İşte bu kadar

Sabit Horasan

Fenerbahçe futbol takımı kafilesine,. Rize maçı dönüşü Trabzon yakınlarında yapılan silahlı saldırı, Türk futbol tarihine ne yazık ki, kara harflerle yazıldı.

Her ne kadar Fenerbahçe’ye yapılmış olsa da, bu saldırı insanlığa ve Türk futboluna yapılmıştır. Futbolumuz, Dünya’da bir yara daha almıştır.

Futbolcuları katletmeyi hedef alan bu alçakça saldırıyı lanetle kınıyorum ve Fenerbahçe kulübüne geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Umarım, bu saldırıyı gerçekleştiren veya gerçekleştirenler Türk Adaleti önünde hesap verirler ve gerekli cezayı görürler. Umarım bu bir son olur.  Ne kulüpler, nede Türk futbolu bir daha böylesine bir kaos yaşamaz.

 

İnanılmaz bir mücadele…

Kale arkası batı tribününde taraftarlardan süper bir kareografi.

Tarif edilemeyecek tadar önemli bir galibiyet.

Torku Konyaspor, kendisi için çok büyük önem taşıyan maçta Trabzonspor’u ikinci yarıda attığı golle devirerek derin bir nefes aldı ve rakipleriyle aradaki puan farkını 14’e çıkartarak rahatladı.

Kartallar, matematiksel olarak ilan etmese de ligde kalma adına çok önemli yol katetti. 

Pazar akşamı oynanan maç, vasat bir kadroya sahip, ligde tutunma uğraşı veren,  ekonomik olarak Trabzonspor’un  onda biri değerindeki Torku Konyaspor  ile bu sezon transfere büyük paralar harcayan, transferin flaş takımı Trabzonspor arasında ki  gerçek farkın ne olduğunu gözler önüne serdi. İnanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez  daha gösterdi.

Ne kadar transfer yapsan da, çok paralar harcasan da, takım olmadığın, başarıya inanmadığın ve iyi yönetilmediğin sürece başaramazsın.

Bu gerçeği Pazar akşamı apaçık bir kez daha yaşadık.   

 

Ruhunu kaybetmiş, sıradan bir takım görünümünde olan Trabzonspor karşısında maça iyi başlayan ve ilk yarının belirli bölümleri dışında özellikle de ikinci yarıda çok iyi mücadele eden pas yaparak ve topa daha çok sahip olarak rakibi oynatmayan, iyi savunma yapan Torku Konyasporlu futbolcuları bu inanılmaz mücadelelerinden dolayı kutluyorum. Ali Çamdalı’na da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Galibiyette, yönetiminden teknik adamına, futbolcusundan taraftarlarına kadar herkesin payı büyük.

Galibiyetin, tribünleri büyük ölçüde dolduran ve yaptıkları üç boyutlu görsel şov ile dikkat çeken taraftarlarla gelmesi ve bu sevincin paylaşılması da ayrı bir anlam taşımakta. Yeşil-beyazlı taraftarlar, küçük bir bölümü dışında yine tarihe geçti dersek yanlış olmaz kanısındayım.

 

Hakem Hüseyin Göçek’e gelince:

Ne yaptığını bilmez durumdaydı.

Büyük bir konsantrasyon eksikliği vardı. Kararlarında tereddüt etti. Rakip takım lehine  gereksiz fauller verdi. Düdüğünü net olarak çalamadı.

En önemlisi de, hakem Hüseyin Göçek, 34. dakikada Salih’in Ali Çamdalı’na kafa atmasını ve burnunu kırmasına seyirci kaldı. Salih’e kırmızı kart göstereceği yerde kendisine bu konuda haklı olarak itiraz eden Ali Turan’a sarı kart gösterdi.

Dahası,. Hakem Göçek’in iyi niyetli olduğunu söyleyemeyiz.

 

--

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.