ABD Enerji Bakanlığı ve Amerikan Türk Konseyi tarafından düzenlenen "Enerji Verimliliği Konferansı"nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, yaşanan krizin ardından, yaşanan son 3 günlük gelişmelerle beraber enerjide İsrail ile alakalı süreç normalleşinceye kadar herhangi bir projenin gelişimini düşünmediklerini ifade etti.
“İster Manavgat’taki suyun kullanımı fizibilitesiyle alakalı isterse Mavi Akım 2’nin gaz transportuyla alakalı gaz taşımacılığıyla alakalı konularda herhangi bir süreci başlatmak niyetinde değiliz” diyen Yıldız, konuya insan odaklı baktıklarını belirtti. Yaşananlardan bahsederken bile zorlandıkları bir ortamda böyle projelerden bahsetmenin zamanı olmadığını ifade eden Yıldız, “Bu ilişkilerin normalleşmesini ümit ediyorum. Bunun adımlarını Türkiye fazlasıyla atmıştır ama İsrail’den de daha fazla adım atılmasını beklemek en tabii hakkımız. Son iki gündür duyduklarımızın bizi daha da fazla sıkıntıya soktuğunu söyleyebilirim” dedi.
Dondurulan projelerin özel sektörü de kapsayıp kapsamadığı yönündeki soruya ise Bakan Yıldız, “Hayır. Böyle bir yönlendirmede bulunmadık. Ama ben özellikle Brezilya dönüşünde parti grubunda da bahsettiğim gibi Bakanlığım ile alakalı hususlarda çalışmaktan ziyade, teşhis konmasının daha doğru olacağını arkadaşlarıma söyledim. Özel sektörün irtibatlarıyla alakalı herhangi bir hususa değinmedim” yanıtını verdi.
Gazetecilerin, “İran ile uranyum takasının İsrail’i böyle bir misillemeye yönelttiği” yönündeki görüşleri hatırlatması üzerine ise Yıldız, Türkiye’nin özellikle bölgede ve dünyada barışçıl amaçlı tüm çalışmalara katkı koyduğunu ve bunla alakalı bölgede başta İran olmak üzere bu barışçıl çabalara herhangi bir ülkenin istisnası olmadığını söyledi.
Nükleer çalışmaların yalnızca enerji üretimi, teknoloji gibi dallarda kullanılmasını desteklediklerini belirten Yıldız, “Ama bunun savaş amaçlı kullanılması halinde karşı çıkacağımız ülkelerin istisnasının olmadığını söyledik. Gerek Brezilya ile beraber barış sürecinin hızlandırılmasındaki İran temaslarımız, gerekse BM nezdindeki temaslarımızın ana temasını bu oluşturuyor” dedi.
Özellikle bölgede barışın tesis edilmesindeki kilit ülkenin Türkiye olduğunun farkında olduklarını belirten Yıldız, bu sorumluluğu omuzlarımızda hissederek hareket ettiklerini söyledi.
Bakan Yıldız, “Uranyum takasıyla Mavi Marmara gemisine yönelik bağlantısına inanıyor musunuz?” şeklindeki soruya da, “Ben bununla irtibatının olmadığını ümit etmek istiyorum” yanıtını verdi.
Türkiye’nin İsrail’e yönelik BM nezdindeki girişimlerinin ne olacağının sorulması üzerine de Yıldız, Başbakan Erdoğan’ın sözlerine atıfta bulunarak, bu konuda İsrail özür dileyinceye kadar, “ben pişman oldum” deyinceye kadar bu işin peşinin bırakılmayacağını belirtti.