Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği (MA-ÇOBDER) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı cuma hutbesinde İslam inancında olmayan eş cinsellik ve eşcinsellere yönelik sözleri hakkında Ankara Barosu başta olmak üzere bazı baroların destek mahiyetindeki açıklamalarına tepki gösterdi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Söz konusu hutbede diyanet İşleri Başkanı Yüce Allah'ın emir ve yasaklarını bildirmiştir. Peki rahatsız olan kesim yani Ankara Barosu İzmir barosu eşcinsel sapkınlar sizce Ali Er başımı hedef aldı yoksa Yüce dinimiz İslamı her seferinde yüce dinimiz İslam'a saldırıda bulunan bu hastalıklı zihniyetler yine Şu mübarek Ramazan gününü seçip Ortalığı karıştırmaya insanları karşı karşıya getirmeye ve çatışma ortamı oluşturmaya çalıştılar Peki bu sapkın düşünceler nereden cesaret alıyor. Allah'ın ayetlerini karşı savaş açıyorlar 2011 yılını hatırlayalım ismi Avrupa Konseyi sözleşmesi olan ve ilk imzalayan Maalesef ki Türkiye olduğu için adına İstanbul ismini vererek İstanbul sözleşmesi olarak tarihe skandal bir sözleşme olarak geçmiştir. Peki bu sözleşmenin amacı neydi kısaca hatırlayalım bu sözleşme (Sözde aile içi şiddeti durdurma ve kadını koruma) algısıyla insanlara kabul ettirilmiş ön planda böylesi yumuşak ve hassas bir kelime kullanılmıştır.
TÜRK AİLE YAPISINI BİTİRMEK İSTİYORLAR
Ama arka planda Tam söylenenin aksine Türk aile yapısını bitirmek ahlakı bozmak yüce dinimiz İslam'a savaş açmak ve insanların fıtratıyla oynamak iftirayı meşrulaştırmak kısacası aileye bitirmek ve darbe vurmak için bilinçli ve planlı bir şekilde bu sözleşme imzalatılmıştır söz konusu bu sözleşme baştan sona kadar skandaldır. Öyle ki bu sözleşmenin içinde kesinlikle aile geçmemektedir sürekli toplumsal cinsiyet eşitliğine vurgu yapılmaktadır Peki toplumsal cinsiyet eşitliği nedir sizce aklımıza gelen değil yani kadın erkek eşitliği değildir kesinlikle işte İnsanları böyle yanıltarak uyutuyorlar toplumsal cinsiyet eşitliği Tam söylenenin aksine (kadın kadına evliliği yani lezbiyenliği) (erkek erkeği evliliği yani (Gaylığı meşrulaştırıp Hatta resmi nikah istemeleridir. bu sözleşmenin skandal maddeleri Şöyle devam ediyor 18 yaşında altındaki çocukları kadın statüsüne koymakta ve özellikle çocukların okullarda ETCEP Projesi ile eşcinselliği meşrulaştırma bir adımı vardır ki bu çok tehlikeli bir projesidir. buda İstanbul Sözleşmesi'nin içerisinde yer almaktadır halihazırda eşcinsellerin meşrulaştırılması onların örgütsel bakımdan çoğalmaları ve eşcinsellerin kadın statüsünde olmaları gibi birçok skandal maddeleri içinde besliyor ve daha neleri neleri bunu özellikle incelemenizi istiyoruz yine tekrar konumuzun başına dönecek olursak dedik ya bu eşcinsel sapkınlar nereden güç alıyor diye 2011 yılında imzalanan bu İstanbul sözleşmesi ile örgütsel faaliyetlerini çoğaltarak bugün ülkemizde resmi olarak Dernek sayıları 155 adettir ve bu sözleşmenin içerisindeki maddeleri konu edinerek sürekli faaliyet yapmaktadırlar mesela mayıs ayı içerisinde Onur yürüyüşü adı altında her yıl Taksim'de feministler ile birlikte yürüyerek Kahraman polislerimizle çatışmaktadırlar. İşte bu sapkınlar İstanbul sözleşmesinden cesaret alarak böyle saldırıya geçiyorlar.
İSLAM DİNİNE SAVAŞ AÇTILAR
Her şeyden önemlisi Yüce dinimiz İslam'a ve yüce Allah'a karşı nedenli savaş yürüttükleri ortadadır halihazırda bunların yaptığı zaten insanların dini duygularını taciz etmektir Ve asıl suçu kendileri işlemektedirler buradan çağrımız şudur Sayın milletvekilleri 2011 yılında imzaladığınız bu İstanbul sözleşmesinden acilen çekilin bu sözleşmeyi iptal edin Amaç bugünkü durumdan anlaşıldığı üzere aileyi kadını çocuğu korumak değildir asıl amaç Haçlı Siyonistlerin desteğini alarak Haçlı sözleşmesi olan Avrupa Konseyi sözleşmesinin arkasına sığınarak başta yüce Dinimiz İslam olmak üzere dini değerlerimize aile değerlerimize ahlakı değerlerimize saldırıda bulunmaktır. Bu konuda üzerinize düşeni yapın ve bir an önce İstanbul sözleşmesini iptal etmek için çalışmalara başlayınız. Yüce dinimiz İslam dini İstanbul sözleşmesi ile kesinlikle uyuşmamaktadır ve uyuşamaz halihazırda sadece eşcinsel üzerinden bakacak olursak geçmişte Lut Aleyhisselam'ın kavmi nasıl helak olduğunu Yüce Rabbimiz bizlere yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bildirmektedir Öyle olunca tüm Müslümanlar olarak üzerimize düşen vazifeyi yapmalı ve Buna tepki göstermeliyiz. Aksihalde şunu hatırlatalım Lut kavmi o gece helak edildiğinde içlerinde çoğunluğunun namaz kıldığı bildirilmektedir Yani bir yere azap geldiği zaman herkesi götürür Allah korusun onun için burada safımızı iyi seçelim böyle İslam düşmanlarına Allah ve Resulünün lanetlediği eşcinsel sapkınlığı özgürlük adı altında ve İstanbul sözleşmesinden cesaret alarak meşrulaştırma normalleştirme gayretinde olanlara karşı tepkimizi ve özellikle İstanbul Sözleşmesi'nin iptali konusunda yetkililere sürekli bulunalım. Unutmayın Bu sapkınlar hastalıklı zihniyetli insanlar milli birlik ve beraberliğimizin örnek bir şekilde sergilediğimiz bu salgın döneminde Akşamları minarelerden okunan dualardan rahatsız günde 5 vakit Semaları inleten dünyanın en güzel sesi ezandan rahatsız olan ve apaçık İslam düşmanlığı yapan sapkın bir toplumdur. Onun içindir ki milletimize ve kamuoyuna Çağrımız gün Allah'ın davasına sahip çıkma günüdür. Yüce dinimiz İslam'a aileye ahlakımıza sahip çıkma günüdür. Meydanları bu sapkınları bırakmamak için birlik beraberlik içerisinde topyekün mücadele etmemiz gerekmektedir. Ankara Barosunu İzmir Barosunu ve dünya üzerinde ne kadar İslam düşmanı varsa hepsini şiddetle kınıyor. Bugün Ali Erbaş yarın kim olursa olsun hak ve hakikat söyleyen kim olursa olsun yalnız değildir ve desteğimiz tamdır.”
MESUT TURAN