“Ey iman edenler! Allah’ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab’lerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâ’be’ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydular diye birtakımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” (Mâide Suresi 2)
İyilikte yarışmak, kötülükten ise uzak durmak insani bir erdemdir. Yaptığımız iyilikler her zaman misliyle karşılık bulacaktır. Yapılan kötülükler ise asla karşılıksız kalmayacaktır. Peki, bu denli kötülük hastalığına yakalanmış olanları nasıl uyarmalıyız?
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri meleklerine şöyle emreder; "Kulum kötü bir amel yapmak isteyince, onu yapmadıkça yazmayın. Yapınca, onu aleyhine bir günah olarak yazın. Eğer benim rızamı düşünerek terketti ise bunu onun lehine bir sevap yazın. Kulum iyi bir iş yapmak arzu edince, yapmasa bile onu, lehine bir sevap yazın. Eğer onu yaparsa en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar ona sevap yazın." (Buhari, Tevhed 35,Müslim, İman 203, 205)
İyilik ve takva üzerine yardımlaşmak, günah ve düşmanlıktan ise kaçınmak bizler için birer nasihattir. Bu nasihat bizi iyilik yapmaya, hayır işlemeye sevk ederken kötülük işlemekten de uzak durmamızı sağlamakta ve Allah’ın cezasının şiddetli olduğunu hatırlatmaktadır. Burada dikkatimizi “takva da yardımlaşma” ifadesi çekmektedir. Takva: Erdemli davranmak, Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından kaçınarak azabından korunma anlamına gelmektedir. Dinimiz bizleri takvaca üstün olmaya davet etmiş, adeta bunu yarış içerisinde yapılmasını, sadece kendimize değil ailemize, çevremize ve tüm insanlığa karşı da örnek olmamızı istemiştir. “İyilik ve yardımlaşma bir sanattır.” Nasıl ki sanatkârın yapmış olduğu bir eser bizleri etkiler bu eseri hayranlıkla, hoşumuza giderek izler veya dinlersek, Takvalı bir mü‘mini de hayranlıkla izler, onun hal ve hareketlerini örnek almaya gayret gösteririz. İyilikte örneklik ve önderlik bir erdemdir. Kötülüğü kendisine huy edinen bir kardeşimizi gördüğümüz zaman onu usul içerisinde uyarmak, yapmış olduğu hatanın farkına vardırmak da erdemli bir davranış olacaktır. Sevgili Peygamberimiz, “Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et!” buyurmuş, bunun üzerine “Ey Allah’ın Resulü! Kardeşim mazlum ise yardım ederim, zalim ise nasıl yardım edeyim?” diye sorulduğunda, Hz.Peygamber, ‘Onun zulmetmesine engel olursun, senin ona yardımın budur’ cevabını vermiştir. (Buharî, “Mezalim”, 4, “İkrah”,7)
İyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak da görevimizdir. Rabbim iyilerin arasında olmayı nasip eylesin.(amin)
Selam, dua ve muhabbetlerimle…