Torku Selçuk Üniversitespor…
Konya’nın potadaki en önemli temsilcisi… Sadece gözünü Beko Basketbol Ligine dikmiş, sanki inancını değil…
Konya’nın önemli iş adamlarının bir araya gelip “ha bir gayret” diyerek omuz verdikleri Selçuk Üniversitespor, Hacettepe Üniversitesi ile oynadığı ilk yarının son maçında istediği sonucu alamadı…
Birinci periyot Hacettepe’nin…
Birinci devre Hacettepe’nin…
Üçüncü periyot Hacettepe’nin…
Dolayısıyla maçta Hacettepe’nin…
Şu var; Hacettepe hem ekonomik hem de oyuncu gurubu olarak Torku Selçuk Üniversitespor’un fersah fersah önünde… Durum böyle olunca, iki takım arasında oynanan 5 maçı da Hacettepe önde tamamlamış…
Şimdi…
Yetenekleriniz ve kadronuz rakibe göre sınırlı olabilir, ama sahaya beş kişi ile çıkıyorsanız, savunma yapmamak için geçerli bir bahaneniz olamaz… Hücum ve savunma ribaunt’u alamıyor, top çalamıyor, hücum haklarında topu çemberin içine atamıyor ve maç kazanmanın en önemli faktörü olan dış şutlarda etkisiz, güvensiz ve eliniz düzgün olmuyorsa, sonuç böyle oluyor…
Eğriye eğri, doğruya doğru…
İkinci yarının ilk çeyreğindeki oyuna tribünler de katılınca önce eşitliği sağlayan temsilcimiz, öne geçmeyi de başardı… Ancak, hücumdaki bu performanslarını savunmada tam olarak sahaya yansıtamayın oyuncular çoğunlukta olunca yenilgi kaçınılmaz oldu…
Hacettepe takımının özellikle ilk yarıda neredeyse her hücumdan sayı çıkarması bir yana, bu sayıların çoğunun antrenmanda atılır gibi rahat olması ve boş atışlar sonucu gelmesi en dikkat çekici nokta oldu…
Hacettepe’li oyuncular hücumda hem yetenekleriyle hem de basit pas alışverişleriyle çok kolay sayı buldular… Savunmada rakibi karşısında çoğu zaman ellerini bile kaldırmayan Torku Selçuk Üniversiteli oyuncular, bizler gibi topun çemberden nasıl geçeceğini izlemekle yetindiler…
Basketbol da birinci kural, savunmayı iyi yapacaksınız… Teknik ekibin özellikle savunma konusuna çare bulmasının şart olduğunu ve savunma direnci olmadan bir takımın maç kazanmasının kolay olmayacağının altını çizmek isterim…
Karamsar mıyım?
Asla…
Adam gibi yönetenlerin çoğunlukta olduğu Torku Selçuk Üniversitespor bu işi koparacaktır… İnanıyorum ki, son vagona değil, ilk vagona binen takım Torku Selçuk Üniversite olacak…
Ama böyle savunmayla değil.
KONYASPOR
Konyaspor’un ilk yarıda başarısız olduğunu sağır sultan bile biliyor… Ben dünle yaşayan değil, ama dünden ders çıkararak yaşayanlardanım…
Mevlana’nın “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” felsefesinden yola çıkarak, Konyaspor’un ikinci yarıda iyi işler yapması ve bu lige tutunması için dua edeceğim…
Yer gök dua ile…
Gerçeği söylemek gerekirse, Konyaspor’un duaya ihtiyacı var…
İşi kolay değil…
İşinin kolay olmadığını yönetenlerde biliyor… Ancak, boş durmuyorlar, takımı yeni ve güçlü oyuncularla takviye etmek için de düğmeye basmış durumdalar…
Şimdilik temas ve görüşme aşamasında seyrediyor transfer konusu… İmza aşamasına gelinen tek bir oyuncu bile yok… Gündem de birçok oyuncu ismi var… Bu isimler gazeteler de çarşaf çarşaf yer alıyor…
İsimlerin zikredilmesi kamuoyunu her ne kadar rahatlatsa da, masaya oturulmaması, el sıkışılmaması da bir o kadar tedirginlik yaratıyor…
Özellikle yabancı oyuncu konusunda basına yansımayan, ama kulaklara fısıldananlar var… Bu isimlerin gündeme gelmesini istemiyor yönetenler…
Sebebi belli…
Hem fiyatlarının uçmaması hem de alıcıların iştahlarının kabarmaması için… Yönetenlerin penceresinden baktığımız zaman makul bir sebep diyebiliriz… Ancak, özellikle yabancı transferinde yoğurdu üfleyerek yemek lazım… Eğer bu takıma İvan gibi, Tazemeta gibi, Dockal, Klein gibilerini getirecekse yönetenler, hiç getirmesinler…
Şunu söylemeye çalışıyorum; Guti gibi, Quaresma gibi oyuncuları getiremiyorsa yönetenler, ya yabancı transferine son versinler ya da bu takımı Guti ve benzeri oyuncuların transfer teklifini kabul edebileceği bir düzeye getirsinler…
Ama bu takımı, bırakın Guti ve ayarındaki oyuncuların gelebileceği bir düzeye getirmeyi, Gökhan Ünal ve Fatih Tekke’nin burun kıvırmayacağı bir düzeye getirsinler yeter…
Haksız mıyım?
Konya’nın potadaki en önemli temsilcisi… Sadece gözünü Beko Basketbol Ligine dikmiş, sanki inancını değil…
Konya’nın önemli iş adamlarının bir araya gelip “ha bir gayret” diyerek omuz verdikleri Selçuk Üniversitespor, Hacettepe Üniversitesi ile oynadığı ilk yarının son maçında istediği sonucu alamadı…
Birinci periyot Hacettepe’nin…
Birinci devre Hacettepe’nin…
Üçüncü periyot Hacettepe’nin…
Dolayısıyla maçta Hacettepe’nin…
Şu var; Hacettepe hem ekonomik hem de oyuncu gurubu olarak Torku Selçuk Üniversitespor’un fersah fersah önünde… Durum böyle olunca, iki takım arasında oynanan 5 maçı da Hacettepe önde tamamlamış…
Şimdi…
Yetenekleriniz ve kadronuz rakibe göre sınırlı olabilir, ama sahaya beş kişi ile çıkıyorsanız, savunma yapmamak için geçerli bir bahaneniz olamaz… Hücum ve savunma ribaunt’u alamıyor, top çalamıyor, hücum haklarında topu çemberin içine atamıyor ve maç kazanmanın en önemli faktörü olan dış şutlarda etkisiz, güvensiz ve eliniz düzgün olmuyorsa, sonuç böyle oluyor…
Eğriye eğri, doğruya doğru…
İkinci yarının ilk çeyreğindeki oyuna tribünler de katılınca önce eşitliği sağlayan temsilcimiz, öne geçmeyi de başardı… Ancak, hücumdaki bu performanslarını savunmada tam olarak sahaya yansıtamayın oyuncular çoğunlukta olunca yenilgi kaçınılmaz oldu…
Hacettepe takımının özellikle ilk yarıda neredeyse her hücumdan sayı çıkarması bir yana, bu sayıların çoğunun antrenmanda atılır gibi rahat olması ve boş atışlar sonucu gelmesi en dikkat çekici nokta oldu…
Hacettepe’li oyuncular hücumda hem yetenekleriyle hem de basit pas alışverişleriyle çok kolay sayı buldular… Savunmada rakibi karşısında çoğu zaman ellerini bile kaldırmayan Torku Selçuk Üniversiteli oyuncular, bizler gibi topun çemberden nasıl geçeceğini izlemekle yetindiler…
Basketbol da birinci kural, savunmayı iyi yapacaksınız… Teknik ekibin özellikle savunma konusuna çare bulmasının şart olduğunu ve savunma direnci olmadan bir takımın maç kazanmasının kolay olmayacağının altını çizmek isterim…
Karamsar mıyım?
Asla…
Adam gibi yönetenlerin çoğunlukta olduğu Torku Selçuk Üniversitespor bu işi koparacaktır… İnanıyorum ki, son vagona değil, ilk vagona binen takım Torku Selçuk Üniversite olacak…
Ama böyle savunmayla değil.
KONYASPOR
Konyaspor’un ilk yarıda başarısız olduğunu sağır sultan bile biliyor… Ben dünle yaşayan değil, ama dünden ders çıkararak yaşayanlardanım…
Mevlana’nın “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” felsefesinden yola çıkarak, Konyaspor’un ikinci yarıda iyi işler yapması ve bu lige tutunması için dua edeceğim…
Yer gök dua ile…
Gerçeği söylemek gerekirse, Konyaspor’un duaya ihtiyacı var…
İşi kolay değil…
İşinin kolay olmadığını yönetenlerde biliyor… Ancak, boş durmuyorlar, takımı yeni ve güçlü oyuncularla takviye etmek için de düğmeye basmış durumdalar…
Şimdilik temas ve görüşme aşamasında seyrediyor transfer konusu… İmza aşamasına gelinen tek bir oyuncu bile yok… Gündem de birçok oyuncu ismi var… Bu isimler gazeteler de çarşaf çarşaf yer alıyor…
İsimlerin zikredilmesi kamuoyunu her ne kadar rahatlatsa da, masaya oturulmaması, el sıkışılmaması da bir o kadar tedirginlik yaratıyor…
Özellikle yabancı oyuncu konusunda basına yansımayan, ama kulaklara fısıldananlar var… Bu isimlerin gündeme gelmesini istemiyor yönetenler…
Sebebi belli…
Hem fiyatlarının uçmaması hem de alıcıların iştahlarının kabarmaması için… Yönetenlerin penceresinden baktığımız zaman makul bir sebep diyebiliriz… Ancak, özellikle yabancı transferinde yoğurdu üfleyerek yemek lazım… Eğer bu takıma İvan gibi, Tazemeta gibi, Dockal, Klein gibilerini getirecekse yönetenler, hiç getirmesinler…
Şunu söylemeye çalışıyorum; Guti gibi, Quaresma gibi oyuncuları getiremiyorsa yönetenler, ya yabancı transferine son versinler ya da bu takımı Guti ve benzeri oyuncuların transfer teklifini kabul edebileceği bir düzeye getirsinler…
Ama bu takımı, bırakın Guti ve ayarındaki oyuncuların gelebileceği bir düzeye getirmeyi, Gökhan Ünal ve Fatih Tekke’nin burun kıvırmayacağı bir düzeye getirsinler yeter…
Haksız mıyım?