmesini istedi.

    TUTUKLU SANIKLARI ‘PARALEL’ SÖYLEMLERİYLE KURTULMA GİRİŞİMLERİ

    17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından diğer darbe davalarında yaşandığı gibi sanıklar dosyanın esasına ve delillere ilişkin savunma yapmak yerine konjünktürel şekilde paralel yapı söylemleriyle mahkemeyi yanıltma girişimlerine başladı. Malatya İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger’ün avukatı Saim Tuğrul, Zirve Cinayetlerinin basit bir cinayet davasını olduğunu ileri sürdü. Cinayetler işlendiği dönemde Malatya İl Jandarma Komutanı olan Mehmet Ülger, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının hükümete darbe olduğu iddia etti. Halk Bank üzerinden finansal darbe yapılmak istediğini anlatan Ülger’in, havuz medyasında yer alan haberleri mahkemeye delil olarak sunması dikkat çekti. MİT müsteşarı Hakan Fidan ve hükümeti öven Ülger, tanık İlker Çınar’ı suçladı. İlker Çınar hakkındaki koruma karının kaldırılmasını talep etti. Malatya’daki görevi sırasında aralarında mahkeme heyetinden bir hakiminde bulunduğu birçok kişinin usulsüz dinlenmesi, misyonerlik çalıştaylarının düzenlenmesi, cinayet günü olay yerine ilk intikal eden yetkili olmasına ilişkin suçlamalara değinmeyen Ülger, paralel yapı iddialarıyla davayı sulandırmaya çalıştı.

    Söz alan bir tutuklu sanık Binbaşı Haydar Yeşil, tahliyesini istedi. Diğer tutuklu sanık Ruhi Abat, havuz medyasının haberlerine sarılan bir diğer isimdi. 'Paralel' safsatasına sarılan Abat, Takvim gazetesinde yer alan haberi mahkemeye sundu. Bu taleplere ilişkin görüşü sorulan savcı, elektronik kelepçelerin sökülmesi talebin reddedilmesini istedi. Kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin mahkemenin takdirine bıraktı.

    Mahkeme, verdiği 3 saatlik aradan sonra ara kararını açıkladı. Sanıklar Ruhi Abat, emekli albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil ve Varol Bülent Aral’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un duruşmalardan bağışık tutulması talebini kabul eden mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam eden kozmik oda soruşturması dosyasında Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri istedi. Mahkeme sanıkların sahur operasyonunda gözaltına alınan ve bir kısmı tutuklanan emniyet mensuplarını suçlayıcı ifadeler kullanması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazarak bu dosyalarda Zirve Yayınevi'ne ilişkin bir bilgi olu olmadığının sorulmasına hükmetti. Emekli orgeneral Hasan Iğsız, Hanefi Avcı, Zeki Üçok’un tanık olarak dinlenilmesi taleplerini reddetti. Levent Ersöz, Zekeriya Beyaz’ın tanık olarak dinlenilmesi kararlaştırıldı. Malatya İl Emniyet Komisyonu'nda jandarmanın 2005 ve 2008 yılları arasında yaptığı sunumların istenmesini kararlaştırdı. Mahkeme duruşmalarda sürekli hakim ve savcıları tehdit eden tutuklu sanık Varol Bülent Aral, hakkında Malatya cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Duruşmalardan men edilmesine karar verildi. Duruşma 15 Ekim 2014 tarihine ertelendi.

    Malatya'da, 18 Nisan 2007'de, Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler(20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalanmıştı. Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavi edildikten sonra tutuklanmıştı. Davada Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Ruhi Abat ile Varol Bülent Aral’ın tutuklu yargılandığı 21 Sanıklı davada, bir numaralı sanıklardan emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da aralarında bulunduğu 17 sanık tutuksuz yargılanıyor. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri