İş yapımında rapor ve grafik işlemlerine devam ediyorum. Yeni vazife olarak inşaatın Türk devleti kontörlüğü kısmı olan, Baş kontrol Mühendisi Yüksek Mühendis Emrullah Bey’e de, her gün ben götürüp izah ile vermiş oluyordum.
***
Şirket bir devlet müessesesi gibi çalışıyor. Proje detaylarını çiziyorlar ve bunlarla beraber benim hazırladığım raporları Ankara’daki merkez yönetimine gönderiyorlar. Duyduğuma göre bunlar şirketin memleketi Danimarka’da ki şirket merkezine de gidiyormuş.
Bunlara rağmen. Durumu bizzat tespit etmek için Ankara’dan şirket yetkilisi yaşlı bir kişi geliyor. Tetkik sonrası gidiyordu.
***
Bir gün tuhaf bir işlemim oldu!
Rapor ve grafikleri tamamladıktan sonraki vaktimde resim masası üstüne gazeteyi yaymış okuyordum.
Bir ara gözüm odanın kapısına gittiğinde. Camından yaşlı şantiye şefi Johnson’un baktığını görünce içimden “Eyvah” deyip hemen gazeteyi topladım ama şantiye şefi kayboldu.
“Tamam. İşim burada son buldu” diye düşünmeye başlarken içeriye tercüman Fahrettin Bey’le Şef Johnson içeri girdiler.
“Galiba işime son vermeye geldiler” diye düşünürken.
Fahrettin Bey “Biraz evvel gazete okuyor muşsun” sorusuna inkâr edemezdim “evet” dedim.
Johnson, “işlerimi tamamlayıp tamamlamadığımı?” sordurdu.
Yaptıklarımı göstererek hepsinin tamam olduğunu ortaya serdim.
Şantiye şefi kontrol etti ve tamam diyerek sordurdu.
Gazete okurken beni görünce neye apar topar kapattı” diye
“Özür beyan ederim. Hata yaptığım için” deyince…
Şantiye şefi ellerini yana kaldırıp başını sallarken. İngilizce No no diyerek bir şeyler söyledi.
“Tamam, bizim defter dürüldü” diye düşünürken tercüman anlatmaya başladı.
“İşleri tamamladıktan sonra boş durmaktansa gazete veya kitap okumak çok güzel bir işlem bu hususta tedirgin olmasın. Özür beyanını kabul etmiyorum. Devam” diyerek çıktı gitti.
Bu işlem bizim devlet dairesinde müdür görse ne duman attırırdı sizlere bırakıyorum…
***
Silo inşaatının güney kısmı kazısı ekskavatörle kazılmıştı. Kuzey kısmında sert kayalara rastlandı.
Kayalar için patlatma yapılınca kayalar arasından birden su akmaya başladı sadece su değil ufak balıklarda geliyor herkes hayret ediyordu.
Bunu önlemek için o kısmın kazısını derinleştirmeyip santrifüjlerle suyu boşaltırken. İki metre derinlikte kalınca beton döküp önüne geçtiler.
Kazı ve demir konstrüksiyon işi bitince. Temel atma merasimi için zamanın başbakanı rahmetli Adnan Menderes ve erkan geldiler.
Bendeniz rahmetli Menderes’in yanında idim fotoğrafım vardı ama bulamadım kaybolmuş galiba.
Rahmetlinin güler yüzü yerine, biraz asıktı. Sebebi, Akşehir’de. Akşehir şehir olmaya layıktır.” Beyanı hoş karşılanmamış ki. “Konya bölünmez” düşüncesinde olan Konyalılar ve il DP yönetim kurulu dahi İstasyona karşılamaya gitmemiş.
Bunu anlayan rahmetli gittiği Konya ilçesi olan Karaman’da “Konya bölünmez” diyerek Konyalıların gönlünü almıştı.
***
Öğle paydosunda muhasebe işine bakan Türk arkadaşlarım bir şey oynuyorlardı.
Merakla sorunca. Satranç olduğunu söylediler. Hoşuma gitmişti.
“Nasıl öğrenirim bu oyunu?” soruma “Kitabı var. Oradan öğrenirsin” cevabına…
Kitapçıda meşhur Fransız Satranç Şampiyonu “Kazaplanka”nın kitabını alıp talime başladım.
Bir şeyler öğrendim sanıp, arkadaşlarla bende oynamaya kalktım ama…
Beni birden bitiriveriyorlardı.
Birçok işlerime ki, Cemiyet ve Lisan kursları işleri de olmakla beraber bu oyuna geç vakitlerimi verdim.
Emek boşa gitmedi. Uzatmayalım, yenilirken bir ay sonra arkadaşlar oyun alamaz oldular benden.
Tabiri caizse “Nasıl olur? Daha dün öğrendi.” diye bir nevi kızıyorlardı kendi kendilerine…
***
Bu arada inşaat kalfalığı yani proje ve kontrollük işlerini bırakmıştım ama…
Belediyeden fen adamı işlemimi sildirmemiştim.
Bu arada Mühendis ve Mimarlar (O zamanlar odaları yoktu.) müracaatla inşaat kalfalarının proje çizimi işini yasaklatmayı ve sadece kontrollük yapabileceklerini kabul ettirmişlerdi.
Bu yönden işimiz sekteye uğruyordu. Her ne kadar silo inşaatında çalışıyordum ama bitince ne olacaktı?
Allah bir kısmet verir elbet diyerek işe devam etmekte idim.
***
Gelecek yazıda buluşmak üzere…
***
Sağlık ve esenlik içinde, sevdiklerinizle yaşam dileğimle…